Davutoğlu 15 Mayıs sabahı neler yapacaklarını anlattı: İlk kararnamenin üzerinde çalışmaya başlayacağız

YENİ DÖNEMİN KURMAYLARI KİM?

Davutoğlu 15 Mayıs sabahı neler yapacaklarını anlattı: İlk kararnamenin üzerinde çalışmaya başlayacağız




Davutoğlu 15 Mayıs sabahı neler yapacaklarını anlattı: İlk kararnamenin üzerinde çalışmaya başlayacağız

Genel seçimlerin yapılacağı 14 Mayıs sonrasına ilişkin açıklamalarda bulunan Gelecek Partisi lideri Davutoğlu "Artık yürütmenin detaylarını konuşma vakti geldi. Bunu zamana bırakamayız. 15 Mayıs sabahı ne yapacağımız, ilk kararnamenin taslağı üzerine arkadaşlarımız çalışmaya başlayacak" dedi.

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu muhalefetin 15 Mayıs sabahında ne yapacağı ve şimdiden nasıl hazırlıklar yapması gerektiğini söyleyerek "Artık yürütmenin detaylarını konuşma vakti geldi. Bunu zamana bırakamayız. 15 Mayıs sabahı ne yapacağımız, ilk kararnamenin taslağı üzerine arkadaşlarımız çalışmaya başlayacak" dedi.

Halk TV'de Sözüm Var programında Şirin Payzın, Emin Çapa, Barış Terkoğlu'nun sorularını yanıtlayan Davutoğlu şunları söyledi:

KILIÇDAROĞLU'NUN 'ALEVİ' PAYLAŞIMI: KUTLUYORUM

17 Eylül 2022 tarihinde Hür Düşünce Derneği'nin etkinliğinde yapmış olduğum konuşmada belirtmiştim. O günlerde sayın Kılıçdaroğlu'nun Aleviliği üzerinden kazanıp kazanamayacağı spekülasyonları olduğu zaman şöyle demiştim. "Cumhuriyet'in 100. yılda etnik veya mezhebi kimliği dolayısıyla şu veya bu makama gelemeyeceğini söylemek Cumhuriyet'e ihanettir" demiştim. Sonra o konuşmayı bir yazıya dökmüştüm. Beni altılı masanın kuruluşundan itibaren heyecanlandıran temel şey bir iktidar değişimi değildi açık ifade edeyim.

Daha önemlisi ve daha kalıcı olanı modernleşme dönemi bizi çok parçaladı. Bazı kimlikler kendilerini ikincil konumda gördükleri oldu. Bu siyasal alanı kamu alanını kutuplaştırdı. Beni altılı masada heyecanlandıran şey bu alanın gerçek ve sahici sahipleri bir araya gelerek bütün medeniyetlerin kesiştiği bütün kimlikleri barıştırarak bir Cumhuriyet fikri etrafında herkesin eşit olduğu kimliklerin değil niteliklerin öne çıktığı bir yeni kültürü inşa edebilecek miyiz? Bunu yapabilirsek 14 Mayıs'ta seçimi kazanmamız bizim için gerçek bir devrim niteliği taşır.

Sayın Kılıçdaroğlu'nun son derece samimi şekilde ifade ettiği hususlara katılıyorum. Bana da 'Nasıl şu partiye oy isterseniz' diye şeyler geliyor. Onlara şunu anlatmaya çalışıyorum. Pazarcık'ta da deprem oldu Elbistan'da da oldu. Türk, Kürt, Sünni, Alevi aynı binada enkaz altında kaldı. İnsan olmak önemli.

'BİZ BİLİNÇ OLUŞTURMAK İSTİYORUZ'

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun SGK'daki Savaş Ay ile mülakatını tekrar tekrar gösteriyor. Ya ne olmuş 25 yıl önce olmuş. Bu bir propaganda taktiği olarak etkili olur ama bilinç oluşturmaz. Şu anda bizim altılı masada yapmak istediğimiz şey bilinç oluşturmak. 15 Mayıs'ta seçimi kaybetsin çok başarılı gördüğünüz Erdoğan'ın taktiklerinin ne kadar başarısız olduğuna dair bütün paradigma çöker. Biri size saldırdığında 'evet öyleyim' deyince bu iş bitiyor.

AKŞENER NASIL İKNA EDİLDİ?

Ben çok krizin içinden geçtim. Hayatın doğasında var. Krizin olmadığı yerde ya bir mutlak despot vardır ya da siyaset yoktur. Güçlü kılan krizi çözebilme kabiliyetidir. Son olayda bunu gördük.
Çok çarpıcı şekilde Erdoğan beni teyit etti. Bize dönük olarak 'Bakın bunlar bize ihanet etmişti şimdi de Kılıçdaroğlu'na ihanet edecekler' dedi. Dedim ki 'Doğru'. AK Parti'nin kuruluş ilkelerinde yer alan yoksullukla, yolsuzlukla, yasaklarla mücadeleyi terk ettiğin için, ilkelere uymadığın için seninle kriz yaşadık. Ben sana ihanet etmedim, sen AK Parti'nin kurucu ilkelerine ihanet ettin. Eğer sayın Kılıçdaroğlu ortak ürettiğimiz dokümanlara aykırı davranırsa senin kuruluş ilkelerine aykırı davrandığı gibi evet kriz yaşarız ama bunun adı ihanet olmaz.

