Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Ak Parti’ye Yargı Darbesi mi?

Yargı Reform Paketleri ve İnsan Hakları Eylem Planı, neden adliyelerden içeri giremiyor?

Editor

Mart 6, 2021 - 22:25 Updated: Mart 7, 2021 - 15:49

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Ak Parti’ye Yargı Darbesi mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Ak Parti’ye Yargı Darbesi mi?

Türkiye zor günlerden geçiyor. Bunu inkar edecek değiliz. ABD ve AB, kısaca tüm dünya Türkiye'yi sıkıştırıyor.

Ak Parti Hükümeti, Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı çerçevesinde bir dizi reform hazırlıyor.

Şaşırtıcı olan reformlar adliyeye ulaşmıyor.

Tüm dünyanın duyduğu reformları, mahkemeler, hakimler savcılar duymuyor.

Peki neden?

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün bir fikri var mı?

Evet siyaset, iktidar ve muhalefetten oluşur. Alanı da siyasettir.

Adliyelerin siyasetin alanına müdahale edercesine reformlara tepkisiz kalması düşündürücüdür.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 02 Mart 2021 İnsan Hakları Eylem Planını açıkladı.

Muhalefet iktidarın açıklamalarına mesafeli olsa da, ABD ve AB ciddiye aldı. Türkiye, çadır devleti değil. Tabiki de ciddiye alınacak.

O zaman bu açıklamalar, 1. Yargı Reform Paketi içinde yer alan değişiklikler neden adliyelerdeki kararlara yansımıyor?

Amaç, Ak Parti iktidarını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yıpratmak, ABD ve AB nezdinde itibarsızlaştırmak mıdır?

1. Reform Paketi ile Terörle Mücadele Kanunu'na bir ekleme yapılarak, "haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının" suç oluşturmayacağı hükme bağlandı.

"Haber verme sınırını aşmayan düşüncelerin suç olmayacağına ilişkin aslında önceden de yargının bu doğrultuda karar vermesi için içtihatlar vardı. Ancak uygulamada aksamalar görüldüğü için bu kanuna net bir şekilde yazıldı. Yargının bu konuda özellikle hassas olması ve suç konusu olmaması beklendi."

Beklenti fiyasko ile sonuçlandı!

İktidarın çıkardığı yasalar adliyelerde işe yaramadı. Çıkarılan kanunlar matbu olarak adliyelere girdi, hakim ve savcılara ulaşamadı!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tüm dünyaya açıkladığı, İnsan Hakları Eylem Planı’nda yer alan bir maddeye dikkatinizi çekmek istiyorum:

“Hiç kimse, başkalarının kişilik haklarına saygı göstermek suretiyle yaptığı eleştirisi veya düşünce açıklaması nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılamaz.”

- Sayın Adalet Bakanı adliyelerdeki işleyişi takip ediyor mu?

- Hakim ve savcılar devletin çıkardığı yasal düzenlemelere uyuyor mu?

- Uymuyor da vatandaş mağdur ediliyorsa, Adalet Bakanlığı’nın harekete geçmesi gerekmez mi?

İnsan Hakları Eylem Planının dördüncü amacının, "ifade, örgütlenme ve din özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesi" olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu üç özgürlük alanının, bugüne kadar en çok düzenleme yaptıkları, güçlendirilmesi için en çok gayret gösterdikleri konular arasında yer aldığına işaret etti.

Hak ve özgürlüklerden yararlanma konusunda, herkesi eşit değer ve önemde gören, insan odaklı bir yönetim anlayışıyla hareket etiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"İfade özgürlüğü alanında 2012 ve 2013 yıllarında yapılan temel mevzuat değişikliklerini, Birinci Yargı Paketi ile güçlendirdik. Şimdi bu özgürlüklerin alanını daha da genişletiyoruz. Mevzuatı ve uygulamayı, ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının en geniş şekilde teminat altına alınması doğrultusunda gözden geçiriyoruz. Diğer insanların haklarına saygılı şekilde yapılan eleştirilerin ve düşünce açıklamalarının soruşturma konusu olmaması için hakim, savcı ve kolluk görevlilerine düzenli olarak eğitim verilmesini temin ediyoruz. Basın, yayın ve internet yoluyla işlenen suçlarda, muhakeme şartı olan süreleri, ifade özgürlüğünü güçlendirmek amacıyla yeniden ele alıyoruz. İfade ve basın özgürlüğüne ilişkin standartları yükseltmek için gazetecilerin mesleki faaliyetlerinin kolaylaştırılmasına yönelik tedbirler geliştiriyoruz."

Devlet söylemesi gerekeni söylüyor, çıkarılması gereken yasaları çıkarıyor.

İşin üzücü tarafı yasal düzenlemeler adliyelerin kapısından içeri giremiyor!

Peki neden?

Türk Milleti adına karar vermesi gereken yargının, Yargı Reform Paketleri ve İnsan Hakları Eylem Planı ile ilgili tüm dünyayı heyecanlandıran yasal düzenlemelere ilgisiz kalması ne anlama geliyor?

Yasa var.

Suç yok.

Ceza var.

Bu denklem bu şekilde sonuçlanırsa, devlete olan güven sarsılmaz mı?

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, adliyelerdeki hukuk ihlallerine karşı ne yapmayı düşünüyor?

Reformların adliyelerdeki kararlara yansımaması ne anlama geliyor?

Bir dosya BAM’da 2 yılda sonuçlanmıyorsa, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve Adalet Bakanı Gül’ün durup düşünmesi gerekmez mi?

"Geciken adalet, adalet değildir."

Bu sözü eski Yargıtay Başkanı Cirit söyledi.

AYM Başkanı söyledi!

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül söyledi.

Hem de defalarca...