Dünyanın gözü kulağı 14 Mayıs'ta: "2023'ün en önemli seçimi"

"2023'ÜN EN ÖNEMLİ SEÇİMİ"

Dünyanın gözü kulağı 14 Mayıs'ta: "2023'ün en önemli seçimi"


Dünyanın gözü kulağı 14 Mayıs'ta: "2023'ün en önemli seçimi"

Dünyanın gözü kulağı 14 Mayıs'ta yapılacak genel seçimlerde. Politico, "2023'ün en önemli seçimi" dedi, Batılı medya kuruluşları peş peşe analizler yayınladı.

Türkiye bir ay sonra sandık başına gidecek.

İttifakların cumhurbaşkanı adaylarının yanı sıra, partilerin seçim listelerinin de belli olmasıyla birlikte dünyanın da ilgisi ve odağı 14 Mayıs'a yöneldi.

Alman – Amerikan Politico, İngiliz The Guardian, Fransız France 24 ve Amerikan New York Times basın kuruluşları, Türkiye'nin 2023 seçimlerini manşetine taşıdı.

"2023'ÜN EN ÖNEMLİ SEÇİMİ"

Alman ve Amerikan siyaset dergisi Politico, Türkiye seçimleri ile alakalı kapsamlı bir makale yayınladı.

Yunan gazeteci Nektaria Stamouli, "2023'ün En Önemli Seçimi" başlıklı yazısında, seçimlere ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Tarihsel olarak çok mühim sonuçları olacak bir seçim. Seçimin sonuçları, Avrupa ve Orta Doğu güvenliği için belirleyici olacak. Seçilen tarafın NATO, ABD, AB, Rusya ve düzensiz göç politikaları öne çıkacak. Bu seçim, 20 yıllık Erdoğan döneminin en kafa kafaya giden seçimi. 'Türk Gandi' lakaplı muhalif lider Kemal Kılıçdaroğlu, büyük değişimler yapmayı vadediyor. Öte yandan Erdoğan da iyi bir seçim propagandacısı olarak tanınıyor, üstelik devletin tüm imkanları arkasında. Kemal Kılıçdaroğlu'nun dış politikalar danışmanı Ünal Çeviköz, 'Tek adam rejimini bırakıp iş birliği odaklı, demokratik bir sürece gireceğiz. Kılıçdaroğlu da orkestra şefi olacak' dedi."

Politico'ya konuşan Ünal Çeviköz'ün demecinde şu ifadeler yer aldı: "Selahattin Demirtaş'ı ve Osman Kavala'yı serbest bırakacağız. Bu, müttefiklerimize ve bütün Avrupa ülkelerine, tekrar demokratikleştiğimizi gösterecek. Avrupa Birliği'ne girmek için gerekeni yapacağız."

Kılıçdaroğlu'nun danşmanı Ünal Çeviköz, geçen ay Politico'ya konuştuğunda şunları demişti: "Şu an Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler esasında asimetrik çünkü Türkiye büyük ölçüde Rusya'dan enerji ithalatına bağımlı. Biz basitçe, Türkiye'nin bir NATO üyesi olduğu gerçeğini vurgulayacağız ve Rusya ile görüşmelerimizde, kesinlikle eşitler arasında bir ilişki arayışında olacağız. Fakat Rusya'ya, Türkiye'nin bir NATO üyesi olduğunu da hatırlatacağız."

Öte yandan makaleyi kaleme alan Nektaria Stamouli, 2018'de Wall Street Journal'da yayınlanan yazısında, Yunanistan'a firar eden FETÖ'cüleri savundu, "Türkler, Erdoğan'dan kaçıyor" dedi.

FRANSIZ DEVLETİNİN YAYIN ORGANI: "KÜLTÜR DE EKONOMİ KADAR BELİRLEYİCİ"

Fransız devletinin yayın organı France 24, "Enflasyon Krizi, Erdoğan'ın Yeniden Seçilme Şansını Düşürdü Mü?" başlıklı makalesinde, 14 Mayıs seçimlerini ele aldı:

"Seçimlere bir ay kala altılı koalisyon partisi, Kemal Kılıçdaroğlu etrafında birleşerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şimdiye kadarki en büyük rakibi oldu. Resmi rakamlara göre yüzde 50, kimilerine göre daha yüksek olan enflasyon, Erdoğan'ı zora soktu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomik vaatlerde bulunduysa da Kemal Kılıçdaroğlu enflasyonu tek haneli rakamlara düşürme sözü verdi.

Fakat ekonomi tek başına her şeyi belirleyen etken olmayacak. Erdoğan'ın İslamcılığı ve eski Kemalist düşünce arasındaki kültürel çatışmanın etkisi devam ediyor. Türkiye, kültürel olarak bölünmüş durumda. Bu, Avrupa ve ABD'deki gibi yüzeysel bir kültürel farklılık değil. Kültürel sebepler, Erdoğan'dan Kemal Kılıçdaroğlu'na oy gitmesini engelleyebilir.

Ancak Kılıçdaroğlu, bu konuda temkinli davrandı, CHP'nin geçmişte hatalar yaptığını kabul ederek 'helalleşeceğiz' dedi. Seçim tam anlamıyla kafa kafaya gidecek gibi görünüyor."

THE GUARDIAN: "ERDOĞAN SONUNDA DEVRİLECEK Mİ?"

İngiliz gazetesi The Guardian, Deutsche Welle yazarı Deniz Barış Narlı ve The Guardian'ın İstanbul muhabiri Ruth Michaelson imzalı bir makale yayınladı. 16 Nisan'da "Türkiye'deki Seçimler Sonunda Tayyip Erdoğan'ın Başkanlığını Bitirecek Mi" başlıklı yazıda, şu ifadelere yer verildi:

"AKP'yi ve Erdoğan'ı devirmek artık imkansız gibi gelmyior. Fakat Ankara'daki seçmen profili dengeli bir görünüm içinde. Neredeyse toplumun yarısı Erdoğan'ı desteklerken, diğer yarısı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan umutlu. Eski bir bürokrat olan Kılıçdaroğlu, anketlerde önde görünüyor. Muhalefet bloku, parlamenter sisteme dönüş vadediyor. Altı partili muhalefet koalisyonu, ekonomik kriz ve hükümetin yetersiz kaldığı deprem felaketi sonrasında halkın seçimini Kılıçdaroğlu'ndan yana yapacağını düşünüyor."

NYT: "ERDOĞAN'I YENMEK İÇİN 'HERKESİN ADAMI' TAKTİĞİ"

ABD'nin önde gelen gazetesi New York Times, "Erdoğan'ı Yenmek İçin 'Herkesin Adamı' Taktiği" başlıklı yazısında şu ifadeleri yayınladı:

"Seçimlere bir ay kalmışken muhalif cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, enflasyonı düşürme ve demokrasiyi güçlendirme vaadiyle Erdoğan'ı koltuğundan etmeyi hedefliyor. Seçimin sonuçları, dünyanın en büyük 20 ekonomisinden birisi olan, NATO ve ABD müttefiki Türkiye'yi kökten değiştirebilir. Artık Erdoğan'ın da seçimi kaybetmesi mümkün gözüküyor. Yüzde 50'yi geçen enflasyon ve 50 binden fazla vatandaşın öldüğü deprem felaketleri, Erdoğan'ın başarısızlık hanesine eklendi ve seçmenlerin muhalefete kaymasına sebep oldu.

Muhalefet, Erdoğan'ı yenmek beş yıllık görevinden sonra istifa edecek, toplumun tüm kesimlerini memnun edecek "herkesin adamı" taktiği uyguluyor."

Odatv.com