Davutoğlu'ndan Koronavirüs Menifestosu : KHK ile ihraç edilenler göreve çağrılsın

“Tutuklu yargılama ısrarından vazgeçilmelidir."

Davutoğlu'ndan  Koronavirüs  Menifestosu : KHK ile ihraç edilenler göreve çağrılsın


Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, KHK ile ihraç edilmiş ve hukuk alanında beraat etmiş sağlık çalışanlarının bir an önce göreve çağrılmasını talep etti. Cezaevlerinde alınan tedbirlerin de yetersiz olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, “Tutuklu yargılama ısrarından vazgeçilmelidir. Mahkûmiyet cezalarının infazının ertelenmesi, infaza ara verilmesi veya infazın evde yaptırılması seçenekleri değerlendirilmelidir” dedi.

 

ANKARA – Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, korona virüsü kaynaklı salgının olağanüstü ve hesap verebilir politikalar gerektirdiğini ifade ederek, bu sürece ilişkin alınacak önlem ve çözüm önerilerini açıkladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan “İstikrar Kalkanı” paketinde kullanılacak 100 milyar liranın insanlara can suyu olacak yerlerde kullanılması gerektiğini ifade etti.

‘TÜM KHK’LILAR GÖREVE ÇAĞRILMALI’

Tüm kamu kurumlarının kriz yönetimini birlikte yönetmesi gerektiğine vurgu yapan Davutoğlu, KHK ile ihraç edilmiş ve hukuk alanında beraat etmiş sağlık çalışanlarının bir an önce göreve çağrılmasını talep etti. Davutoğlu, ülkeyi yönetenlerin sokağa çıkma yasağına ilişkin kararın uygulamaya geçirilmesinin önemli olduğunu söyledi.

‘TUTUKLULUK ISRARINDAN VAZGEÇİLMELİ’

Cezaevleri ile ilgili alınana tedbirlerin yetersiz olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, önerilerini 6 başlık altında sıraladı:
1-Yargı paketina dahil edilen gerek hasta ve yaşlılar, gerekse hamile, loğusa ve çocuklu kadınların cezalarının bir buçuk yıl tehri ve adli kontrol şartıyla tahliyeleri olumludur. Ama tüm tutuklu ve hükümlüleri kapsar şekilde genişletilmelidir. Mahkumiyet cezalarının infazının ertelenmesi, infaza ara verilmesi veya infazın evde yaptırılması seçenekleri değerlendirilmelidir.

2- 60 yaş üstü tutuklu ve hükümlü mahkumların bu süreçte tahliyesi salgınla mücadele açısından faydalı olacaktır.

3- Cezaevlerinde hücre ve koğuşlarda kapasitesinin iki veya üç katına kadar mahkum ve tutuklu konulması uygulamasından vazgeçilmelidir. Bu uygulama virüsün yayılmasına hizmet etmekte olduğu kadar temel insan haklarına da aykırıdır. Hücre ve koğuşlar insan sağlığına ve kapasiteye uygun hale getirilmelidir.

5- Tutuklu yargılama ısrarından vazgeçilmelidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda zorunlu bulunmayan tutukluluk kararları kaldırılarak yerine adli kontrol tedbirleri getirilmelidir. (Akademik hayatta da devlet hayatında da tutuklu yargılamalara karşı çıktım. İstisnai uygulama olarak evet ama süresiz uzun süreli tutuklu yargılamaların çok ciddi insan hakları ihlaline neden olduğunu Ergenekon, Balyoz davalarında gördük.)

6-Tutuklu ve mahkumların yaşam hakkını da içeren sağlık ihtiyaçları yasal ve uluslar arası sözleşmelere uygun şekilde yerine getirilmelidir.

