Dezenformasyonla Mücadele Yasası'nın 14 maddesi kabul edildi

Teklif neleri içeriyor?

Dezenformasyonla Mücadele Yasası'nın 14 maddesi kabul edildi




Dezenformasyonla Mücadele Yasası'nın 14 maddesi kabul edildi

İktidar kanadı tarafından kısaca "Dezenformasyonla Mücadele Yasası" adıyla ifade edilen, yasaya itiraz edenler tarafından "sansür yasası" ve "sosyal medya yasası" olarak anılan Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye devam ediyor. Son görüşmelerde 12 maddesi daha kabul edilen teklifin toplam 14 maddesi geçmiş oldu. Peki kabul edilen maddelerin kapsamı ne? Teklif neleri içeriyor?

TBMM Genel Kurulu'nda teklifin 3. maddesinden itibaren dün devam eden görüşmelerde 12 maddesi daha kabul edildi.

Kabul edilen maddeler, internet haber sitelerinin iletişim bilgilerinin kolaylıkla erişilebilir bir biçimde paylaşılmasını zorunlu hale getiriyor.

Bunun yanında haber sitelerinde yayımlanan içerikler, gerektiğinde talep eden Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim edilmek üzere doğruluğu ve bütünlüğü sağlanmış şekilde 2 yıl süre ile muhafaza edilecek.

Soruşturma ve kovuşturma konusu olduğunda ilgili yayın kaydının saklanması zorunlu olacak.

Haber siteleri gelen itirazlarla ilgili tekzip yayımlamakla yükümlü olacak. Buna göre zarar gören kişinin düzeltme ve cevap yazısını sorumlu müdür, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç bir gün içinde yayımlamak zorunda olacak.

Yayın hakkında verilen erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkarılması kararının uygulanması ya da içeriğin haber sitesinin kararıyla çıkarılması durumunda, düzeltme ve cevap metni ilgili yayının yapıldığı internet haber sitesinde ilk 24 saati ana sayfasında olmak üzere 1 hafta süreyle yayımlanacak.

Basılmış eserler veya internet haber siteleri yoluyla işlenen veya bu kanunda öngörülen diğer suçlarla ilgili ceza davalarının bir muhakeme şartı olarak, günlük süreli yayınlar ve internet haber siteleri yönünden 4 ay, diğer basılmış eserler yönünden 6 ay içinde açılması zorunlu olacak.

Bu süreler basılmış eserlerin Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim edildiği tarihten, internet haber siteleri için ise habere ilişkin suç ihbarının yapıldığı tarihten başlayacak.

Teklifle basın kartı başvurusu, niteliği ve türleri de belirlendi. Buna göre, basın kartı başvurusu İletişim Başkanlığına yapılacak. Basın kartı, resmi nitelikte bir kimlik belgesi olarak kabul edilecek.

Basın kartı türleri şöyle:

- Göreve bağlı basın kartı: Bir medya kuruluşuna bağlı olarak çalışan Türk vatandaşı medya mensuplarına ve enformasyon görevlilerine verilen basın kartını,

- Süreli basın kartı: Görev alanı Türkiye'yi kapsayan yabancı medya mensuplarına verilen basın kartını,

- Geçici basın kartı: Görev alanı Türkiye'yi kapsamamakla beraber geçici bir süreyle Türkiye'ye haber amaçlı gelen yabancı medya mensuplarına verilen basın kartını,

- Serbest basın kartı: Geçici bir süreyle çalışmayan veya yurt dışında serbest gazetecilik yapan medya mensuplarına verilen basın kartını,

- Sürekli basın kartı: En az 18 yıl mesleki hizmeti bulunan medya mensupları ve enformasyon görevlilerine ömür boyu verilen basın kartını ifade edecek.

