Diyabetli Çocuğu Olan Ailelere Öneriler

Çocuğunuz çok su içiyor ve sık idrara çıkıyorsa dikkat!

Diyabetli Çocuğu Olan Ailelere Öneriler


Diyabetli Çocuğu Olan Ailelere Öneriler 

Tip 1 diyabet çocukluk çağında çok sık görülen kronik bir hastalık. Kan şekerini düzenleyen insülin hormonunun kalıcı eksikliğine bağlı olarak gelişiyor. Türkiye’deki her 10.000 çocuktan 7’sine Tip 1 diyabet tanısı konuyor ve kesin bir nedeni bilinmemekle birlikte genetik yatkınlığı olan bireylerde viral enfeksiyonların tetiklemesiyle ortaya çıkıyor. COVİD-19 pandemisinin zirve yaptığı dönemlerde de çocuklarda tip 1 diyabet vakalarının ciddi olarak artış göstermesi bunun kanıtı.

Çocukluk çağı şeker hastalığını ve diyabetli çocuğu olan ailelerin dikkat etmesi gereken noktaları Liv Hospital Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Gönül Çatlı anlattı.

Çocuğunuz çok su içiyor ve sık idrara çıkıyorsa dikkat!

Tip 1 diyabetin tedavisinde ömür boyu insülin tedavisi, sağlıklı beslenme ve egzersiz olmazsa olmazdır. Bu kurallara dikkat edildiğinde sağlıklı ve uzun bir ömür sürdürmek mümkün olabilir. Buna karşın tedaviye uyum sağlamayan çocuklarda ileriki yaşlarda göz, böbrek ve sinir uçlarında kalıcı hasarlanmalar görülebiliyor ve organ kaybına kadar ilerleyebiliyor. Tip 1 diyabetin en önemli belirtileri çok su içme ve sık idrara çıkmadır. Bu belirtiler fark edilmez ve tanıda geç kalınırsa koma durumu gelişebilir, hatta ölümle sonuçlanabilir.

Ailelere büyük görev düşüyor

Bu hastalık ani başlangıçlı olduğundan çocuğuna diyabet tanısı konan anne ve babalarda büyük bir şok etkisi yaratıyor. Tip 1 diyabetin ciddi bir durum olduğu ve ömür boyu süreceği gerçeğini kabullenmek de zor olabiliyor. “Bu bizim başımıza neden geldi?” diye düşünüp bir sebep aranıyor, çoğunlukla da ebeveynler kendilerini veya birbirlerini suçluyor. 

Bu zor dönemde aileler şeker ölçümü, insülin enjeksiyonu, karbonhidrat sayımı gibi yeni görevlerle karşı karşıya kalıyor. Ayrıca çocuğun beslenme biçimini değiştirmek, artık neden istediği zaman istediği şeyi yiyemeyeceğini ona anlatabilmek ve bir şeyler yolunda gitmediğinde suçluluk hissetmek gibi başka sorunlar da olabiliyor.

Diyabetle yaşamaya uyum sağlamak önemli 

Tüm bunlar diyabet teşhisini takip eden haftalar ve aylar içinde sinirli, morali bozuk ve bunalmış hissetmelerine yol açıyor. Ama şu unutulmamalıdır ki, bu süreç, duygusal iyileşmenin önemli bir parçasıdır. Bu yüzden bir an önce atlatmaya çalışılmamalı ya da görmezden gelinmemelidir. Zaman geçtikçe, diyabetle yaşamaya uyum sağladıklarını ve diyabeti öğrendikçe kendilerine daha fazla güvendiklerini görecekler. 

Diyabet yönetimi bir ekip işidir 

Ebeveynler diyabeti daha iyi öğrenmek için doktorlarına soru sormaktan çekinmemelidir. Çocuklarına diyabet tanısı konması kendilerini yalnız hissetmelerine neden oluyorsa diğer diyabetli çocukların ebeveynleriyle konuşmak ve birlikte çocukların da dahil olduğu etkinlikler yapmak işe yarayabilir. Bu dönemde diyabet teşhisiyle başa çıkmalarına yardımcı olacak tavsiyeleri ve desteği çocuk endokrinoloji hekimleri ile diyabet ekibi onlara verecektir. Eğer yine de baş etmekte zorlanıyorlarsa profesyonel yardım almak da gerekebilir. Diyabet yönetiminde başarı için iş birliği şarttır. Diyabet yönetimi bir ekip işidir ve bu ekibin en önemli parçası diyabetli çocukların kendileri ile ebeveynleridir.