‘KORONA TAHVİLİ’ ÇIKARILMALI

Ayrıca “Korona tahvili” çıkarılmasını önerdiklerini belirten Davutoğlu, “Hazine, sermayesinin tamamı kamuya ait özel amaçlı bir finansman şirketi kurmalı, sadece Covid-19 salgın önlemleri için kullanılmak kaydıyla ikrazen enflasyona endeksli, sıfır reel faizli 100 Milyar TL özel tertip Devlet İç Borçlanma Senedi ihraç ederek bu şirkete vermelidir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın bu tahvilleri gerektiğinde bu şirketten veya bu şirketin ödünç vereceği finansal kuruluşlardan doğrudan satın alması yoluyla önlemlere ilişkin harcamalar finanse edilmeli, bütün harcamalar ve aktarımlar bu şirketten şeffaf bir biçimde yapılmalı, Bütçe Gerçekleşmeleri Raporu gibi aylık olarak ve ayrıntılı biçimde kamuoyuna raporlanmalıdır” ifadelerine yer verdi.

‘İŞİNİ KAYBEDENLER İÇİN İŞSİZLİK FONU UYGULANMALI’

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan ekonomi paketinin yetersiz olduğunu ifade eden Davutoğlu, oluşturulacak bu kaynağın kullanılabileceği alanları şu şekilde açıkladı.

1-Bu kaynaktan öncelikle çalıştıkları işyerleri etkilenen kayıtlı çalışanlara “kısa çalışma ödeneği” sağlanmalıdır. Türkiye’de 15 Milyona yakın SGK’lı çalışanın, asgari ücretle çalışan yarısına, 3 ay boyunca verilecek 1.752 TL kısa çalışma ödeneğinin tutarı 40 Milyar TL civarında olacaktır.

2-Bu kaynak kayıtsız çalışanları da kapsamalıdır. İşverenlere, kayıtsız çalışanları beyan etmeleri şartıyla, bir defaya mahsus geriye dönük inceleme yapılmayacağı kanunla garanti edilmelidir. Beyan edilen bu çalışanlara da kısa çalışma ödeneği ödenmelidir. Kayıtsız çalışanını bildirmeyen ve bundan sonrasında kayıtsız işçi çalıştıranlara verilecek cezalar derhal ağırlaştırılmalıdır.

3-Yaşanmakta olan süreç nedeniyle alınan önlemlere rağmen işini kaybedecek çalışanlar için, işsizlik fonu hakediş ve yararlanma şartları esnetilmeli, gerekirse ödeme süreleri uzatılmalıdır.

‘TÜM KREDİLERİN FAİZLERİ VE ANAPARALARI 6 AY FAİZSİZ ERTELENMELİ’

4-Hazine, TCMB ve BDDK tarafından hazırlanacak yeniden yapılandırma düzenlemeleri çerçevesinde, yaşanan gelişmelerden olumsuz etkilenen -lokanta, restoran, kafeterya, kahvehane, çay bahçesi, berber, SPA ve spor merkezi vb- hizmetler sektörü, turizm, dış ticaret, ulaştırma ve taşımacılık, özel okullar ve daha sonra ihtiyaç olabilecek sektörlerde vadesi gelen tüm kredilerin faizleri ve anaparaları bankalar tarafından 6 ay faizsiz olarak ertelenmelidir. Burda oluşacak maliyet gerekirse bu fondan karşılanmalıdır.

‘DOĞALGAZ, ELEKTRİK FATURALARI 6 AY ERTELENMELİ, İŞVERENE KİRA YARDIMI YAPILMALI’

5-Doğalgaz, elektrik ve su faturaları hane halklarımız, çiftçilerimiz ve üreticilerimiz için 6 ay ertelenmeli ve 6 ay sonunda 18 aylık taksitlendirme imkanı verilmelidir. Bu nedenle nakit akışı bozulacak; elektrik ve doğalgaz dağıtım şirketlerine ilgili bankalarca kısa vadeli ve makul faizli kredi kullandırmalıdır. Ayrıca, üretiminde enerji girdi maliyeti yüksek yer tutan ve halihazırda ödeyemediği faturaları sebebiyle sıkıntı yaşayan sanayicilerimize de borç erteleme ve taksitlendirme imkanı sunulmalıdır.

