Dağlık Karabağ: Suriye'den muhalif savaşçıların Azerbaycan'a gittiği iddialarıyla ilgili ne biliniyor?
Taraflar ne diyor?
Dağlık Karabağ: Suriye'den muhalif savaşçıların Azerbaycan'a gittiği iddialarıyla ilgili ne biliniyor? Taraflar ne diyor?
Dağlık Karabağ'da çıkan çatışmalarda Türkiye'nin, Azerbaycan'ın yanında savaşmak üzere Suriye'den muhalif savaşçıları bölgeye gönderdiği iddia ediliyor. Türkiye ve Azerbaycan bu iddiaları yalanlıyor. BBC Türkçe, iddiaları taraflara sordu.
Son birkaç haftadır Türkiye'nin, Suriyeli muhalif savaşçıları Dağlık Karabağ'da savaşmak üzere görevlendirmeyi planladığı iddiaları dile getiriliyor. Bazı Suriyeli muhalif komutanlar da isim listelerinin oluşturulduğunu ve bazı savaşçıların bölgeye gittiğini söyledi ancak bu iddialar teyit edilemedi.
Pazar günü çatışmaların başlamasının ardından Ermenistan da Suriyeli 4 bin savaşçının bölgede olduğunu söyleyince, iddialar uluslararası boyut kazandı. Türkiye iddiaları reddetti, SADAT'ın kurucusu emekli asker Adnan Tanrıverdi de SADAT'ın Suriyeli savaşçıların Azerbaycan'a gönderilmesi gibi bir faaliyeti olmadığını belirtti. Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı'ndan yetkililer de BBC Türkçe'ye, "130 bin güvenlik görevlimiz var, daha önce Suriye'ye savaşmaya giden Azeri vatandaşlarını 'terörizm' suçlamasıyla hapse atarken Suriye'den yabancı savaşçı getirmeyi istemeyiz, sonra bir de onları temizlemek var" açıklaması yaptı.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Suriye'den Azerbaycan'a savaşçı getirildiğine dair iddiaları yalanlayarak, "Bu yine sahte haberdir. Suriye'den gelen savaşçı yok. Buna dair herhangi bir kanıt yok. Bu, internet üzerinden ve farklı medya kuruluşları tarafından yayılan Ermenistan propagandasıdır." dedi.
Suriyeli muhalifler: Listeler oluşturuldu, 500 kişi askeri kargo uçaklarıyla Dağlık Karabağ'a gitti
Suriye'nin kuzeyindeki Cerablus'ta görev yapan, Türkiye destekli muhalif Suriye Ulusal Ordusu savaşçılarından ismini vermek istemeyen bir kişi BBC Türkçe'ye, bölgedeki savaşçıların grup sorumlularının Dağlık Karabağ'da Azerbaycan'ın yanında savaşmak üzere gönüllü olmak isteyen kişilerden isim aldığını ve 1000 kişilik bir liste oluşturduğunu söyledi.
Listelerin oluşmasının ardından ilk etapta yaklaşık 250 kişinin Suriye'nin Türkiye sınırındaki -operasyon merkezi olarak kullanılan- Havar Kilis kasabasında toplandığını; buradan Gaziantep'e geçtiğini ve Türkiye tarafından organize edilerek bir askeri kargo uçağıyla Azerbaycan'a gönderildiğini, birkaç gün sonra yine yaklaşık 250 kişilik bir grubun askeri kargo uçağıyla aynı bölgeye gönderildiğini söyledi.
Sultan Murad Tugayları'nın parçası olan Suriyeli muhalif savaşçı, Azerbaycan'a giden kişilerin askeri bölgelerde güvenlik gücü olarak görev yapacağını, 1800 dolar da maaş aldıklarını iddia etti; Sultan Murad'ın yanı sıra Hamza Tugayı'ndan da gönüllülerin listeye ismini yazdırdığını söyledi. "Bu savaşçıların sahada çok deneyimli oldukları için tercih edildiklerini" savundu.
BBC Türkçe, Carablus, Afrin ve Çobanbey bölgesinden Azerbaycan'a gittiği iddia edilen kişilere doğrudan ulaşamadı.
Daha önce Türkiye'den Libya'ya, Türkiye destekli Trablus hükümetine bağlı orduyla birlikte savaşmaya giden Suriyeli muhalifler de Sultan Murad Tugayları'na mensuptu.
Pazar günü Dağlık Karabağ'da çatışmaların başlamasının ardından Ermenistan'ın Rusya Büyükelçisi Vardan Toghanyan, Türkiye'nin Suriye'den Azerbaycan'a yaklaşık 4 bin savaşçı gönderdiğini öne sürdü.
Ardından Reuters haber ajansı, Afrin'deki Ahrar-ı Şam örgütüne bağlı savaşçıların para için Azerbaycan'a gitmek üzere hazırlandığını yazdı.
İngiliz Guardian gazetesi de İdlib'de yaşayan üç kişiyle görüştüklerini ve bu kişilerin "Dağlık Karabağ için savaşçı toplama sürecine" isim yazdırarak katıldığını aktardı.
BBC Arapça'nın ulaştığı Suriyeli muhalif komutanlar da bilgilerin doğru olduğunu, sürecin yaklaşık 10 gündür devam ettiğini söyledi.
Konuştuğumuz bir muhalif komutan da, daha önce Libya'ya maaşlı olarak savaşmaya gidenlerin bir kez daha para kazanabilmek için gönüllü olduklarını ve organizasyonu SADAT'ın üstlendiğini iddia etti.
