Dünya başını kuma gömdü
‘YA BEN’ HESABI YAPAN BATI’DA SWIFT ÇATLAĞI
Dünya başını kuma gömdü
Dünya Putin’in egemen bir ulusu yok edişini izlerken utanç sessizliğini Ukraynalı gazetecinin çığlığı bozdu. Gülsüm Halilova bombalar arasında gözyaşlarıyla isyan etti: Avrupa’nın göbeğindeki ülke işgal ediliyor. 21’inci yüzyılda 1941’in karanlığını yaşıyoruz ama biz buradayız. Korkarak yaşamaktansa şereflice ölmek daha güzel. Kafasını kuma gömmüş dünya ise sadece kınamakla meşgul.
Putin, Kırım’dan sonra kopya işgali Ukrayna’da sürdürürken tankların ilerleyişinin 72’nci saatinde dünyadan caydırıcı bir adım gelmedi. ABD’nin ikinci yaptırım paketi de beklentiyi karşılamadı. Batı’nın tavrı ‘Dualarımız onlarla’ya dönünce Kırımlı gazeteci Gülsüm Halilova isyan etti. Halilova sosyal medyada “21. asırda 1941’in karanlığını yaşıyoruz. Ukraynalılar işgalcilere karşı direniyor. Dünya sadece kınamakla meşgul” paylaşımı yaptı.
‘YA BEN’ HESABI YAPAN BATI’DA SWIFT ÇATLAĞI
Öte yandan dünyaya meydan okuyan Kremlin’in küresel finans piyasalarına erişimini kesecek Swift kararı için çağrılar da karşılıksız kaldı. Bu hamlenin duyurulan yaptırımlardan daha ileri bir adım olacağı beklentisine rağmen Batı ayrıştı. ABD, İngiltere ve Fransa’nın ‘Rusya’yı sistemden çıkaralım’ teklifine Almanya, İtalya ve Macaristan’ın karşı çıktığı belirtildi. Üç ülkenin şerh koymasında gaz ve petrolde bağımlılığın etkili olduğu kaydedildi.
Ukrayna’ya yönelik işgalin ikinci gününde hedef başkent Kiev’di. Rus tanklarının kente girişi öncesi yoğun füze saldırılarında siviller evlerinde alevler içinde kaldı. Kentten yayın yapan Kırımlı gazeteci Halilova gözyaşları içinde, “21’inci asırda 1941’in karanlığını yaşıyoruz. Kınamakla yetinen dünya kafasını kuma gömdü. Ama bir gün gelecek onların da başkenti de işgal edilince o zaman anlayacaklar ama geç olacak” dedi.
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısının ikinci gününde başkent Kiev güne patlama ve siren sesleriyle uyandı. Rus tanklarının başkentin dış mahallelerinden girişi öncesi direnişi zayıflatmak için düzenlenen yoğun füze saldırıları insanlığın vicdanını kanatacak manzaralara yol açtı. Halk çaresizce metrolara sığınırken kaçma fırsatı bulamayan sivillerin içinde bulunduğu bazı konutlar alevler içinde kaldı.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları ofisi, Rusya’nın hava saldırılarında en az 25 sivilin öldüğünü açıkladı. Açıklamada, hava saldırıları ve top ateşi sonucu en az 102 kişinin de yaralandığı belirtildi. Yaşanan bu insanlık trajedisi karşısında Kırımlı gazeteci Gülsüm Halilova’nın sözleri sosyal medyaya damga vurdu.
Halilova, “21’inci asırda 1941’in karanlığını yaşıyoruz ama biz buradayız, çalışmaya devam ediyoruz. Korkarak yaşamaktansa şereflice ölmek daha güzel. Avrupa’nın göbeğinde bir ülke resmen işgal ediliyor. Kafasını kuma gömmüş dünya ise sadece kınamakla meşgul. Hatta kınamaktan korkanlar da var. Ama bir gün gelecek onların da başkenti de işgal edilince o zaman anlayacaklar ama geç olacak” ifadelerini kullandı. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba da, Rusya’nın Kiev’e roket saldırılarını Nazi Almanya’sı dönemine benzetti. En son başkent Kiev’in buna benzer bir durumu 1941’de Nazi Almanya’sı saldırdığında yaşandığına dikkati çeken Kuleba, “Ukrayna o şeytanı yendi ve bunu da yenecek. Putin’i durdurun. Rusya’yı izole edin. Tüm ilişkileri kesin. Rusya’yı her yerden atın.” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya’nın Karadeniz’de kontrolü aldığını açıkladığı Yılan Adası’ndaki Ukrayna askerlerinin, Rus donanmasına ait bir savaş gemisindeki subaydan gelen “Teslim olun” çağrısına “Defolup gidin” diyerek yanıt verdiği ve teslim olmayı reddeden 13 asker öldürüldü.
