Dilipak da isyan etti: "Tüm davamız sizi makam sahibi yapmak için miydi?"
"ELEŞTİRMEZSEK FİTNE BÜYÜMEYE DEVAM EDER"
Partinin en büyük savunucusuydu, Abdurrahman Dilipak da isyan etti: "Tüm davamız sizi makam sahibi yapmak için miydi?"
Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, uzun yıllardır savunucusu olduğu AKP'ye baş kaldırdı.
Partiye yönelik yaptığı eleştiriler nedeniyle AKP içerisinden tepkiler aldığını savunan Dilipak, "Peki 28 Şubat’ta biz niye sokaklardaydık. Siz yönetime geldiniz diye biz susacak mıyız şimdi. Bütün kavga sizi iktidara taşımak, makam, mevki sahibi yapmak için miydi" ifadelerini kullandı.
Dilipak, şöyle devam etti:
"ELEŞTİRMEZSEK FİTNE BÜYÜMEYE DEVAM EDER"
Benim yazdıklarımı, “bizim dışımızdakiler” iktibas ediyor ya, bizim AKP’liler, bunu “karşı tarafa koz verme”, “kendi kendimize zarar verme” şeklinde yorumluyorlar. Ilımlılar ise, “Bunu topluma aktarmanın ne alemi var, yukarıdakilere söylesen” demeye getiriyorlar.
Kural; kişilerin ahvali şahsiyeleri ile ilgili konuları toplum önünde konuşmak doğru değil. Bu anlamda “batılın tasviri saf zihinleri idlal eder”. Toplumu ilgilendiren, toplumun leyh ve aleyhinde olan konularda toplumun bilgilendirilmesi, eleştirilerin açık olması gerekir ki, bu yanlışlıklar toplumda emsal alınıp, sirayeti engellensin. Yoksa kol kırılır yen içinde kalırsa kollar ya çolak kalır ya da kangren olur kesilir. Fitne büyümeye devam eder ve baş edilmesi güçleşir.
"ONLAR BOZGUNCULARIN TA KENDİLERİDİR"
Şimdi “Ötekiler” kendi aralarında konuşuyorlarmış: “Ya hu, bu adam ‘AKP’liler’ diye eleştirdikleri, kendi içlerinde bize benzeyen ve bize benzemeye çalışanlar. Biz bu adama destek verirken, bize yakın duranların dışlanmalarına vesile oluyoruz. Bu kendi ayağımıza kurşun sıkmak değil mi? Dilipak, aslında bize benzememeleri konusunda kendi arkadaşlarını uyarıyor, onların farklı, din ve gelenek temelli başka bir dünyaya çağırıyor”..
Birileri işi anlamış!?. Bir başkası şöyle düşünüyormuş: “Biz Dilipak’ın yazdıklarını AK Parti içindeki AKP’li dediği kesimi eleştiriyor diye alıntılıyoruz. Ama adam bu arada kendi inancını ve dünya görüşünü bizim üzerimizden kendi tabanımıza iletmiş oluyor. Adamın tesbitleri önemli, onu kullanalım derken, tamamen bizim ideoloji ve dünya görüşü dışındaki çözümlemelerini de bu vesile ile kendi tabanımıza taşıyoruz. Yani Dilipak’ın fikirlerinin farkında olmadan misyonerliğini yapıyoruz.”
İyi, “ötekiler”in anladıklarını aceba, “bizimkiler” ne zaman anlayacak. Tabii, bu bizim Montessori ya da Fulbright kafalılar, CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi ile kafaları mayalanmış “içimizdekiler” anlaması kolay olmayacak! Onlar “Biz ıslah edicileriz” demeye devam edecekler, ama biz biliyoruz ki “onlar bozguncuların tâ kendileridir”. Çok yazık. Bakıyorum da, bütün bu olup-bitenlere rağmen, bütün bu gerçekleri, “gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar, kalpleri var hissetmiyorlar.”
Kaynak Yeniçağ: Partinin en büyük savunucusuydu, Abdurrahman Dilipak da isyan etti: "Tüm davamız sizi makam sahibi yapmak için miydi?"