Basın kartı alacak kişilerin 18 yaşını bitirmiş olması, en az lise veya dengi bir eğitim kurumundan mezun olması, kısıtlanmış veya kamu hizmetinden yasaklanmış olmaması, kasten işlenen bir suçtan dolayı 5 yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına çarptırılmış olmaması, kanunda detaylıca sayılmış suçlardan dolayı hapis cezası süresine bakılmaksızın, hüküm giymemiş olması, medya faaliyeti dışında ticari faaliyette bulunmaması gerekiyor.

Kabul edilen maddelerle Basın Kartı Komisyonu üye sayısı 19'a çıkarıldı. Komisyonda, Başkanlığı temsilen 3 üyenin yanı sıra işçi sendikası şeklinde faaliyet gösteren sendikalardan basın kartı sahibi üyesi en fazla olan sendika tarafından belirlenecek 2 üye ile iletişim fakültesi dekanları veya basın kartı sahibi gazeteciler arasından Başkanlıkça belirlenecek 3 üye de yer alacak. Üyelerin görev süresi 2 yıl olacak.

Süresi dolan üyeler yeniden seçilebilecek.

İlk iki maddesi kabul edilmişti

Kanun teklifinin ilk iki maddesi Genel Kurul'da kabul edilmişti. Buna göre, internet haber sitelerinde çalışanlar basın mensubu sayılacak ve basın kartı için İletişim Başkanlığı’na başvurabilecek.

Radyo, televizyon, kamu kurum ve kuruluşlarının yürüttükleri enformasyon hizmetlerinde çalışan kamu personeli de basın kartı alabilecek.

Değişen ikinci maddeyle internet haber siteleri de süreli yayın tanımı kapsamına alınacak.

40 maddeli kanun değişikliği teklifi Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmeye devam ediyor.

Kanun teklifi geçen yasama döneminde AKP ve MHP'li milletvekillerinin imzalarıyla Meclise sunulmuş, Adalet Komisyonu'nda tartışmalar eşliğinde kabul edildikten sonra Genel Kurul'a sevk edilmişti.

Basın meslek örgütlerinin "sansür yasası" olarak tanımladığı düzenlemeler hapis cezaları da öngörüyor.

Teklif, "Halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan" kişilerin 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını öngörüyor.

Ayrıca Milli İstihbarat Teşkilatı’nın faaliyetleri ve personeline yönelik suç teşkil eden içerikler katalog suçlar kapsamına alınacak.

Basın meslek örgütleri neden karşı çıkıyor?

Yasa teklifi Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmeye başladığında, basın meslek örgütleri temsilcileri ve gazeteciler siyah maskelerle Genel Kurula giriş yaptı ve onları CHP’li milletvekilleri "Sansür yasasına hayır", "Basın ve ifade özgürlüğü istiyoruz", "Anayasa’ya aykırı yasa geri çekilsin" yazılı dövizlerle karşıladı. HDP’li ve İYİ Partili milletvekilleri de alkışlarla yasaya tepki gösterdi. 

Genel Kurulu'da görüşmeler başlamadan önce Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS), DİSK Basın İş, PEN Yazarlar Derneği ve Türkiye Yayıncılar Birliği (TÜRYAYBİR) basın toplantısı düzenleyerek bir kez daha itirazlarını dile getirdi.

Kurum temsilcilerinin konuşmalarının ardından paylaşılan ortak metinde şu ifadelere yer verildi:

“4 Ekim 2022 Salı günü TBMM’ye gelmesi beklenen Sosyal Medya Yasa Tasarısı meslek örgütlerinin görüşü alınmadan hazırlanmıştır. TBMM'deki komisyon toplantılarında meslek örgütü temsilcilerine yeterli süre verilmemiş, öneriler de dikkate alınmamıştır."

"Tek sesli bir toplum yaratmak, korku iklimini canlı tutmak, sansürü ve oto sansürü ağırlaştırmak amacını taşımaktadır. Tutuklu gazeteci sayısını artıracaktır. Seçim öncesi gazetecilerin haber yapmasını, yurttaşın habere erişimini ve haberin serbest dolaşımını engelleyecek olan yasa, ayrıca toplumsal muhalefeti de susturmayı hedeflemektedir.”

