Darbe beklemeyin, darbe çoktan yapıldı!

Bu süreç, Erdoğan'ın etrafındaki bürokratların pes etmesi ve Erdoğan'ı terk etmesi ile sonuçlanır.

Darbe beklemeyin, darbe çoktan yapıldı!


Darbe beklemeyin, darbe çoktan yapıldı!

Sabah yazarı Hilal Kaplan’ın arkasından Salih Tuna’nın darbe yazısı tedirgin etti.

Borsa sarsıldı, dolar tırmanışa geçti.

Siyaset kazanı kaynamaya başladı.

Ya darbe olursa, korkusu her köşede hissedilmeye başladı. Cem Küçük Amerika’ya övgüler düzdü.

Görünen o ki, herkes tedirgin.

Herkes darbe bekliyor!

Odatv açıktan Hulusi Akar ismini telaffuz ediyor.

Salih Tuna bir adım daha ileri  giderek Erdoğan'ın yakın çevresini, bakanları ima ediyor.

Kimse canını sıkmasın!

Darbe oldu!

Bundan sonra darbe olmaz.

İktidar değişir.

Darbeyi kim yaptı, diye merak eden varsa, söyleyeyim.

Darbeyi Hilal Kaplan yaptı. Sabah gurubu yaptı. Yandaş gazeteciler yaptı. Erdoğan'ın en yakınındaki etkili ve yetkili isimler yaptı.

Bu ülkede halka rağmen kimse darbe yapamaz. 1960 – 1980 darbelerini inceleyin. O darbelerin hepsini halk yaptı. Daha doğrusu birileri darbenin altyapısını hazırladı, halk da darbecileri davet etti.

Hilal Kaplan’ın bu süreci iyi düşünmesi gerekiyor. Zira yeni dönemin günah keçisi Hilal Kaplan ve eşi olacak. Sabah grubu olacak. Yandaş medyada görev yapanlar olacak.

Bunları bilmek için müneccim olmaya gerek yok!

Hak ettiler mi?

Bence sonuna kadar hak ettiler!

Kendi kendilerinin idam fermanını hazırladılar.

Ak Parti'yi, Ak Parti’ye bitirttiler…

İktidara halk tabanından tepki oluşturulmasını izlediler.

12 Temmuz 2018 tarihinde Ukrayna’da FETÖ Operasyonu haberlerini lütfen inceleyiniz.

Bir AA ve  Sabah gazetesinin haberlerine bakınız, bir de Ukrayna basınında yer alan haberlere bakınız.

AA ve Sabah gazetesi hiçbir kanıt olmadan FETÖCÜ yakalandı derken, Ukrayna medyası, Ukrayna’da Türkiye ve Erdoğan lehine faaliyet yürüten gazeteci kaçırıldı, dedi.

Haberde Erdoğan'ın da olduğu bazı görseller de kullanıldı.

Görsellerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ukrayna'da bir kurumda çekilmiş fotoğrafları yer aldı.

Haber içeriğinde, Ukrayna'da Erdoğan'ın arkadaşına operasyon yapıldı, denildi.

Hilal Kaplan ve eşi, temsil ettikleri kurum bu haberleri hiç mi okumadı?

Ukrayna'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Türk Milleti’nin gözbebeği MİT’e operasyon düzenletildi.

Ukrayna’da dalgalanan Türk bayrağı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafları Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine ve MİT’e indirtildi.

MİT’e, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu kumpası kim kurdu?

Kiev Büyükelçisi ve Odessa Başkonsolosu!

Peki bu kişiler nerede?

Terfi ettirildi.

Onları tuzağa çekenler kim?

FETÖ’nün Ahıska İmamı!

O nerede?

Onu da Hilal Kaplan araştırsın!

MİT, yurtdışında başka bir ülkede operasyon yapmadan önce, araştırma yapmaz mı?

Sadece Pensilvanya müdavimlerinin sözüne mi bakar?

İndireceği bayrağın Türk bayrağı olduğunu bilmez mi?

*

*

Ukrayna’da yapılan operasyonun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yapıldığını anlamaz mı?

Ukrayna’da yapacağı operasyonun FETÖ’ye milyon dolarlık mali kaynağın önünü açacağını bilmez mi?

MİT, dedikodu ile operasyon yapar mı?

AA ve Sabah gazetesinin "15 Temmuz Hain Darbe Girişimi’nden sonra kaçtı" dediği adam, Türkiye’ye onlarca kez girip çıkmış.

13 Temmuz 2016'da oğluna düğün yapmış. 15 Temmuz günü  Iğdır'dan gelin almış. 

17 Temmuz günü Ankara'da  Ak Parti milletvekillerinin de katılacağı nikah yemeği  için davetiye dağıtmış.

AA ve Sabah Gazetesi’nin FETÖ’nün Sosyal Medya Uzmanı diye yazdığı adam Ak Parti kurucusu gazeteci çıktı.

AA ve Sabah’ın ve yandaş gazetelerin FETÖCÜ dediği gazeteci, FETÖ mağduru çıktı… FETÖ ile onlarca kez davalık olduğu belgeler internete düştü.

*

*

MİT böyle bir operasyon öncesi bunları araştırmaz mı, bilmez mi?

