Buca ve Bayraklı ilçesinde yıkılan binalar olduğu öğrenildi. İlk sarsıntıdan kısa bir süre sonda 4.2 şiddetinde artçı deprem meydana geldi.

Haber Global’de konuşan Prof. Dr. Okan Tüysüz, “Ege Bölgesi, Türkiye’nin en sık deprem üreten bölgelerinden birisi. Bu da deniz içinde olan bir deprem. 1955’te bölgede biraz doğusunda 6.8’lik bir deprem var. Geçmişte deprem olmuşsa genelde gelecekte de aynı büyüklükte deprem olur. Şu anki bilgiler taze. Bunun arkasından 6’ya varan artçılar olacaktır” dedi.

Tüysüz, “Ege bölgesi sık faylardan oluşur. Deniz içinde varlığı bilinen faylar var. Birkaç saat sonra ne tür bir fay tarafından oluştuğu belli olur” diye konuştu.

Habertürk canlı yayınına katılan Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Zafer Akçığ depremi şöyle yorumladı:

* Merkez üstü Seferihisar açıkları görünüyor tabi ilk değerlendirmelerde hatalar olabilir onun için çok kesin bir şey söylemek istemiyorum. 2005 depremlerine benzer bir deprem. O dönemde benzer depremler olmuştu büyüklükleri 5.9'a kadar ulaşmıştı.

* Şuanda 6.6 İzmir ve yöresi için beklenen ortalama depremin bir basamak üstünde. Fakat korkunç bir panik havası yarattığı kesin ve binalarda kısmi hasalar var. Fakat en önemlisi insanlarda oluşan psikolojik korku. Korkunç bir psikoloji var şuanda İzmir'de. Deprem sınıflandırmasında 4.5 ila 6.5 orta büyüklüktür.

CNN Türk canlı yayınına katılan Prof. Dr. Süleyman Pampal depreme dair şunları söyledi:

“Sevindirici yanı büyük deprem sıklığı azdır bu fayda. 6.6 ile 7 arasında 10-15 kat fark var. 6.6 yine de ülkemizde yıkıcı etkiye sahiptir. Depremin ivmesi üst merkezden itibaren uzaklaştıkça azalır. Depremin denizde olması bir şanstır, yıkıcı etkisini de azaltır. Derin bir deprem geniş bir alanda hissedilir.”

9 Eylül Üniversitesi Deprem Merkezi Müdürü Hasan Özbilir, “Biraz daha Seferihisar taraflarında sıkıntılar olabilir Urla’ya kadar. Deprem tsunami tehlikesi de yaşatmaz diye düşünüyorum. Sisam Adası daha çok zarar görmüş olabilir” dedi.

SÖZCÜ