TGS ayrıca altı ilde "Sansür Yasasına Hayır" talebiyle farklı illerde basın açıklaması yaparak teklifin geri çekilmesi çağrısı yaptı. Bu taleple gazeteciler ortak dilekçe metnini imzalayarak TBMM Başkanlığı ile AKP, MHP, CHP, HDP ve İYİ Parti grup başkanlıklarına iletti.

Ortak dilekçede, "Teklifin 29. maddesiyle Türk Ceza Kanunu’na 217/A maddesi olarak eklenmesi planlanan ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçu muğlaktır, sübjektif değerlendirmelere açıktır. Zamana, kişilere ve koşullara bağlı olarak her uygulamacı tarafından farklı yorumlanması muhtemel bu düzenlemeyle, yalnızca gazeteciler değil tüm toplum ciddi bir cezai tehdit ile karşı karşıya bırakılmakta, ifade ve basın özgürlüğü yok edilmektedir” ifadesine yer verildi.

gazeteciler protesto

KAYNAK,TGS

Teklif nasıl gündeme geldi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen yıl yaz aylarında ülke çapında yaşanan büyük yangınların ardından sosyal medyadan yapılan bazı paylaşımlara tepki göstererek, "dezenformasyon ve yalan haberle mücadele" için yasal düzenleme yapılacağını açıklamış ve parti buna dönük çalışma başlatmıştı.

İktidar partisinin yaklaşık 8 aydır üzerinde çalıştığı yasal düzenleme çalışmasına, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, geçen Razaman ayındaki iftar buluşmasının ardından hız verilmişti.

İktidar partisi kaynakları, yeni yapılacak düzenlemede Avrupa Birliği ülkelerindeki uygulamaların incelendiğini ve "özgürlük-yaptırım" dengesinin de bu kriterlere göre düzenleneceğini ifade ediyor.

Teklif başka neler içeriyor?

Yasa teklifi, "dezenformasyon" ve yalan haber yayma suçu tanımının Türk Ceza Kanunu'na eklenmesini öngörüyor. Yasa teklifi ile toplumda korku ve panik yaratan veya nefret söylemi içeren gerçeğe aykırı bilgileri sosyal medya üzerinden yaymak, müstakil bir suç olarak düzenlenecek.

TCK'ya eklenen yeni madde ile "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçu tanımlanıyor. Suçun oluşması için şu beş şart aranacak:

  • Yayılan haber gerçek değilse
  • Ülkenin güvenliği ve kamu sağlığını ilgilendiriyorsa
  • Halk arasında korku, panik ve endişe oluşturma kastı varsa
  • Kamu barışını bozmaya yönelik ise
  • Aleni ise

Dezenformasyon içeren içeriklerle ilgili yaptırımlara, görevlendirilecek mahkemelerin karar vermesi öngörülüyor.

Yeni düzenleme ile sosyal medya platformlarına Türkiye ofisi açma ve Türkiye temsilcisi bulundurma zorunluluğu getirilecek. Temsilcinin gerçek kişi olması halinde bu kişinin Türkiye'de ikamet etmesi ve Türk vatandaşı olması gerekecek. 

Kişilik hakkının zedelenmesi şikayeti ile içerik kaldırma için mahkeme kararı çıkarıldığında bu içerik her site ve platformdan çıkarılacak. 

Tüm haber siteleri, yayınladıkları içerikleri saklamak zorunda olacak. 

Yeni yasa ile künye belirtmeksizin internet haberciliği yapmak mümkün olmayacak. Bir gazete için geçerli kurallar, haber üreten internet siteleri için de geçerli olacak.

Ayrıca reşit olmayanların internet ortamında korunması gerekçesiyle de bazı kısıtlamalar uygulanacak.

BBC TÜRKÇE