DAHA İYİ YARGI DERNEĞİ BAŞKANI GÜN: "YARGI İŞLEVİ DE SİYASETİN VE SİYASETÇİLERİN ESARETİ ALTINDADIR”
"YASAMA DOKUNULMAZLIĞINDAN ZERRE KADAR ÖDÜN VERİLEMEZ”
DAHA İYİ YARGI DERNEĞİ BAŞKANI GÜN: “TÜRKİYE'DE YASAMA DOKUNULMAZLIĞI DA HER TÜRLÜ SUÇU BAĞIMSIZCA SORUŞTURMASI GEREKEN YARGI İŞLEVİ DE SİYASETİN VE SİYASETÇİLERİN ESARETİ ALTINDADIR”
Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Mehmet Gün, tutuklu Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararına karşın tahliye edilmemesine ilişkin “Milletin vekillerinin yasama dokunulmazlığı mutlak bir hukuki korumadır. Bu dokunulmazlığın kaldırılmasına, siyasetçilerin değil bağımsız mahkemelerin karar vermesi gerekir. Ancak Türkiye'de yasama dokunulmazlığı da her türlü suçu bağımsızca soruşturması gereken yargı işlevi de siyasetin ve siyasetçilerin esareti altındadır. Türkiye, yasama dokunulmazlığını bağımsız yargı yoluyla güçlendirip etkinleştirmelidir” dedi.
Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Mehmet Gün, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın hak ihlaline uğradığını tespit edip tahliyesine hükmeden AYM kararının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yerine getirilmemesini değerlendirdi. Can Atalay’ın tahliye edilmemesinin yanı sıra, halen üçü HEDEP’li biri İYİ Partili dört milletvekilinin daha yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkındaki Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin TBMM Başkanlığı tarafından Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’na gönderildiğini hatırlatan Gün’ün yazılı açıklaması şöyle:
“YASAMA DOKUNULMAZLIĞI DA HER TÜRLÜ SUÇU BAĞIMSIZCA SORUŞTURMASI GEREKEN YARGI İŞLEVİ DE SİYASETİN VE SİYASETÇİLERİN ESARETİ ALTINDADIR”
“Milletin vekillerinin yasama dokunulmazlığı mutlak bir hukuki korumadır. Bu dokunulmazlığın kaldırılmasına, siyasetçilerin değil bağımsız mahkemelerin karar vermesi gerekir. Ancak Türkiye'de yasama dokunulmazlığı da her türlü suçu bağımsızca soruşturması gereken yargı işlevi de siyasetin ve siyasetçilerin esareti altındadır. Türkiye, yasama dokunulmazlığını bağımsız yargı yoluyla güçlendirip etkinleştirmelidir. Mevcut yasama dokunulmazlığı ve dokunulmazlığın kaldırılması sisteminin tasarımı ve işleyişi sorunludur. Milletvekillerinin yasama dokunulmazlığı kapsamındaki faaliyetleri, Meclis’teki siyasi aritmetiğe göre alınan dokunulmazlık kaldırma kararları ile baskılanabilmektedir. Genellikle Meclis’te çoğunluğa sahip iktidar milletvekilleri, muhalif milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırmaya karar vermektedir. Bu durum ise bir yandan mutlak bir hukuki koruma olan yasama dokunulmazlığını aşındırmakta, diğer yandan ise zaten siyasete bağımlı olan yargının, işlevini bağımsız olarak göstermesini engellemektedir. Bu da siyasette etiği bozmakta, siyasetin kirli ve karanlık ilişkiler yumağı haline dönüşmesine neden olmaktadır.
"YASAMA DOKUNULMAZLIĞINDAN ZERRE KADAR ÖDÜN VERİLEMEZ”
Zerre kadar ödün verilmemesi gereken bir mutlak hukuki koruma olan yasama dokunulmazlığının siyasi saiklerle, üstelik iktidardaki siyasetçiler tarafından ortadan kaldırılması kabul edilemez. Siyasetçilerin hukuki konuda değerlendirme yaparak dokunulmazlık kaldırması, milletin egemenliği ilkesi ve kendi kendini yönetme hakkı ile bağdaştırılamaz. Bir milletvekilinin herhangi bir eyleminin suç mu yoksa yasama dokunulmazlığı kapsamında mı olup olmadığı ciddi bir hukuki değerlendirmedir. Buna ancak ve ancak yetkin bir yargı mercii, etkin olarak işletilen hukuki bir değerlendirme süreci sonucunda karar verebilir. Dolayısı ile yasama dokunulmazlığını kaldırma kararları, yetkin bir mahkemeye, iyi işletilecek bir yargısal sürece bırakılmalıdır.
“YASAMA DOKUNULMAZLIĞININ CEZASIZLIK İÇİN SUİSTİMAL EDİLMESİ DE ÖNLENMELİDİR”
Yasama dokunulmazlığının milletvekillerinin adi suçlarını soruşturmamak için gerekçe olması da hukuk devleti, kanun önünde eşitlik ve hukukun üstünlüğü bakımından sorunludur. Milletvekili olmadan önce veya vekilliği sırasında suç işleyenler Meclis’i adeta bir sığınak gibi kullanabilmekte, yasama dokunulmazlığı kapsamında olmayan suçların soruşturmasından ve cezasından kurtulabilmektedir. Yasama dokunulmazlığının cezasızlık için suistimal edilmesi de önlenmelidir.
“OLAY BAZINDA VE OLAYDAN SONRA DOKUNULMAZLIK TANIMA KARARI VERMESİ UYGULAMASINA GEÇİLMELİDİR”
Bu sisteme geçilmesi halinde yargı mercileri ile siyasi kurumlar arasındaki lüzumsuz çatışma ve kutuplaşma da sona erecektir. Daha İyi Yargı Derneği, bu konuda yenilikçi ve ileri bir çözüm geliştirdi. Yasama dokunulmazlığından yararlanan kimselerin işledikleri iddia edilen suçlar için soruşturma açılmasına, suç işledikleri sonucuna varıldığı takdirde iddianamenin onaylanmasına ve haklarında dava açılmasına izin vermeye yetkili olan bir Adalet Yüksek Mahkemesi kurulmalıdır. Bu mahkeme ayrıca dokunulmazların emrindeki üst derece kamu görevlilerinin suçlarını yargılamaya da yetkili olmalıdır. Kamu görevlilerinin suçları hakkında kurumlarının önceden soruşturma izni vermesi şartı ve bu nitelikteki, milletvekillerinin suçlarının soruşturulmasına izin verilmesi anlamına gelen dokunulmazlık kaldırma kararı uygulamasına son verilmelidir. Bunun yerine Meclis’in olay bazında ve olaydan sonra dokunulmazlık tanıma kararı vermesi uygulamasına geçilmelidir.”
ANKA