Ukrayinska Pravda gazetesi, Yılan Adası’ndaki askerler ile Rus savaş gemisi arasında geçtiği belirtilen bir konuşmanın ses kaydını yayınladı. Ukrayna İçişleri Bakanlığı danışmanı Anton Herashchenko da, söz konusu kaydı sosyal medya hesabından paylaştı. Rusya Savunma Bakanlığı, Karadeniz’deki Yılan Adası’nın kontrolünü aldıklarını açıklamıştı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, 82 Ukrayna askerinin teslim olduğu belirtildi. Bu arada Ukrayna Savunma Bakanlığı, şu ana dek 1000’den fazla Rus askerinin öldürüldüğünü savundu. Açıklamada, “Rusya kuruluşundan bu yana herhangi bir silahlı ihtilafında bu kadar çok kayıp vermedi” denildi. Rus tankları Kiev’e girerken, Ukrayna Savunma Bakanlığı da Twitter’da halka evlerinden çıkmama ve molotof kokteyli hazırlama çağrısında bulundu.
UKRAYNA DEVLET BAŞKANI: BEN VE AİLEM HEDEFTEYİZ
Dünyanın Rus işgaline karşı sadece kınama ve yaptırımlarla yetinmesi Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’i isyan ettirdi. Zelenskiy, halka seslendiği video mesajında, “Ülkemizi tek başımıza savunuyoruz. Dünyanın en kudretli güçleri uzaktan izliyor. Dünkü yaptırımlar Rusya’yı ikna etti mi? Yeterli olmadığını gökyüzümüzde ve yerde görüyoruz.” dedi.
Zelenskiy, halka seslendiği video mesajında, Rus güçlerinin saldırılarında sivil veya askeri hedef ayrımı gözetmediğini söyledi. Bunun nedeninin, halka ve devlete baskı yapmak olduğunu vurgulayan Zelenskiy, “Tüm Ukraynalılara (baskı yapmak), devlet görevinde olanlara değil sadece, bugün dünden daha da fazla.” diye konuştu.
Saldırıların, 1941 senesinde Nazilerin Kiev’e saldırısını hatırlattığına işaret eden Zelenskiy, Ukrayna’ya karşı protestolar düzenleyen Ruslara seslenerek “Sizi görüyoruz. Bu demektir ki; siz bizi duydunuz. Bu da demek ki bize güvenmeye başladınız. Bizim için savaşın. Savaşa karşı savaşın.” dedi. Zelenskiy’in konuşmasında kendisinin Rusya’nın ölüm listesinde birinci, ailesininse ikinci hedef olduğunu söylemesi dikkatlerden kaçmadı.
KREMLİN: MİNSK’TE MÜZAKEREYE HAZIRIZ
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in müzakere çağrısının ardından, Rusya’nın Ukrayna’yla müzakere yapılması için Belarus’un başkenti Minsk’e heyet göndermeye hazır olduğunu söyledi. Putin’in Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko’yla telefon görüşmesi yaptığını aktaran Peskov, Lukaşenko’nun heyetlerin Minsk’e ulaşması, güvenliklerinin ve dokunulmazlıklarının sağlanması ve müzakerelerin yapılması için gereken tüm koşulları sağlama sözü verdiğini kaydetti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna ordusuna “Kontrolü kendi elinize alın” diye seslendi. Putin, Rusya Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada, “Ukrayna silahlı kuvvetlerinin personeline bir kez daha sesleniyorum: Neo-Nazilerin ve radikal milliyetçilerin, çocuklarınızı, eşlerinizi ve yaşlıları canlı kalkan olarak kullanmasına izin vermeyin. Kontrolü kendi elinize alırsanız, anlaşmamız daha kolay olacak” diye konuştu.
