Doğu Perinçek'ten Ayasofya kararı yorumu

Perinçek sosyal medyada yaygınlaşan “Ayasofya kararıyla Atatürk’e ihanet edildi” yönündeki söylemlere karşı çıktı: “Kimin Atatürk’ün mevziisinde olduğu 15 Temmuz, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı’nda görüldü. Şimdi de Doğu Akdeniz’de, Suriye ve Irak’ın kuzeyinde ABD tehditlerine karşı mücadele edenler bu mevziide. PKK ve FETÖ ile işbirliği yapanlar ise Atatürk’e ihanet eden konumda. Bu nedenle Ayasofya konusunda verilecek bir Atatürk sınavı yok.”

“ATATÜRK’E İHANET EDİLDİ” DİYENLERE YANIT VERDİ

Perinçek, özellikle sosyal medyada yürütülen “Ayasofya kararıyla Atatürk’e ihanet edildi” şeklindeki kampanyayı eleştirdi: “Ayasofya’nın camiye çevrilmesi kararında Atatürk’e ihanet aramak yanlış. Atatürk’ün mevziisi Ayasofya değil. Kimin Atatürk’ün mevziisinde olduğu, 15 Temmuz FETÖ mücadelesinde, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı’nda görüldü. Şimdi de Doğu Akdeniz’de Mavi Vatanda, Suriye ve Irak’ın kuzeyinde ABD’nin tehditlerine karşı yürütülen mücadelede Atatürk mevziisindeyiz. Buralarda savaşan, PKK’yı gömen, FETÖ’yü ezen bir hükümetin Atatürk’e ihanet ettiğini ileri sürmek gerçeğe aykırıdır.”

İKİNCİ İSTİKLAL SAVAŞINDA - ATATÜRK MEVZİİSİNDE OLANLAR

“Zaten hükümet, bu süreci İkinci İstiklal savaşı olarak adlandırıyor. O zaman Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı’nı sahiplenmiş ve bugün de emperyalizme karşı doğru cephede vatan savaşını sürdürmüş oluyorsunuz. 15-16 Temmuz gecesi kümese saklananlar, bugün de PKK ve FETÖ ile işbirliği yapanlar ise Atatürk’e ihanet eden konumda. Bu nedenle Ayasofya konusunda verilecek bir Atatürk sınavı yok. Sosyal medyadaki bu kampanya son derece ikiyüzlüdür.” Öte yandan Perinçek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ayasofya ile ilgili 1934 yılında alınan karar için “tarihe ihanettir” değerlendirmesinin doğru olmadığını kaydetti.

“KARAR HUKUKA UYGUN”

Danıştay’ın gerekçesini incelediğini belirten Perinçek hukuka aykırılığın söz konusu olmadığı şu sözlerle anlattı: “Hem süreye uygunluk yani usul bakımından hem de esas yönüyle karar hukuka uygun. Devletin mülkiyetinde değil. Vakıf olduğu için bir özel mülkiyet kapsamında. Fatih Sultan Mehmet’in bir amaç için vakfettiği özel bir mülk olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle vakfedenin tasarrufunun, kamu müdahalesiyle kaldırılması zaten mümkün değil. Sonuç olarak Danıştay da kararında “Vakfeden bunu camii olarak vakfetmiştir” diyor ve 1934 yılındaki Bakanlar Kurulu Kararı iptal ediliyor. Hukuki açıdan karar doğru.”

O UYARILARIN NEDENİ: TÜRKİYE’NİN MENFAATLERİNİ KORUMAK

Perinçek’e karar öncesinde Ayasofya ile ilgili hükümete yaptığı uyarılar da soruldu. Perinçek, söz konusu uyarıları Türkiye’nin menfaatleri gereği, güvenlik politikaları açısından dostlarıyla arasını açmaması ve bu ülkelerden sağlanacak turizm gelirlerinin de kayba uğramaması için yaptığını ifade etti.

cumhuriyet