Adnan Tanrıverdi: SADAT'ın Suriye ve Azerbaycan bağlantılı bir faaliyeti yok
SADAT (Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.) 1996'da kadrosuzluk gerekçesiyle tuğgeneralken ordudan emekli edilen, Ağustos 2016-Ocak 2020 arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanlığını yapmış olan Adnan Tanrıverdi'nin 2012'de kurduğu İstanbul merkezli bir "uluslararası savunma danışmanlık şirketi."
İnternet sitesinde danışmanlık, ikmal ve eğitim hizmetleri verdiğini; misyonunun "İslam Ülkeleri arasında savunma ve savunma sanayi işbirliği ortamı oluşturmayı ve İslam dünyasının kendine yeterli bir askeri güç olarak da hak ettiği yeri almasına yardımcı olmak" olduğu yazılıyor.
BBC Türkçe'nin ulaştığı Adnan Tanrıverdi, bu iddiaları kesin bir dille yalanladı:
"Bu iddiaların kesin olarak aslı yok. Sadece bu konu değil, SADAT'ın Suriye ve Azerbaycan'la bağlantılı hiçbir faaliyeti yok. SADAT'ın Suriye özelinde de hiçbir faaliyeti bulunmuyor."
Türkiye iddiaları yalanladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dağlık Karabağ bölgesinde yaşanan gerilimde açıkça Azerbaycan'ı destekliyor. Azerbaycan'a askeri destekte bulunurken, bölgeyi işgal ettiği 1993'ten bu yana Ermenistan'la sınırları kapalı ve diplomatik ilişkiler sınırlı.
Erdoğan, Pazar günü başlayan çatışmaların ardından "Bölgede Dağlık Karabağ'ın işgaliyle başlayan krize artık bir son verilmelidir. İşgale uğrayan topraklar Azerbaycan toprakları. 'Artık hesap vakti geldi' diyen Azerbaycan kendi göbeğini kendisi kesmek zorunda kalmıştır" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, Salı günü Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim'i ziyareti sonrası yaptığı açıklamada, "Tek bir çözüm var, Ermenistan işgal ettiği topraklardan çekilecek. Artık bu sorunun somut olarak çözülmesini istiyoruz. Bu sorunun barışçıl yollarla çözümü için çok çaba sarf ettik. Artık bu meseleyi kökünden çözmek istiyoruz. Çözelim ki Kafkasya'ya barış ve istikrar gelsin." ifadelerini kullandı.
Suriyeli savaşçılarla ilgili iddiaları sorduğumuz üst düzey bir Türk güvenlik yetkilisi, bunların "Ermenistan'ın propogandası olduğunu" söyleyerek yalanladı.
Türk Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy da, iddialar için "Asılsız ithamlar" ifadelerini kullandı.
"Azerbaycan Suriye'ye savaşmaya giden vatandaşlarını hapsederken neden yabancı savaşçıları istesin?"
Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı Uluslararası İlişkiler Analiz Merkezi Müdürü Dr. Cavid Veliyev, BBC Türkçe'nin konuyla ilgili sorularını yanıtlarken iddiaları yalanladı ve Azerbaycan'ın bu savaşçılara ihtiyacı olmadığını belirtti:
"Seferberlik ilan edilmiş ve Azerbaycanlılar silah altına alınarak bölgeye gönderiliyor. Suriyeli savaşçı buranın coğrafi koşullarını, şartlarını bilmiyor. Bölgeyi tanıması ve istihbarat bilgileri olması lazım burada savaşmak için. Suriyeli coğrafi şartları bilmeyen adam nasıl savaşacak burada? İşgale karşı kendi vatandaşımızla savaş veriyoruz. On binlerce Azerbaycan genci silah altına alınarak bölgeye gönderildi. Suriyeli askerin getirilmesi, Azerbaycanlı şehitlerimize karşı saygısızlıktır. 130 binden fazla aktif kolluk kuvvetimiz var 10 milyonluk nüfusta. Kısa bir sürede bunu 300 bine çıkarabiliriz. Güvenliği sağlamak için de yeterince polisimiz, jandarmamız var.
"Azerbaycan yönetimi de seküler, laik bir devlettir, bu şekilde bir politika izliyoruz. Azerbaycan'dan Suriye'ye 2014'ten bu yana çeşitli gruplarla savaşmaya gidenler oldu ve Azerbaycan onların her birine cinayet soruşturması açtı. Hepsi 'terörist' olarak hapsedildi. Ülkeye geri döner dönmez vatandaş olsa dahi hapsediliyor. Azerbaycan Suriye'ye savaşmaya gidenlerden ülkesini korumaya çalışırken, onları ülkeyi sokmamaya, toplumdan izole etmeye çalışırken yabancı savaşçıların ülkeye gelmesini neden istesin? Bunu istemez, çünkü sonra bir de onları buradan temizlemek var."
Moskova yorum yapmaktan kaçınıyor
Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, yine salı günü bir basın toplantısında "Azerbaycan ve Ermenistan'a yönelik her türlü askeri destek açıklaması, yangına körükle gitmek anlamına geliyor. Buna kesinlikle karşıyız ve sorunun bu şekilde ele alınmasını kabul etmiyoruz" dedi. Türkiye dahil tüm ülkelerin diplomatik çözüm için çalışması gerektiğini söyledi.
Suriyeli muhalif savaşçıların Dağlık Karabağ'a gittiğine dair iddiaları sorduğumuz Rus üst düzey bir diplomat, Rusya'nın bu konuda bir beyanatta bulunmadığını ve yorum yapmayacaklarını, bölgede Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşanan gerilimi takip ettiklerini söyledi.
BBC TÜRKÇE