Depremden kurtulanlar anlatıyor: “Hava soğuk, yemeğimiz yok, çok zor durumdayız”
“Herkes binalardan uzaklaşmaya çalışıyor”
Depremden kurtulanlar anlatıyor: “Hava soğuk, yemeğimiz yok, çok zor durumdayız”
- Yazan,Fundanur Öztürk
- Unvan,Ankara
- Twitter,
Kahramanmaraş'ta bu sabah 04:17'de gerçekleşen 7,7 büyüklüğündeki deprem en az 10 kenti etkiledi. Depremin vurduğu farklı kentlerden BBC Türkçe’ye konuşan depremzedelerin hepsi, hayatlarında ilk kez bu kadar şiddetli ve uzun süren bir deprem yaşadıklarını anlattı.
Depremin merkez üssü Kahramanmaraş Pazarcık ilçesinde yüzlerce binanın yıkıldığı, çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği bildiriliyor.
BBC Türkçe’ye konuşan CHP Pazarcık İlçe Başkanı Veysel Şervan, sadece kendi tespit edebildiğine göre ilçede en az 100 binanın yıkıldığını söylüyor.
Birçok yakınım enkaz altında diyen Şervan, “Pazarcık çok kötü durumda. Ben de kendimi ve ailemi binadan zor kurtardım. İnsanlar kendi imkanlarıyla kurtarma yapıyor” diyor:
“Biz tam enkazdan çıkmıştık ki bir kişinin enkazdaki küçük bir boşluktan elini uzattığını gördük. Onu kurtarmaya çalışan arkadaşımızın üzerine bina yıkıldı. Gözümün önünde onu kurtarmaya çalışan da altında kaldı. Onlar kaldı, kurtulma şansları yok, komple üzerlerine yıkıldı. Çok zor durumdayız.”
50 metre alanda beş binanın yıkıldığını gördüğünü söyleyen Şervan, yollardaki hasara rağmen ilçeye ulaşımın açık olduğunu kaydediyor:
“Çok şiddetli oldu ve çok uzun sürdü. Böyle bir deprem görmedik. 50 metrede beş bina yıkıldığını gördüm. Çok bina yıkıldı ama çok şükür çalışmalarda da canlı insanlar çıkarılıyor. Henüz tüm köyleri de gezemedim ama köylerde de çok enkaz haberleri geliyor.
“Sadece benim gördüğüm, Pazarcık’ta en az 100 bina yıkıldı. Arama kurtarma çalışmaları daha yeni yeni sabaha karşı birkaç tane geldi. Şu anda ne çadır var ne bir şey. İnsanlar dışarıda, yağmur yağıyor, yiyecek yok, içecek yok, ısınma yok, bilmiyorum… Şu ana dek etkili bir arama kurtarma yapılamadı.”
Adana merkez Yurt Mahallesi’nde 5. kattan kendilerini dışarı zor attıklarını söyleyen Nilüfer Aslan, “Ömrümde böyle bir şey görmedim. 1 dakikaya yakın sallandık” diyor:
“Çevremizde 12-14 katlı 4 bina yıkıldı. Ben beşinci kattaydım, ömrümde böyle bir deprem şiddeti görmedim. İlk önce hafif geldi, sonra biraz duraklar gibi oldu, sonra şiddetli biçimde devam etti.
“Sadece oğlumu kurtarmak istedim. Diğer odadaki oğluma seslendim, o da ne olduğunu anlayamadı. ‘Annem deprem oluyor, en azından aynı yerde birlikte ölelim’ dedim. Kapı eşiğinde ölelim dedim. Aklımdan geçen tek şey oydu. Devam etti, devam etti, kapının eşiğinde bir dakika boyunca durduk.”
Binadan çıktıktan 5-10 dakika sonra şiddetli artçıların başladığını söyleyen Aslan, arabanın artçılarla sallandığını söylüyor:
“Şu anda Çukurova Devlet Hastanesi'ne yakın bir alanda toplandık. Yanıma, üstüme hiçbir şey alamadım, dışarıda terlikle duruyorum. Bir daha da eve girmeye cesaret edemiyoruz.”