Sayın Kılıçdaroğlu ile bir güven ilişkisi de var. Çıkmayacak mı çıkacak. Evde kriz çıkmıyor mu? Çıkacak. Bu ittifak o kadar mukaddes bir ittifak ki burada kriz çıkmayacak dersek kim inanır? Aksine burada kriz çıkabilir ama merak etmeyin biz çözeriz dediğiniz zaman insanlar inanır. Kriz çıktı ve çözdük.

'KRİZİ BAŞARILI BİR ŞEKİLDE AŞTIK'

3-6 Mart arasındaki krizi yaşamak istemezdik. Kimse istemezdi. Üç gün içinde İYİ Parti'nin çok seçkin siyasetçileri mesaj gönderdi. 'Sayın Akşener sizi sever, yardımcı olsanız' dediler. CHP'nin ileri gelenlerinden de öyle. Sayın Yavaş ve İmamoğlu'na da gittiğine eminim.

Eğer sayın Kılıçdaroğlu'na birisi itiraz edecek olursa benim itiraz etmem lazım. İki seçim karşılıklı mücadele ettim. O zaman kurulsaydı koalisyon ben başbakan, o yardımcı olacaktı. Şimdi ben onun yardımcısı olmayı kabul ediyorum, çünkü Türkiye'nin buna ihtiyacı var.

Üç aşama vardı bundan iki ay önce. Cumhurbaşkanı adayını seçerken, milletvekili adaylarını seçerken, üç ise yürütmeyi kuracağız. Evet bir şey yaşadık ve başarılı bir şekilde aştık.

MHP'NİN AYRI LİSTE KARARI

Biz oturduk birçok kişinin içine sinmemesine rağmen altı okun altında arkadaşlarımız girdiler. Uzlaşabildik. MHP niye uzlaşamadı AK Partiyle? Yarın gruplar oluşacak Meclis'te. Erdoğan kaybetmişse, Bahçeli de kaybetmiş demektir. Bahçeli'nin ilk yapacağı şey aynen 7 Haziran'da CHP'ye yaptığı gibi 'Halkımız bizi muhalefete takdir etti. AK Parti ile yollarımız ayrıldı' demektir.
Bahçeli de iktidar korkusu vardır. Ülkeyi yönetememe korkusundan iktidar başkası olsun da ben onun üzerine ipotek kurayım. Erdoğan hesap versin ben sözü söyleyeyim...

15 Mayıs sabahı Cumhur İttifakı seçimi kaybettiğinde göreceksiniz Bahçeli diyecek ki 'Ben grubumla birlikte muhalefetteyim' diyecek. Erdoğan ile AK Parti ile ilişkiyi bitirecek. Arkasından açılan her yolsuzluk dosyasında AK Parti kadar Bahçeli de suçlanacak. Bu enkazın altında kalmamak için Erdoğan'ı da bırakır.

Bahçeli'nin geçmişine baktığınızda kendi ifadesi ile söylüyorum 'Biz bu ülkeye freniz' demişti bana. 'İktidar olamayacağımızı biliyoruz. Yüzde 10'un altına düşmeyelim, ve kötü gidecek bir şeye fren olalım' demişti. Bahçeli, Erdoğan'a fren olduğunu düşünüyor.

İki tarafta da huzursuzluk var ben biliyorum. MHP'nin huzursuzluğu yolsuzluklarla anılmaya başlanmış olmak. AK Parti'nin ise birçok yerde MHP'nin ipoteğini hissetmeleri.

LİDERLER SAHAYA NE ZAMAN ÇIKACAK?

Böyle bir ağır depremden sonra eskiden olduğu gibi coşkulu miting yapamam. Ben arkadaşlarıma 'Hiçbir toplantımızda müzik çalmayacaksınız' dedim. Çok ağır bir şey yaşadı bu toplum. Çok şenlikli görüntüler beklememeli kimse ama kampanya yürümeli. Bayramda 8 cumhurbaşkanı yardımcısı 8 ayrı ilde olacağız. Ben Gaziantep'te Nurdağı'nda olacağım. Kemal bey Adıyaman'da olacak. Ekrem bey Hatay'da olacak.