Türk Milletinin gözbebeği MİT bilir. 

O zaman Ukrayna'daki düzmece operasyona MİT nasıl alet edildi? 

MİT’i Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a operasyon yapar konuma kim düşürdü.

Bu operasyonun Ukrayna'da PKK'ya çalışan astsubay ile ilgisi ne? Ukrayna'da PKK'nın bürokratik işlerini yürüten Hain Ahıska Çeteleri ile  ilgisi  ne?

Hilal Kaplan gazeteci ise, bu soruların cevaplarını araştırmalıdır. 

"Darbe geliyor" diyorsa, hemen araştırmalıdır...

Şimdi gelelim Ukrayna'daki sahte operasyona ve nedenine!

05 Haziran 2018 tarihli “Seçimden sonra Ak Parti'ye FETÖ Operasyonu” başlıklı köşe yazısının Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti Yönetimi’nin eline geçmemesi veya dikkatlerini çekmemesi için, bu bilgiyi afişe eden gazeteciyi susturmak için yapıldı…

Hilal Kaplan ve temsil ettiği grup, o gün tuzağı görseydi, Türkiye bugün darbe konuşuyor olmazdı.

Bu konuda bine yakın köşe yazısı yazdım.

15 Temmuz’dan sonra 16 Temmuz’da Nitelikli Darbe yapıldı, dedim.

Yargı sistemi çalıştırılmıyor!

Ak Parti kurucularına, Ak Parti tabanına sahte FETÖ operasyonu düzenleniyor. Halk tabanından iktidara tepki oluşturulur, dedim.

Kim dinledi?

Hiç kimse?

FETÖ Operasyonu adı altında Ak Parti’ye ve Ülkücü Camia ’ya operasyon yapıldı.

Ak Parti’ye, Recep Tayyip Erdoğan’a, Ülkücü Camia’ya ve Cumhur İttifakına tabandan tepki oluşturuldu.

Adliyelerde CHP’liler korunurken, Ak Parti kurucuları, Ak Parti tabanı ve Ülkücüler mağdur edildi.

FETÖ Operasyonları; FETÖ muhaliflerine, FETÖ’nün düşman ilan ettiklerine, FETÖ ile mahkemelik olanlara yönlendirildi.

Operasyonlar, Cumhur İttifakı’nın arkasındaki halk desteğine yapıldı.

Anket sonuçlarında görüldüğü gibi, Ak Parti ve MHP’nin arkasındaki halk desteği eridi…

Pensilvanya müdavimleri ödüllendirildi. Pensilvanya müdavimlerinin FETÖ Borsası kurması, Ak Parti kurucularına işkence etmesi, evini ailesini yıkması görmezden gelindi.

Daha dün denecek kadar yakın!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kurban bayramı öncesi yaptığı halka sesleniş konuşması manipüle edildi.

MİT’in ve güvenlik güçlerinin terörle mücadelesine şaibe bulaştırıldı.

Cumhurbaşkanı konuşurken fona 23 yıldır Şehit Aileleri ve Gazilerin hakkını savunan gazetecinin fotoğrafı verildi. Altına da sahte bir isim yazıldı.

Hilal Kaplan bu ihaneti görmedi mi?

Gördü!

Peki neden sustu?

Nitelikli Darbe’yi hazırlayanlar Sabah grubunda cirit atıyor. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne istediği gibi girip çıkıyor. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin güvenlik sistemini aşarak içeriye adam sokuyor.

Bu ne demektir, Hilal Kaplan?

Bu demektir ki, bu adamlar gözü karartmış. Her an Sayın Cumhurbaşkanının canına kast edebilirler.

Hala neden susuyorsunuz?

Darbe olabilir diye yazana kadar neden önlem alınmasına katkı sağlamıyorsunuz?

İşte olanlar oldu!

Yargı çalışmıyor.

Suçsuz insanlar adliyelerde sürünüyor, suçlular serbest geziyor.

Bölge Adliye Mahkemeleri çalışmıyor.

AYM, CHP ve HDP olursa VIP hizmet veriyor, normal vatandaşın yüzüne bile bakmıyor.

Kabul edilemezlik” yazıp geri gönderiyor.

Aileler yıkılıyor. Ocaklar sönüyor. Çocuklar babasız büyüyor.

Adaletsizlik, coronavirus, deprem, sel derken orman yangınları ile halk isyana teşvik ediliyor. Halkın içindeki yangın sönmüyor, her geçen gün artıyor.

Halk baskısı ve tepkisi dev kitlelere yayılıyor.

Bu süreç, Erdoğan'ın etrafındaki bürokratların pes etmesi ve Erdoğan'ı terk etmesi ile sonuçlanır.

Bu da Salih Tuna'nın yazdığı “Refik darbesi” demektir.

Hilal Kaplan'ın bu kadar uzun bir yazıyı okuyacak sabrı varsa, Nitelikli Darbenin yapıldığını da anlamıştır.

Geçmiş olsun!

Yüce Allah, Türk Milletini afetlerden, belalardan, haksızlıklardan, hainlerden, zulümlerden ve adaletsizliklerden korusun!

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

E-Mail: [email protected]