Demokrasi ve Hukuk: Refahın Temeli

Esfender Korkmaz, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün ekonomik kalkınma ve toplumsal barış için vazgeçilmez olduğunu vurguluyor. Türkiye’nin bu alanlarda gerilemesi, hem uluslararası yatırımları hem de sosyal yapıyı olumsuz etkiliyor. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü, birey haklarını koruyan ve ekonomik kalkınmayı teşvik eden temel unsurlardır. Türkiye’nin bu alanlarda gerilemesi, yatırımları ve toplumsal barışı etkiliyor.

Demokrasi ve Hukuk: Refahın Temeli


Demokrasi ve Hukuk: Refahın Temeli

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Yeniçağ yazarı Esfender Korkmaz’ın kaleme aldığı yazıda, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün bir ülkenin kalkınma ve refah seviyesini doğrudan etkileyen temel unsurlar olduğu vurgulanıyor. Korkmaz, özgürlük ve hukukun üstünlüğünün ekmekten önce geldiğini, çünkü bunların bir toplumun adalet ve güven ortamını tesis eden vazgeçilmez değerler olduğunu ifade ediyor.


Demokrasi ve Hukuk Neden Önemli?

Demokrasi ve hukukun üstünlüğü, bireylerin haklarını koruyan, ekonomik kalkınmayı teşvik eden ve toplumsal barışı sağlayan yapı taşlarıdır. Korkmaz’a göre, demokrasilerde halkın taleplerini dile getirebilmesi ve adil bir şekilde temsil edilmesi, ekonomik ve sosyal istikrarın anahtarıdır. Ayrıca, demokrasi;

  • Refahı artırır: Halkın siyasi tercihlerle daha iyi yaşam koşulları ve sosyal güvenlik hakları talep etmesini sağlar.
  • Gelir eşitliğini sağlar: Kamu kaynaklarının daha adil dağıtımını ve gelir eşitsizliğinin azaltılmasını teşvik eder.
  • Kurumsallaşmayı destekler: Bağımsız yargı, tarafsız eğitim ve hesap verebilirlik mekanizmalarını güçlendirir.

Hukukun Üstünlüğü: Ekonomik ve Sosyal Kalkınmanın Teminatı

Korkmaz, hukukun üstünlüğünün mülkiyet haklarını güvence altına alarak yatırımcıların risklerini azalttığını belirtiyor. Hukukun üstünlüğü olmayan bir ülkede, ekonomik aktörlerin karşı karşıya kalabileceği riskler arasında mülkiyet ihlalleri, sözleşme sorunları ve yolsuzluk yer alıyor. Oysa, hukuk düzeninin güçlü olduğu bir ortamda;

  • Yatırımlar artar: Hukuki güvence, uzun vadeli ekonomik planlamayı mümkün kılar.
  • Yolsuzluk azalır: Kaynakların etkin kullanımı sağlanarak ekonomik kalkınmaya katkıda bulunur.

Demokrasi ve Hukuk Olmadan Kalkınma Mümkün mü?

Korkmaz, demokrasinin ve bağımsız yargının olmadığı ülkelerde kalkınmanın sürdürülebilir olmadığını vurguluyor. Çin gibi otokratik sistemlerin büyüme gösterse de kalkınmış ülke statüsüne ulaşamadığına dikkat çekiyor. Ayrıca, demokratik süreçlerin radikal ideolojileri törpülediğini, sosyal barışı sağladığını ve toplumda rasyonel çözümlere zemin hazırladığını ifade ediyor.


Türkiye’nin Durumu: Demokrasi ve Hukukta Geri Düşüş

Türkiye’nin, Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinin askıya alınmasının ardında demokratik değerler ve hukukun üstünlüğü konusundaki eksiklikler olduğu belirtiliyor. AB’nin yıllık raporlarında Türkiye’nin bu alanlardaki gerilemesi açıkça ifade ediliyor. Bunun ekonomik yansımalarından biri olarak, Volkswagen gibi dev yatırımların Türkiye’den vazgeçtiği örnek veriliyor.


Sonuç: Demokrasi ve Hukuk, Refahın Anahtarıdır

Esfender Korkmaz’a göre, demokrasi ve hukuk sadece bireysel hak ve özgürlüklerin teminatı değil, aynı zamanda ekonomik kalkınmanın ve toplumsal barışın en güçlü garantisidir. Hukukun üstün olmadığı bir ortamda kaynaklar etkin kullanılmaz, refah artışı sağlanamaz ve sosyal gerilimler kaçınılmaz olur.


www.yerelgundem.com