6-İktisadi yansımaları hakkında tüm dünyada derin endişelerin hâkim olduğu bu süreçte, faaliyetlerini durdurmak zorunda kalan veya gelirleri önemli ölçüde azalan birçok işverenimiz kira yardımına ihtiyaç duymaktadır. Sorun yaşayan işverenlerimiz için 6 ay boyunca kira ödemelerinin üçte biri oranında kira desteği, üçte biri oranında ise kredi desteği sağlanmalıdır.

7-Yaşanan süreç güçlü bir gıda ve tarım politikasının ne denli önemli olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Bu nedenle tüm çiftçilerimize ilave mazot ve gübre desteği sağlanmalı, stratejik tarım ürünlerinin üretimi teşvik edilmeli, Ziraat Banka’sına olan borçlarının anapara ve faiz ödemeleri 6 ay süreyle ertelenmeli ve 6’ıncı ayın sonunda taksitlendirme imkanı sağlanmalıdır.

8-Gıda tedarik zincirinde aksama yaşanmamasını sağlamak için; kuru ve soğuk hava depoları ve hallere acil finansal destek sağlanmalı, buna ek olarak gıda taşımacılığı ile uğraşan nakliyecilerimizin akaryakıt kullanımları süreç boyunca KDV ve ÖTV’den muaf tutulmalıdır.

‘KREDİ KARTI VE TÜKETİCİ KREDİSİ ÖDEMELERİ 6 AY ETLENMELİ’

9-Bankalar, borçlunun gelirinin Covid-19 salgını sebebiyle doğrudan veya dolaylı şekilde olumsuz etkilendiği hallerde, 10.000 TL ye kadar olan tüm kredi kartı ve tüketici kredisi ödemelerini 6 ay boyunca fazisiz ertelemelidir. Böylece kart sahipleri ve tüketici kredisi borçluları geçmiş borçlarını 6 aylığına ertelerken, yeni iktisadi koşullara uyum sağlama süresi kazanacaklardır.

10-Tüm sağlık personeline 3 ay boyunca ikramiye ödemesi yapılmalıdır.

11-Herhangi bir geliri olmayan ve sosyal yardım alanlar dışında sosyal yardıma başvuru koşulları kolaylaştırılmalı ve 2 Milyar TL olarak belirlenen kaynak acilen 10 milyar TL’ye yükseltilmelidir.

12-Açıklanan önlemler kapsamında, Muhtasar (işyeri kira, serbest meslek ve ücret ödemelerinden yapılan vergi kesintileri) ve KDV beyannameleri ile SGK prim hizmet belgelerine ait nisan, mayıs, haziran ödemelerinin ertelenmesinden yararlanan sektörler için gerektiğinde taksitlendirme imkânı sağlanmalıdır. Ayrıca gelişmelere bağlı olarak olumsuz etkilenebilecek diğer iş kolları da kapsama alınmalıdır. Vergi barışı çerçevesinde taksitlendirilmiş ve vadesi gelmiş ödemeler de bu çerçevede ertelenmelidir.

‘MALİYE E-HACİZ İŞLEMİNİ 6 AY UYGULAMAMALI’

13-Maliye e-haciz işlemini en az altı ay uygulamamalıdır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamındaki alacaklara ilişkin icra takipleri de durdurulmalıdır.

14-Yukarıda bahsettiğimiz kaynağın dışında, bankacılık sektörünün likidite ihtiyacının karşılanması için TCMB tarafından piyasaya 91 gün vadeye kadar repo ihaleleriyle ve gerektiğinde Bankalar Arası Para Piyasasında depo işlemleri ile ilave likidite sağlanması kararı son derece yerinde olmuştur. Reel sektöre kredi akışının kesintisiz devamını teminen, bankaların reel sektöre sağladıkları ve sağlayacakları kredi tutarları ile orantılı yeni likidite imkânlarından yararlanmaları kolaylaştırılmalıdır. (DUVAR)