Davutoğlu'ndan Erdoğan'a AB cevabı: İki sene önce neredeyse savaş ilan ediyordu
REFORM SÜRECİ GERÇEK DEĞİL
Davutoğlu'ndan Erdoğan'a AB cevabı: İki sene önce neredeyse savaş ilan ediyordu
Davutoğlu, "Daha 2 sene önce Avrupa’ya dönük olarak neredeyse savaş ilanına benzer şekilde gerilim yaşayan Cumhurbaşkanı AB'ye yöneldi. Ülkeyi yönetenler bir önceki gün söylediklerini tekzip eden şeyler söylediği zaman, bu ülkede güven kalmaz" dedi.
Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş hatırlatması yapan Davutoğlu, "Ben esastan tutuklu yargılanmaya karşıyım. Tutuklu yargılanma, bir insan hak ve özgürlük ihlalidir. Yargılarsınız, hüküm verirsiniz, suçluysa tutuklarsanız. Uzun süreli yargılanmalar, hem adalete güveni sarstı hem de adaleti şaibeli bir duruma düşürdü" diye konuştu.
HERKES ADALET, HERKES ÖZGÜRLÜK İSTİYOR: Bütün Türkiye’de talepler aynı, herkes özgürlük diyor, herkes adalet diyor ve herkes insan uğruna yakışır bir ekonomik seviye diyor. Son 4-5 yıl içinde bütün dünyada genel bir otorite değiştirme eğilimini görüyoruz. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde, Trump‘ın iş başına gelmesiyle birlikte bu otoriterleşme küresel bir salgın haline aldı. Neredeyse Türkiye’de 15 Temmuz’dan sonra; özellikle bütün Türkiye’de yaygın bir şekilde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişten sonra, tek kişi yönetimin yaygınlaşması yasamanın, yürütmenin, yargının tek bir merkezde toplanmasından sonra insanların bir müddet sonra nefes alacakları alanın daraldığı bir ortamdan geçiyoruz.
REFORM SÜRECİ GERÇEK DEĞİL: İnfaz yasasıyla ve müzakerelerle dışarı çıkan ve bu sebeple geçmişte mahkemede, Sayın cumhurbaşkanına hakaret ederek ifade vermiş organize suçlardan suçlanan birisi, ana muhalefet partisi liderine ağır tehditler ve hakaretler de bulundu bu nasıl bir reform? Bu nasıl bir yeni dönem? Öbür tarafta aynı günlerde Diyarbakır’da yeniden tutuklamalar ve Nevruz gösterilerinde Diyarbakır’da hayatını kaybeden bir gençle ilgili mahkemede alınan kararla ilgili, kamu vicdanının zedelenmesi, yaralanması. Daha bir hafta geçmeden yaşanan bu olaylar, reform süreci diye zikredilen sürecin gerçek bir süreç olmadığını ortaya koyuyor.
UZUN YARGILANMALAR ADALETE GÜVENİ SARSAR: Türkiye’de maalesef son dönemde adalet ciddi şekilde tarumar edildi. Talimatta insanların, tutuklandığı talimat da serbest bırakıldığı, talimatla tekrar tutuklandığı hukuk skandalları bütününden bahsediyoruz. Son dönemlerde bu konuda öylesine ağır tutuklamalar yaşandı ki artık ülkede adalet şarttır. Osman Kavala, Selahattin Demirtaş örneklerinde ve birçok örnekte olduğu gibi; ben esastan tutuklu yargılanmaya karşıyım. Tutuklu yargılanma, bir insan hak ve özgürlük ihlalidir. Yargılarsınız, hüküm verirsiniz, suçluysa tutuklarsanız. Uzun süreli yargılanmalar hem adalete güveni sarstı hem de adaleti şaibeli bir duruma düşürdü.
KARAR