Dünya Basın Özgürlüğü Günü ve Türk Basın'ının ağlanacak hali!

Themis heykeli adaleti ifade ettiği gibi, gazetecinin kalemi, klavyesi, fotoğraf makinesi objektif haberciliği ifade etmelidir.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü ve Türk Basın'ının ağlanacak hali!


Dünya Basın Özgürlüğü Günü ve Türk Basın'ının ağlanacak hali!

Bugün 3 Mayıs!

Dünya Basın Özgürlüğü Günü!

Türkiye'de basın özgür mü?

Değil!

Türkiye'de basın özgürlüğü mümkün mü?

Değil!

Olası bir CHP iktidarında basın özgürlüğü mümkün mü?

Değil!

O zaman biz 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde neyi kutluyoruz?

Bilen var mı?

Olduğunu sanmıyorum.

Gazeteci STK’ları ne yapıyor?

Tiyatro oynuyorlar.

Hepsi tiyatrocu!

Hepsi koltukları sağlamlaştırma peşinde!

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Basın Konseyi, İl Gazeteciler Cemiyetleri hepsi artislik yapıyor!

Hepsi oyuncu, aktör!

21 yıllık gazetecilik hayatımda gazetecilere ait STK’ların bir işe yaradığını görmedim.

Gördüm diyen varsa, bana cevap verebilir!

Türkiye'de gazeteciler, gazeteci değil.

Türkiye'de gazeteciler siyasetçi!

Objektif haber yazan gazeteci hiç yok denecek kadar az.

Bağımsız medya diye bir şey yok.

Olma ihtimali de yok.

21 yıl CHP’nin İzmir iktidarında gazetecilik yaptım. Baskılı gazetem de vardı, internet haber sitemde. CHP’li belediyelerden gördüğüm baskıyı hiç kimseden görmedim.

Zabıta baskılarına maruz kaldım.

Gazetenin tabelası indirildi.

Taciz edildik. Adli ve Mali Mobbinglere maruz kaldık.

Deniz Baykal’a ilettim, kılını kıpırdatmadı.

CHP Genel Merkezi’ne ilettim, kılını kıpırdatan olmadı.

Kemal Kılıçdaroğlu’na ilettim, kılını kıpırdatmadı.

21 yıl içinde CHP'li başkanların açtığı davalarla mücadele ettim.

İzmir’deki gazetecilerden bir tanesi, gazetelerden bir tanesi “Basın Özgürlüğü” var diyemedi.

Türkiye'de gazeteler ve gazeteciler iktidara mahkum.

Türkiye'de gazeteciler gazeteci değil, ideoloji sahibi insanlar.

Gazetecilerin geneli yandaş.

Bir kısmı CHP yandaşı, bir kısmı Ak Parti yandaşı!

Gazetecinin gözü kör olmalıdır!

Themis heykeli adaleti ifade ettiği gibi, gazetecinin kalemi, klavyesi, fotoğraf makinesi objektif haberciliği ifade etmelidir.

İşte gazetelerimizin hali...

- Gazetecilik adı altında suç işliyorlar.

- İnsanlar medya darağacında idam ediliyor.

- Masumiyet karinesi, Basın Meslek İlkeleri kimsenin umurunda değil.

Türkiye'nin en büyük gazeteleri ve gazetecileri aynı hatayı yapıyor.

İnsanlar herhangi bir yargı kararı olmadan gazeteciler tarafından peşin olarak suçlanıyor.

Yolu adliyeye düşen gazetecilere sahip çıkan yok.

Gazeteci CHP’li ise, soldan biri ise peşinen masum!

Gazeteci karşı görüşten veya farklı hayat görüşünden ise peşinen suçlu ilan ediliyor.

Basın etiğine dikkat edilmiyor.

Basın Konseyi ne iş yapar bilen yok!

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, il gazeteciler cemiyetleri ne iş yapar bilen yok.

Haberleri denetleyen bir basın etik kurulu yok. Eleştiren, engelleyen, ikaz eden yok.

Yolu adliyeye düşen gazetecilere sahip çıkan yok.

Adli yardım yapan yok.

Gazeteci STK'ları böyle olmamalıydı?

Gazeteci STK'larının hukuk birimleri, avukatlar ordusu olmalıydı.

Gazeteci karakola gitmeden avukatlar önlerine çıkmalıydı.

Gazeteci kılıklı tetikçilere fırsat verilmemeliydi.

Bu ülkede gazeteci demek sahipsiz insan demek!

STK’sı göreve gelir saltanat sürer!

Emekçisi aç bi ilaç adliyelerde sürünür!

Gazeteci STK’ları, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde sadece ağlar. Somut olarak hiçbir şey yapmaz.

Böyle bir camia ezilmeye mahkumdur.

Geçtiğimiz günlerde Fatih Portakal Semra Topçu’nun Youtube kanalına konuk oldu. Fatih Portakal ben muhalif veya muhalefetin gazetecisi değilim dedi.

Ben gazeteciyim, dedi.

Bugün Ak Parti iktidarında basın özgürlüğü yok.

Onların yerine gelecek olanların farklı davranacağını sanmıyorum, dedi

Gazeteciler ne CHP’nin siyasi ideolojisine göre haber yapmalı, ne de Ak Parti’nin siyasi ideolojisine göre haber yapmalı.

Gazeteci objektif olmalı, objektif haber yazmalı!

Kimseye taraf olmamalıdır.

Gazeteci gerçeğe taraf olmalıdır.

Gazeteci tetikçi değildir.

Gazeteci mafya değildir.

Gazeteci kendi ideolojisine karşı olanların düşmanı değildir.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Basın Konseyi gazetecilerin içine düştüğü açmazları görmeli, bu konuda önlem almalıdır.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Basın Konseyi, kendilerini tüm gazetecileri kucaklayan bir konuma taşımalıdır.

Türkiye'de baskılı gazete sahiplerinin bile basın kartı yok!

Böyle bir ülkede gazeteci olmak kolay değil.

TGC ve Basın Konseyi’nin gazetecileri tanımadığı ve sahiplenmediği bir ülkede gazeteci olmak, peşinen mahkum olmak demektir.

Kimse boşuna ağlamasın!

TGC ve Basın Konseyi’nin görevi ağlamak değildir. TGC ve Basın Konseyi’nin görevi gazetecilerin sorunlarını çözmektir.

Çözemiyorsa, çözmüyorsa, çözüm için mücadele etmiyorsa, kendi varlığını sona erdirerek gazetecileri aldatmaktan vazgeçmelidir.

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

E-Mail: [email protected]