Dünyanın konuştuğu planı bir de böyle okuyun

Kısaca bu anayasal belgenin, açıklamanın içeriğinde neler var?

Dünyanın konuştuğu planı bir de böyle okuyun


Rafael Sadi Tel Aviv'den yazdı

Dünyanın konuştuğu planı bir de böyle okuyun

Aslnda orijinal adı anlaşma olsada kullanılan başka isimler anlaşma demekten daha doğru olan ve gerçeği yansıtıyor.

Vision, yani görüş . Sözkonusu eylemin kapak yazısının başlığı ise oldukça umut verici: Refah için barış.

 

Umut ederim ki bir işe yarasın.

Ama ne yazık ki ne refah ne de barış konusunda pek fazla iyimser değilim. Sokaktaki insan da bu atılımın barış getireceğine inanamıyor.

Samimi ve gerçekçi olmak gerekirse bu gelecekteki bir İsrail-Filistin barışı için nereden başlanacağına işaret eden ve İsraillilerin ve de Filistinlilerin haklarını ortaya koyan anayasal bir kurallar dizisi olarak görmek lazım.

 

Amerika veya Trump ve ekibinin İsrail'in yanında olduğunu gösteriyor olması pek de küçümsenecek bir durum değildir. Bu durumun Filistin tarafınca kabul edilmediği ve edilmeyeceği de bana olduğu kadar Trump - Natanyahu ikilisine ve ekiplerine de açıktır sanırım.

MADDELERDE NELER VAR

Kısaca bu anayasal belgenin, açıklamanın içeriğinde neler var kısaca bir göz atalım.

1-   İsrail Yahudi halkının devletidir. Bunun da İsrail ile barış yapmak isteyenlerin kabul etmeleri gereken fiili durum ve gerçektir. Bunu kabul etmeyenlerin barış yapma ve refaha kavuşma şansları yoktur deniyor.

2-   Judea ve Samariye İbranicesi ile Yehuda ve Shomron kısaca batı Şeria bu Yahudi devletinin bir parçasıdır ve orada yaşayan Yahudiler bulundukları şehir ve yerleşim birimlerinden çıkartılamayacaklardır. Bu da barış isteyen Filistinlilerin kabullenmeleri gereken durumdur, denmektedir.

3-   Planlanan Filistin devletinin Başkentinin Kudüs'ün doğusu olabileceği açıkça vurgulanmış oldu. Yani "batı Kudüs Yahudi devletinin ebedi başkentidir” vurgusu tekrarlanıyor.

4-   Trump, Filistin halkının da müreffeh bir yaşam kalitesine ulaşma hakkı olduğunu belirtti ve bu barış anlaşması taslağı ile 10 yıl içinde insani yardım almadan yaşayabilecek duruma geleceğinin altını çizdi. 50 milyar dolarlık ekonomik yardım taahhüdü var.

5-   Filistin toprakları bu taslak yürürlüğe girerse bugünkünün 2 misline çıkmış olacak. Aynı şekilde bu harita ve inşa edilmesi öngörülen altyapı ve yollar ile iki toplum yan yana ve birbirine zarar vermeden yaşayabilecek. Haritada birbirinden uzak gibi görünen şehirlerarası yollar güvenli tüneller ve köprüler ile adeta birleştirilecektir. Güvenlik konuları bu şekilde kısmen de olsa çözülmüş olacaktır ki esas konu da güvenliktir. Filistin yönetiminin bu planı kabul etmesi ve barış masasına oturması için 4 yıl süre verildi.

6-   4 yıllık müzakereler sürecinde Batı Şeria'da inşaatlar dondurulacak. Yeni inşaat ruhsatları verilmeyecek ancak başlanan inşaatler etkilenmeyecek.

7-   Mülteci durumundaki Filistinliler gelecekte kurulacak olan Filistin devletine dönebileceklerdir. (İsrail'e değil) Mültecilerin yerleştirilebilmeleri için bir tazminat fonu kurulacak ve geri dönüş sağlanacaktır.

8-   İbadet özgürlüğü temin edilecektir. İsrail'de bu zaten mevcuttur aynısı Filistin devletindede tesis edilmelidir.

9-   Hamas silahsızlandırılmalıdır. İsrail'e karşı terör ve İsrail'e karşı kışkırtmalar durdurulmalıdır. Tapınak dağında her dinden insanın ziyareti ve namazı mümkün kılınmalıdır.

10- ABD gelecekteki Filistin devletinde Büyük elçilik açacağıını teyit etti. İki devlet arasında müşterek Turizm birliği kurulacak.

TOPLANTIYA KATILAN ARAP ÜLKELERİ

Bu arada kısa notlar ile dün akşamki gösterişli sunumdaki bazı konu başlıklarını aktarmak istiyorum. Bu sunum toplantısına katılanlar arasında Umman, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri temsilcileri de hazır bulundular. Başka bir deyiş ile Arap dünyasının ağır topları bu tespitleri, varlıkları ile onaylamış oldular. Suudi Arabistan da buna destek vermiştir.

Trump ve Natanyahu herkese teşekkür ederken, ikisinden de bu anlaşmanın veya anlaşma taslağının mimarlarından olşan Jared Kushnir'e sıcak teşekkürlerin gelmesi kaçınılmazdı. Tabii en sıcak teşekkürlerden biri de ABD'nin İsrail Büyükelçisi David Fridman'a idi.

Toplantıda Yahudi dünyasının ve Amerikan yönetiminin önde gelen isimleri boy gösterdiler.

FİLİSTİNLİLER ANLAŞMAYA KARŞI

Peki, Filistinliler neredeydi neden bu toplantıya katılmadılar.

Çok basit; ne bu barış anlaşması taslağını kabul etmeye niyetliler ne de herhalde bu şartlarda veya herhangi bir şart altında barış yapmaya pek niyetli görünüyorlar.

Bu toplantı esnasında Abu Mazen (Mahmud Abbas) ve yönetim kadrosu toplantıdaydı ve toplantı ertesi bu taslağı kabul etmeyeceklerini ve Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğunu böyle de olacağını vurgulayan bir açıklama yaptılar. Abu Mazen halkına direnişi tırmandırma tavsiyesi ile gündeme geldi.

Dün geceden itibaren de Filistin yönetimi şehirlerinde adeta bir intifada havası esmekteydi. Nablus kentinde geceleri genellikle sessiz ve sakin olmasına rağmen dün gece insanlar sokaklarda gösterilerdeydi ve Trump resimleri yakıyorlardı.

İsrail basını Filistinliler için “fırsatları kaçırmak için hiç bir fırsatı kaçırmayan Filistinliler” diyor... Bu son barış ve devlet kurma fırsatını da kaçırmamaları tavsiye ediliyor.

Bu barış taslağı Abu Mazen ile Haniye'yi de birlikteliğe ve müşterek direnişe sebebiyet verdi. Kimbilir belki de istedikleri savaş için bir sebep olacaktır bu Barış çabası. Kimse unutmasın bu sadece bir taslak nihai durum ve harita sadece karşılıklı görüşmeler ile tespit edilecektir.

Rafael Sadi

Odatv.com