DOĞAMIZA TOPRAĞIMIZA HAVAMIZA SUYUMUZA SAHİP ÇIKAMADIK
Sermaye Grupları Tarafından Oynanan Oyunları Biliyoruz.
İzmir Konak Kent Konseyinin düzenlemiş olduğu Dünya Çevre Günü Etkinliğinde konuşan Tacettin Bayır çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Ülkemizde ve kentimizde ekolojik yıkıma ve talana karşı mücadele ve dayanışma içinde olmamız gerektiğinin vurgusunu yapan Bayır; ‘Atalarımız havayı da suyu da toprağı da bize bugün ki gibi teslim etmediler. Kabul edelim ve itiraf edelim, ne doğamıza, ne havamıza ne toprağımıza ne de suyumuza sahip çıkamadık Doğaya istemeden en büyük kötülüğü yaptık’’ dedi.
Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu, İzmir Çevre Mühendisleri Başkanı Emine Helil İnay Kınay ve demokratik kitle temsilcilerinin katıldığı temiz dünya vurgusu yapıldığı etkinlikte sözlerine devam eden Bayır; ‘’ Çocuklarımıza torunlarımıza yaşanabilir ekolojik dengesi bozulmamış bir dünya bırakma sorumluluğundayız. Hepimiz bu dünyaya geldik gideceğiz ama geriye bıraktığımız evlatlarımızın yaşayabileceği, nefes alabileceği üzerinde koşabileceği toprak parçalarına, içebilecekleri temiz su kaynaklarına sahip çıkılması gerekiyor.
Sermaye Grupları Tarafından Oynanan Oyunları Biliyoruz.
Bugün İzmir ‘de özellikle Karaburun Yarımadasında, Rüzgar Enerji Santrallerinin, bölgenin ekolojik yapısının bozulmasına geri dönülemez zararlar verdiğini ifade eden Bayır; ‘’ Bir takım sermaye grupları tarafından Çeşme’de oynanan oyunları biliyoruz. Biz sermaye karşıtı değiliz. Biz enerjiye karşı değiliz. Enerji üretilmesin demiyoruz. Sadece insanlığın geleceği olan toprağımız suyumuz ve havamız kirlenmeden bu işler yapılsın, özen gösterilsin istiyoruz. Çok şey mi istiyoruz? Diliyoruz ve temenni ediyoruz ki; bu vahşi kapitalizm topraklarımızı, havamızı ve suyumuzu daha fazla kirletmesin. Yasalara uymayan yasa tanımayan bir anlayışı ve yatırımlarını bu yönde yapmaya çalışan yatırımcıları da uyarıyoruz. Biz İzmirliler olarak, toprağını, havasını, suyunu seven insan olarak bu tip girişimlerin karşısında olacağız.’’ Dedi.
Bayır, bu duyarlılığı gösteren İzmir’deki sivil topluk örgütlerine ve katılımcılara da teşekkür ederek, sözlerini tamamladı.