BATI ‘SWIFT’TE BİLE ANLAŞAMADI
ABD ve Avrupa Birliği’nin Rusya’ya yönelik yaptırım kararlarında, uluslararası ödeme sistemi SWIFT’ten çıkarılma hamlesi kabul görmedi. Ukrayna’nın çok istediği SWIFT yaptırımı uygulamasına, Almanya ve İtalya’nın başını çektiği bir grup ülke karşı çıktı. Karar alınsaydı Rus ekonomisi açısından ağır sonuçları olacaktı.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması üzerine düzenlenen olağanüstü zirvede AB liderleri küresel ödeme sistemi SWIFT konusunda yaptırım uygulanmasında uzlaşamadı. KARAR yazarı ekonomist Mehmet Ali Verçin, “Bir ülkenin SWIFT mekanizmasından çıkarılması demek, o ülkenin, sahip olduğu dövizlere artık ulaşamaması demektir. Çünkü bu, sahip olunan dövizlerin diğer herhangi bir yere transfer edilememesi anlamına gelir. Yani bankadaki paralarla herhangi bir satın alma, yani ithalat yapılamaması demektir” dedi. Verçin, “SWIFT’ten çıkarma kararı Rusya ekonomisine büyük bir zarar vereceği gibi Batı ülkelerine de ciddi bir zarar vereceği” yorumunda bulundu.
Verçin, Rusya’nın SWIFT’ten çıkarılmasının Rusya’nın dövizlerine ulaşamaması, bir nevi parasının bloke edilmesi demek olduğunu dile getirerek, “Rusya’nın SWIFT’ten çıkarılması demek, Rusya’ya mal satılamaması, Rusya’nın borçlarını ödeyememesi, Rusya’dan başta doğalgaz ve petrol olmak üzere hammadde alınamaması anlamına gelir” şeklinde konuştu.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba da görüşmeler sırasında AB’ye sosyal medyadan, “Rusya’ya SWIFT yasağı uygulanması gerektiğinden şüphe duyan herkes, masum Ukraynalı erkek, kadın ve çocukların kanının kendi ellerinde de olacağını anlamalı. RUSYA’YI SWIFT’TEN MEN EDİN” diye seslenmişti. Ancak bu yaptırım türüne Almanya, İtalya ve Macaristan’ın aralarında yer aldığı bir grup ülkenin karşı çıktığı belirtiliyor. Bu nedenler arasında İtalya’nın Rus doğal gazına bağımlılığı da yer alıyor. Rusya’nın SWIFT sisteminden atılması halinde gaz ödemelerinin de yapılamayacağına, halihazırda süren enerji krizinin daha da tırmanacağına dikkat çekiliyor. SWIFT seçeneğine karşı çıkan Almanya ve İtalya’nın bu riske daha açık olduğuna dikkat çekiliyor.
PUTİN VE LAVROV’UN MAL VARLIĞI DONDURULDU
AB tarafından hazırlanan üçüncü bir yaptırım paketinde Rusya Devlet Başkanı Putin ve Dışişleri Bakanı Lavrov’un üye ülkelerdeki mal varlıkları donduruldu. Karar, “Batılı güçlerin benzeri görülmemiş önlemlere doğru ilerlediğinin” bir göstergesi olarak yorumlandı.
Avrupa Birliği, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’u da içeren Rusya’nın varlıklarının dondurulması kararı aldı. Lavrov ve Putin’in böyle bir hareketten nasıl etkileneceği şimdilik belirsiz olsa da bunun sembolik olarak güçlü bir mesaj olduğu düşünülüyor.
Karar, “Batılı güçlerin benzeri görülmemiş önlemlere doğru ilerlediğinin” de bir göstergesi. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, “Biz sadece oligarkları listelemiyoruz, bu adımları hazırlayan pek çok milletvekilini de listeledik. Şimdi de Putin’i ve Lavrov’u da listeye aldık.” şeklinde açıklamada bulundu.
Ancak Putin ile Lavrov’a diplomasiye imkan sağlamak için seyahat yasağı getirilmeyecek. Ayrıca, Rusya’nın enerji ve finans sektörüne daha fazla zarar verecek katı tedbirler uygulanacak. Halihazırda AB ülkelerinin ilk yaptırım paketi yürürlüğe girmiş durumda.
Ayrıca, dün gece AB Liderler Zirvesi’nde ikinci yaptırım paketi de belirlendi. İkinci paketin resmi onay süreci devam ediyor. AB, ilk paketle, Ukrayna’daki ayrılıkçı bölgelerin bağımsızlığını tanıyan karara onay veren Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı Duma’nın 351 üyesine kısıtlayıcı tedbir yürürlüğe aldı. Donetsk ve Luhansk’taki yasa dışı kararları alan hükümet üyeleri, Rus operasyonlarını mali olarak destekleyen veya bunlarda fayda sağlayan bankalar, iş insanları ve oligarklar ile dezenformasyon kampanyaları yürüten toplam 27 yüksek profilli kişi ve kuruluş yaptırıma tabi tutuldu. Rus devleti ve hükümetinin AB sermaye ve finans piyasalarına ve hizmetlerine erişimi kısıtlandı.
KARAR