“Kolumdan serumu nasıl çıkardığımı hatırlamıyorum”
Dün geçirdiği böbrek ameliyatı sonrası Gaziantep Ersin Arslan Devlet Hastanesi’nde kolunda serumla yatarken depreme yakalanan Gökçe Bay, şiddetli depremle birlikte hastaların neye uğradığını şaşırdığını anlatıyor.
Bir anda tüm hastaların birbirinden destek alarak kaçmaya başladığını söyleyen Bay, hastanenin bazı duvarlarında yıkılmalar olduğunu söylüyor:
“Deprem olduğunda ikinci kattaydık. Ağrım yoktu ama kolumda serum takılıydı. Ben hemen yataktan kalkıp kuzenime seslendim, kolumdan serumu nasıl çıkardığımı hatırlamıyorum.”
“Hemen koştuk. Herkes birbirine tutundu. Böyle bir sarsıntı yok. Öleceğiz zannettik. Tepemize yıkılacak ve orada kalacağız, çıkamayacağız zannettik. Öyle korkunç bir şeydi. Herkes sokakta ağladı, hepimizin psikolojisi bozuldu. Tarif edemiyorum.”
Eşyalarını ve montlarını dahi almadan kaçmak zorunda kaldıklarını anlatan Bay, böbrek ameliyatından yeni çıkmış olmasına rağmen ıslak terlikleriyle sokakta kaldığını söylüyor:
“Dışarısı da çok kötü kar, buz gibi. Yatan hastalar, yaşlılar, tekerlekli sandalyedeki hastalar… Onlar çıkamadılar. Biz kendimizi attık bir şekilde dışarı ama dışarda da durumumuz hiç iyi değil. Çok zor durumda kaldık.
“Hemşireler hemen odaları gezmeye başladılar herkesi uyandırmak için, insanları toplamaya çalıştılar. Herkes canının derdindeydi.
“Diğer kalanlara, çıkamayacak durumda olanlara hemşireler yardımcı oldu. Şu an hâlâ hastanenin içinde katlarda hemşireler var. Yatan hastaların yanında duruyorlar ama sarsıntılar hâlâ devam ediyor.”
“Herkes binalardan uzaklaşmaya çalışıyor”
Malatya Temelli Mahallesi’nde 5 katlı binadan ailesiyle birlikte sağ çıkan 25 yaşındaki Özgül Konakçı, kendi binasının sadece hasar gördüğünü ancak çevresindeki 5 binanın yıkıldığını söylüyor.
“Arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Hava çok soğuk ve şu an kar yağıyor. Herkes sokaklarda, millet ne yapacağını şaşırmış durumda. Daha yeni gözümüzün önünde artçılar sebebiyle bir binanın camları patladı.”
“Deprem anında kardeşimle koltukta uyuyorduk, birbirimize baktık, sen mi sallıyorsun dedik. Lambaya baktım, yıkılacak gibiydi. İçeride üç yaşında yeğenimi alır almaz dışarı fırladık.”
“Hava soğuk olduğu için daha çok çocuğa bir şeyler koyma derdindeydik. Ona bir şeyler alıp hemen hızlıca çıktık. Bizim olduğumuz yerde henüz çadır yok.”
“2020 yılındaki 6,8 büyüklüğündeki depremi de hissetmiştik ama bu çok farklıydı. Bunda binaların çatırdağını duyduk, binaların hemen hemen hepsinde çatlak ve hasar var zaten.”
Malatya Valisi Hulusi Şahin kentte ilk belirlemelere göre 130 binanın yıkıldığını söyledi. Kentte yoğun trafik olduğu belirtiliyor. Konakçı şöyle anlatıyor:
“Artçılar bizi çok etkiliyor. Malatya’da ulaşım çok kötü durumda hem yollar buzlu hem de araba çok. Herkes arabasına atlayıp binalardan uzaklaşmaya çalışıyor.
“Artçılar yüzünden herkes 'binalardan ne kadar uzak, o kadar iyi' diye düşünerek arabasına atlayıp binalardan uzak bir yere gitmeye çalışıyor, bu da yollarda trafik yaratıyor.”
BBC TÜRKÇE