Deniz Baykal'ın ahlaki görevi , yerel medyaya baskı mıydı?
Baykal buyurdu, CHP iktidarında gazetecilere baskı yapılmayacak!
YUSUF İNAN YAZDI...
Deniz Baykal'ın ahlaki görevi , yerel medyaya baskı mıydı?
Deniz Baykal’ın aklı başına, koltuktan düştükten sonra gelmiş.
Hak ve hukuku hatırlamış.
Doğan Medya’nın patronu Aydın Doğan’a sitem bile etmiş!
Ertuğrul Özkök ile konuşmasında; Özkök, Aydın Doğan’ın kaset komplosu için “Kalleş ve alçakça. Baykal istifa etmemeliydi” dediğini iletmiş.
Baykal da şimdi aklı başına gelmiş, soruyor: “Madem komployu, kalleşlik olarak görüyor. Niye bu tavır gazetelerine yansımıyor. Aydın Bey ‘Karışmam’ diyemez”.
Aydın Doğan bu yayınlara müdahale etmek zorunda. Ahlaki görevi budur… buyuruyor !
Anadolu’da derler ki sözün zorunu söyledin, kolayını bana bıraktın.
Sayın Baykal, 30 Mart 2009 sabahı Yerel Gündem Gazetesi ve Deniz Web’i İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı Zabıtaları 08.30 da neden bastı ?
Ellerinde belge olmadan “Hemen tabelaları indirin” talimatını kim vermişti ? Zabıtaların her gün, her gün taciz etmeleri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu emriyle mi, yoksa sizin emrinizle mi yapılmıştı?
Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde sadece Yerel Gündem ve Deniz Web’in tabelaları indirildi. Aylarca tek bir tabela indirilmediği gibi herhangi bir uyarı da verilmedi.
Aynı binada diğer şirketlere ait aynı ebattaki tabelalar hala dururken, Yerel Gündem ve Deniz Web bir yılı aşkın zamandır tabela asamıyor.
İndirilen tabelalara İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı zabıtaları ceza bile yazdı, ödedik. Zabıtalar hakaret de etti. Mahkemelere gittik . Mahkemede o gün hiç görmediğimiz zabıta memurları ifade verdi.
Hakareti yiyen, haksız uygulamalara maruz kalan Yerel Gündem ve Deniz Web iken, mahkeme heyetine verilen yalan ifadelerle bir yıl hapis cezası aldım.
Bu durumu size defalarca yazdım, faks gönderdim. İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan telefonla aradı ve özür diledi. “CHP ve CHP’li belediyeler böyle haksız hukuksuz iş yapmaz” dedi. “Ben olayı Aziz Kocaoğlu’na telefonla arayarak bildirdim, kesinlikle çözecek” dedi…
Bu konu size sorulduğunda; cevabı Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin’e gönderdiğiniz mesajla verdiniz.
Gazetecilerin haklarını savunduğunuzu, kendi dönemimizde gazetecilerin baskı altına alınmayacağını ve özgür olacaklarını söylediniz!
Şimdi çıkmış, Aydın Doğan’ı samimi olmamakla suçluyorsunuz. Siz de o zaman İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın www.yerelgundem.com haber sitesine ve Deniz Web’e yaptığı baskılara göz yummuştunuz.
O zaman “ eden bulur ” diyoruz.
Sizin Sayın Aydın Doğan’a bu soruları sormaya sitem etmeye hakkınız yok.
CHP Genel Başkanı olarak bu haksızlığa göz yumdunuz. Şirketi ticari olarak zarara uğrattınız. Şirket çalışanlarının moralini bozdunuz.
Hemen yanı başımızdaki iş yerlerine beş metre, üç metre tabelalar astırarak bize misilleme yaparak mutlu oldunuz. Güç bizde, istediğimiz gibi ezeriz dediniz.
O zaman hak hukuk, namus ahlak yok muydu?
Şimdi mi aklınız başınıza geldi?
Bu konu ulusal medyaya da yansımıştı. Size gönderdiğim mailin okundu bilgisi de geri gelmişti. Bu hukuksuz uygulamayı öğrenmenize rağmen neden müdahale etmediniz?
Neden bu haksızlığa dur demediniz?
Hala neden susuyorsunuz?
Sizin bize yapılan haksızlıklara müdahale etme gibi AHLAKİ göreviniz yok mu?
Tarih: 2010-05-27 12:07:39
Bu köşe yazısı 27 Mayıs 2010 tarihinde www.yerelgundem.com ve www.liderler.net haber sitesinde yayınlanmıştır.
YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ
Twitter: @Yusufinan2023
İnstagram: yusufinan2023
E-Mail: [email protected]