Daron Acemoğlu'na Sadece Etnik Kimliği Üzerinden Bakmak: Entelektüel Kimliği Nerede?

Batı Demokrasisi ve Eleştiriler

Daron Acemoğlu'na Sadece Etnik Kimliği Üzerinden Bakmak: Entelektüel Kimliği Nerede?


Daron Acemoğlu'na Sadece Etnik Kimliği Üzerinden Bakmak: Entelektüel Kimliği Nerede?

ŞEHİTLER ÖLMEZ / ANKARA

Soner Yalçın’ın kaleme aldığı son yazıda, Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazanan Daron Acemoğlu etnik kimliği üzerinden yapılan eleştirilerle gündeme geliyor. Türkiye’deki bazı çevreler, Acemoğlu’nun başarılarına odaklanmak yerine, onun Ermeni kökenini öne çıkararak eleştirilerde bulundu. Peki, bir bilim insanının entelektüel kimliği neden göz ardı ediliyor?

Yalçın, Nobel Ödülü'nü kazanan birçok ismin etnik kökenlerinin dünyada bu denli vurgulanmadığını hatırlatıyor. Örneğin, bu yıl kimya dalında ödül alan David Baker'ın Yahudi, Demis Hassabis'in Kıbrıslı Rum kökenli olduğuna değinilmezken, Türkiye’de Acemoğlu’nun “Ermeni kökenli” oluşuna gereksiz bir vurgu yapıldı. Oysa asıl konuşulması gereken, Acemoğlu’nun ekonomi-politik alandaki katkıları ve entelektüel mirası olmalıydı.

Etnisite Odaklı Eleştiriler

Türkiye’deki son kırk yılda etnik kimlik üzerinden yapılan tartışmaların, entelektüel düzeydeki başarıları gölgede bıraktığını belirten Yalçın, Acemoğlu'nun entelektüel kimliği ile değerlendirilmediğine dikkat çekiyor. Etnisiteyi ön plana çıkarmak, bilimsel başarıları görmezden gelmek anlamına geliyor. Oysa Acemoğlu’nun 240 binden fazla akademik atıf alması, onun ekonomi dünyasında ne kadar önemli bir figür olduğunu gösteriyor.

Akademik Çalışmalar ve Tartışmalar

Daron Acemoğlu, Nobel ödülünü James A. Robinson ile birlikte yazdığı kitaplar ve makalelerle kazandı. Özellikle “Ulusların Düşüşü” ve “Dar Koridor” gibi eserler, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Ancak Yalçın, Acemoğlu’nun kitaplarının tarihsel süreçleri basitleştirdiğini belirterek, bazı eleştirilerde bulunuyor. Bu eleştiriler, Branko Milanovic gibi önemli isimlerin de Acemoğlu’nun çalışmalarına getirdiği yorumlarla örtüşüyor.

Acemoğlu’nun sömürgeciliğe bakışı ise ayrı bir tartışma konusu. Ona göre, sömürgecilerin getirdiği kurumlar ülkelerin kalkınmasını belirleyen en önemli faktörlerden biriydi. Bu görüşe göre, İngiltere Hindistan’ı kalkındırmış, Fransa ise Kongo’yu yoksulluğa sürüklemişti. Ancak bu argüman, birçok akademisyen tarafından eleştirilmiş durumda.

Batı Demokrasisi ve Eleştiriler

Acemoğlu, en iyi kurumların Batı demokrasisinde olduğunu savunurken, bu tezini ispatlamak için seçici örnekler kullandığı iddia ediliyor. Nobel Ödülü’nü verenlerin bile, Acemoğlu’nun veri ve ölçme teknikleri konusunda bazı sorunlar yaşadığını belirttiği hatırlatılıyor. Yine de Acemoğlu, dünya çapında ekonomi politik alanında en saygın isimlerden biri olarak kabul ediliyor.

Sonuç Olarak

Daron Acemoğlu, sadece Türkiye’de değil, dünya çapında da başarılarıyla tanınan bir bilim insanı. Ancak Türkiye’de, onun etnik kimliğine odaklanan eleştiriler, bilimsel başarılarını gölgede bırakıyor. Nobel ödüllü bir ismin Türkiye’den çıkması, ülke adına önemli bir başarıdır ve bu başarıya etnik kimlik değil, entelektüel birikim üzerinden bakılmalıdır.

www.sehitlerolmez.com

Kaynak: Soner Yalçın / Odatv