DEVA Partisi İzmir İl Başkanlığı, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali davasına müdahil oldu
“İstanbul Sözleşmesi’nden keyfiyen çıkılmasını kabul etmiyoruz”
DEVA Partisi İzmir İl Başkanlığı, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali davasına müdahil oldu
Şiddete suskun kalmayacağız
İzmir Bölge İdare Mahkemesi’ne dilekçe veren DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen,
“İstanbul Sözleşmesi’nden keyfiyen çıkılmasını kabul etmiyoruz”
İstanbul Sözleşmesi, tam adıyla “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nden çekilme kararına tepki gösteren DEVA Partisi İzmir İl Başkanlığı, kararın iptali için açılan davaya müdahil oldu.
Geçen hafta başlatılan ‘DEVA Yaşatır’ kampanyası ile birlikte hem ülke genelinde hem de Change.org platformu üzerinden bir imza kampanyasına katılan DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen ve partililer, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali için DEVA Partisi Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen tarafından Danıştay’da açılan davaya müdahil olmak üzere avukatlarla birlikte İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne dilekçe verdi. DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen, dilekçenin verilmesinin ardından yaptığı açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi biz kadınlar için çok önemli, keyfiyen çıkılmasını da kabul etmiyoruz. Kararın iptalini istiyoruz” dedi.
DEVA Partisi İl Başkanı Ösen, İzmir’deki siyasi partiler içinde tek kadın il başkanının kendisi olduğunu, teşkilatlandıkları 19 ilçeden de 7’sini kadın başkanlara emanet ettiklerini hatırlatırken, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” diye konuştu.
Geleneksel aile yapısı için tehdit değil
DEVA Partisi açıklamasında da, “İstanbul Sözleşmesi aile kurumu ya da geleneksel aile yapısı için bir tehdit değildir. Aksine aile kurumu içinde şiddet gören kadın ve kız çocuklarını koruyan, şiddeti yaşam boyu süren işkence ve kader olmaktan çıkaran bir sözleşmedir. Şiddetin toplum ve aile yapısı içinden arındırılmasını sağlayan koruyan, önleyen mekanizmalar içeren uluslararası uygulanan bir anlaşmadır” görüşlerine yer verildi.
Şiddet sustukça çoğalır
Açıklamada bu karar karşısında susmanın şiddete destek vermek olduğu şu sözlerle ifade edildi: “Biz kadına yönelik şiddete sessiz kalmanın, şiddete ortak olmak anlamına geldiğini bilerek; şiddet sustukça çoğalır diyerek, şiddet karşısında susmayacağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz. Şiddete uğrayan her bir kadının arkasında susmayan DEVA’lı kadınlar olarak duracağımızın bilinmesini istiyoruz. DEVA YAŞATIR diyerek, şiddetsiz bir Türkiye, şiddetsiz bir Avrupa ve şiddetsiz bir dünya için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz.”
Yok hükmündeki karar düzeltilsin
Açıklamada ayrıca 10 yıl önce TBMM tarafından onaylanan bir sözleşmeden ancak TBMM kararıyla çekilmenin mümkün olduğu vurgulandı: “2011 yılında AK Parti hükümeti tarafından imzalanan İstanbul Sözleşmesi’nden şimdi, üzerinden 10 yıl geçmişken, sırf bazı kesimleri memnun etmek adına çekilme kararı verilmesi yersizdir, hukuksuzdur, mesnetsizdir. 10 yıl boyunca yürürlükte kalan bir sözleşmeyi sudan bahanelerle, üstelik usule aykırı olarak geçersiz saymaya kalkmak kimsenin yetkisinde değildir. TBMM’den onaylanarak geçen uluslararası bir sözleşmeden ancak TBMM kararı ile geri çekilmek mümkündür. Çıktık, oldu, bitti açıklamaları tek taraflıdır. Hukuken yok hükmündedir. Biz bugün bu hukuksuzluğun, yok hükmündeki çekilme kararının düzeltilmesi için Danıştay’a davamızı açıyoruz. Danıştay yetkililerinden beklentimiz; iptal kararını hiçbir etki altında kalmadan, tüm şiddet gören kadınları vicdanlarında hissederek, vicdanlarının sesini dinleyerek Türkiye’deki tüm kadınlar için vermeleridir. Biz inanıyoruz ki Türkiye devleti bir hukuk devletidir.”