Depremzede Eczacılar Sahada Görevdeydi

“İlk önce devlet hastanesine gittim, doktorlara yardım ettim”

Depremzede Eczacılar Sahada Görevdeydi


Depremzede Eczacılar Sahada Görevdeydi

Hatay’da hemşehrilerine sağlık hizmeti sunabilmek için seferber olan depremzede eczacılar, ilk 48 saatte derme çatma oluşturdukları sahra eczanelerini diğer kentlerden gelen meslektaşlarına devrederek acılarını yaşamaya başlıyor.

Türkiye’nin 10 kentini 6 Şubat sabahı yıkıma uğratan depremin ardından Hatay’ın Antakya kent merkezi ile Defne ilçesinde az hasarla hizmet verebilecek eczane kaldığını söyleyebilmek mümkün değil. Hatay Eczacı Odası’nın binası ayakta kalmasına karşın epey hasarlı.

Hatay Eczacı Odası, 16 Şubat itibarıyla 19 eczacı kaybettiklerini açıkladı.

Kent merkezinde ilk iki gün yalnız kalan Hataylı eczacılar, Türk Eczacılar Birliği (TEB) koordinasyonuyla artık meslektaşlarıyla birlikte. Hatay Vali Konağı’nın arkasında Gündüz Caddesi kıyısında ve Defne Kaykamamlığı’nın bahçesindeki kurulu sahra eczanesi çadırları içerisinde artık komşu kentler ile Ankara, İstanbul, İzmir, Manisa, Bursa gibi birçok kentten gönüllü gelmiş eczacılar görevde.

İskenderun’da ise Devlet Hastanesi’nin depreme dayanıksızlığı raporlanmasına rağmen yoğun bakım, cerrahi bakım, fizik-tedavi gibi bölümlerine ev sahipliği yapmakta olan A Blok’un komşusu eczaneler de enkaz halinde.

İskenderun Teknik Üniversitesi (İTÜ) bahçesi, afet koordinasyonu merkezine dönüştürülürken, ilk günlerde ilçe eczacılarının kendi olanaklarıyla oluşturduğu sahra eczanesi ise artık burada hizmet sunuyor.

Eczacılar, Hatay’da son günlerde hava sıcaklığı gündüz saatlerinde artış gösterse de deprem bölgesinde 6 Şubat haftasındaki soğuk hava koşulları nedeniyle depremzedelerde ve özellikle çocuklarda nezle, solunum yolu enfeksiyonları gibi rahatsızlıklar yaşandığına işaret etti.

Nefes alma zorluğu yaşanıyor

Kentin her sokağında enkazdan kalkan toz bulutu ve enkaz başında sevenleri için nöbet tutanların ateş yakması nedeniyle nefes alma zorluğu da yaygınlaşmış görünüyor.

Boğaz ağrısı, nefes alma güçlüğü, burun tıkanıklığı gibi şikayetlerle depremzedeler ve sahada görevli yardımseverlerin kendilerine ilaç talebiyle başvurduğunu belirten eczacılar, TEB’in koordinasyonuyla bölgeye her türlü ihtiyaca uygun ilaç getirdiklerini de vurguluyor.

Deprem bölgesinde gönüllü eczacılar ise bir yandan eksiklikleri belirleyerek sahra eczanelerinde düzen sağlama çabasındayken, diğer yandan Hataylı meslektaşlarının acılarını yaşaması için nöbet paylaşımı yapıyor.

Depremzede eczacılar 12. günde kendi acılarına dönebiliyor

Hatay Eczacı Odası İskenderun Temsilcisi Eczacı Ahmet Türen, deprem sabahı kendi aralarındaki haberleşmeyle oluşturdukları sahra eczanesinde artık diğer kentlerden gelen gönüllü eczacılarla birlikte olduğu için 6 Şubat sabahından beri yaşadığı acılara kısmen teselli buluyor.

“Evim şu an ağır hasarlı. Gidebileceğim bir evim yok” diyen Türen, buna rağmen sahra eczanesi koordinasyonunu yürütüyor.

Depremde ilk gün iletişim çok kötü olduğu için ailesiyle ve yakınlarıyla ilgilenirken, meslektaşlarına ulaşmaya çalıştığını anlatan Türen, ailesini güvenli bir başka yere tahliye ettikten sonra ikinci gün kendisi gibi depremzede eczacılarla halka nasıl sağlık hizmeti sunabileceklerini konuşmaya başladıklarını, üçüncü gün ise komşu kentlerden ilk anda yardım amacıyla gelmiş eczacı meslektaşlarıyla sahra eczanesi kurduklarını söyledi.

Türen, “Bizim sahra eczanesi kurduğumuz duyulunca en yakından Adana, Mersin yanı sıra pek çok eczacı kendi araçlarıyla buraya geldi. Sonrasında TEB’in organizasyonuyla ilaçlarımız ve gönüllülerimiz burada. İTÜ yerleşkesinde şimdi hem sahra hastanesi hizmetindeki ordumuza ait TCG Sancaktar ve Bayraktar gemileri için de eczacı desteğiyle tıbbi malzeme desteği verebiliyoruz. Akut ihtiyaçlar yanı sıra yardım kuruluşlarına da her türlü ilaç desteği veriyoruz. Pastil, maske, ağrı kesiciler, bebek bezi, çocuk maması gibi ürünlere ihtiyacımız devam ediyor, bunları karşılıyoruz ama bu ihtiyaçlar sürekli, dolayısıyla devletimizle birlikte bunları karşılamayı planlıyoruz” diye konuştu.

“İlk önce devlet hastanesine gittim, doktorlara yardım ettim”

Depremzede Eczacı Selin Seda Satar da, gözyaşlarını güçlükle tutarak, deprem sabahı ailesiyle birlikte sarsılarak uyanmasının ardından ilk önce yıkılan eczanesinin karşısındaki İskenderun Devlet Hastanesi’nin yıkılan çok katlı binasına koşmuş.

İlk gün hastane enkazında hastalara ve sağlık personeline yardımcı olmaya çalıştığını anlatan Satar, ilk 48 saatte ve hatta üçüncü gün eczacılar olarak kendi aralarında koordine olduklarını belirterek, “Elimden gelebilecek hastanede olmaktı, sonra başka yerlerde sahra eczanesi oluşturduk, en son buraya taşındık. Çok şükür artık diğer kentlerden meslektaşlarımız buraya geldi, şimdi kendi acımızı yaşamak için kenara çekilebiliyoruz” dedi.

Sahra eczanesi koordinasyonunu gördüğü için umutlu olduğunu belirten Eczacı Satar, Hatay ve İskenderun için böylesi bir organizasyon gördüğünü, güzel şeyler yapılabileceğine inandığını paylaştı.

Yıldız Yazıcıoğlu / VOA