Üç ilde ortak miting yapılacak. İstanbul, Ankara, İzmir. Onun dışında hiçbir yerde ortak olmayacağız, yayılacağız. Kimse 'Elini taşın altına koymuyor' diye düşünmesin. Gövdemizi taşın altına koymuşuz. Görüyorum sosyal medyada 'Onlar nerede' diye. Sen kimsin? Bizim verdiğimiz emeğin ne kadarını yaptın?

Sayın Kılıçdaroğlu'nun ofisi 'Bütün liderlerin aynı anda aynı yerde olması mitingin akışı açısından doğru değil' diyor. 25 gün gece-gündüz değerlendirilecek ve bu seçimi kazanacağız. Seçimin kazanılması için rehavete kapılmamak gerekiyor.

SEÇİM GÜVENLİĞİ

7 Haziran-1 Kasım ile ilgili spekülasyon yapılıyor. Şartlar çok farklı. O zaman PKK açık bir şekilde bütün illerde terörü başlatmıştı. O sırada bütün dünyayı kasıp kavuran bir DEAŞ terörü vardı. Şu andan öyle bir konjonktür yok. 14 Mayıs'ta ülkeyi küffara teslim etmeyeceğiz diye bu ifadeyi bir sosyal demokrat geçmişe sahip olduğunu iddia eden bir kişi söyledi.

Kimseye parmak sallamayın. Öyle bir iklim oluşur ki Fatih ile Kadıköy, Bağcılar ile Şişli, Diyarbakır ile İzmir karşı karşıya getirilmeye çalışılır. Biri der ki 'Din elden gidiyor' diğeri 'Laiklik elden gidiyor'. Biri 'Aleviler katlediliyor' der. Ben çok korktum ne zaman biliyor musunuz? Depremin üçüncü günü Adıyaman'a gittim. Bütün gece Adıyaman'ın sokaklarını dolaştım. Tek bir asker yoktu o sokaklarda. Orada organize bir grup gitse bir Alevi veya bir Kürt köyünde bir katliam yapmaya kalksa önünü durduramazsınız. Bu ülkeyi tahrik etmeyin altında kalırsınız.

Açık ve net ifade ediyorum. Böyle bir kitlesel karışıklık çıkarmaya çalışırlarsa altı lider gideriz Fatih'te de konuşuruz, Kadıköy'de de konuşuruz. İzmir'de de Konya'da da konuşuruz.
Mesela AK Parti binasına saldırı oldu herkesten önce biz gideriz 'Bu saldırıyı kınıyoruz' deriz.

KÜRT MESELESİNDE ÇÖZÜM ARAYIŞI

Samimi olduğu zaman bir taraf çözülmeyecek bir sorun kalmaz. Kürtçe de atılacak adımlar mı? Bunları rahatlıkla çözeriz. Bu çözüm silahların gölgesinde yürümez. Eğer niyetliyse Meclis'te her şey çözülür. Kürt sorunu, Alevi sorunu, azınlıklar sorunu çözünür. Herkes 'Bundan sonra şiddet, terör, hendek, barikat yok' diyecek.

SEÇİMDEN SONRA İLK 100 GÜN

Herkes kendisi kadrolaşmaya başlarsa çatışma doğar. Devletin yeni tasfiyeler ve kadrolaşmalarla uğraşmaması lazım. O yüzden ehliyet ve liyakat diyoruz. Önemli bütün kurumlar mutabakatla atanacak. Bizim kurmaylarımız bir yıldır beraber çalışıyorlar. Seçim güvenliği ile ilgili arkadaşlar çalıştı. Birbirini tanıyan kadrolar bunlar artık. Sadece liderler değil kadrolar birbirini tanıdı. Şu sözü verebilirim. Birinin yakını diye, şu cemaate, şu mezhebe mensup diye bir atama olmayacak.

YENİ DÖNEMİN KURMAYLARI KİM?

Artık yürütmenin detaylarını konuşma vakti geldi. Bunu zamana bırakamayız. 15 Mayıs sabahı ne yapacağımız, ilk kararnamenin taslağı üzerine arkadaşlarımız çalışmaya başlayacak. Atamalar.
Eğer bir partide 100 tane bakanlık bekleyen varsa, hepsi de seçimde koşturuyorsa onun içinden 10 tanesini bakan ilan ettiğinizde geri kalanın motivasyonu ne olur onu düşünmek lazım.
İlk anda altı siyasi liderin ilk kararnamede anlaşması, bakanlık dışındaki önemli kurumlarda anlaşması. Ve ilk gün bunların duyurulması insanlarda güven uyandırır.

BİRİNCİ TUR

Birinci turda alınacağını inanıyorum. 25 gün var. Siyaset her gün kurulur, bozulur. Bizim hata yapmamamız lazım. Normal şartlarda bütün parametrelerle, böyle ekonomik şartlarda yönetinin ülkeden gitmesi muketterdir. Hiç merak etmesin halkımız, Türkiye suhuletle bir seçim gerçekleştirecek 15 Mayıs daha güzel olacak."

KARAR