Economist Dergisi Kılıçdaroğlu’na Desteğini Açıkladı

İbrahim Kalın'dan Economist'in seçim değerlendirmesine tepki

Economist Dergisi Kılıçdaroğlu’na Desteğini Açıkladı


Economist Dergisi Kılıçdaroğlu’na Desteğini Açıkladı

İngiltere merkezli uluslararası haftalık Economist dergisinde yayınlanan 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği Seçimleri’yle ilgili analiz, 20 yıldır giderek otoriterleşen iktidardan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçmenler tarafından iktidardan uzaklaştırılma riski altında olduğu yazıyor.

“Eğer Türkiye otoriter liderini gönderirse demokratlar her yerde cesaretlenmeli” başlığını taşıyan analiz, Türkiye'yi 2003'ten beri giderek otoriterleşen bir tarzla yöneten Erdoğan'ın yenilgiyle karşılaşabileceğini kaydediyor.

“Erdoğan kaybederse bu, küresel sonuçlar doğuracak olağanüstü siyasi bir bozgun olur” diyen Economist, Erdoğan'ın yenilmesiyle Türk halkının daha özgür, daha az korku içinde ve zamanla daha fazla refah sahibi olacağı yorumunu yapıyor. “Yeni bir hükümet Batı'yla olan yıpranmış ilişkileri onarır” öngörüsünün yer verildiği yazıya göre en önemlisi, Macaristan'dan Hindistan'a otoriter liderlerin iktidarı devrinin yükselişte olduğu bir dönemde Erdoğan'ın barışçı şekilde iktidardan uzaklaştırılması, her yerde demokratlara, otoriter liderlerin yenilgiye uğratılabileceğini kanıtlar.

Erdoğan'ın dünyadaki tüm otokratlar gibi kötü politikaları kısıtlayan ve düzelten kurumları sistematik olarak zayıflatarak iktidardaki yerini pekiştirdiğini kaydeden Economist, Erdoğan'ın ekonomi politikalarınınsa en çok sıradan Türkler'e darbe vurduğunu yazıyor. Dergi, Erdoğan’ın iki yılda üç kez Merkez Bankası başkanı değiştirdiğini, “liyakatsiz” damadını Maliye Bakanı yaptığını, Merkez Bankası'nı “absürdçe gevşek” para politikası uygulamak zorunda bıraktığını, bunun sonucunda büyümenin oldukça somut kaldığını ancak enflasyonun arttığını kaydediyor.

Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçimi kazanması durumunda Merkez Bankası'nın bağımsızlığını yeniden inşa etme, enflasyonu tek haneli rakamlara indirme ve yabancı yatırımları geri getirme sözü verdiğini hatırlatan Economist'e göre Türkiye'de düzelmesi gereken tek mesele, ekonomi değil.

Demokrasinin “suni solunuma” bağlı olduğunu, Erdoğan'ın da başka birçok otoriter lider gibi yargıyı etkisizleştirdiğini, medyayı susturduğunu, meclisi saf dışı bıraktığını yazan Economist, Kılıçdaroğlu'nunsa tüm bu politikaları geri çevirmeyi taahhüt ettiğini belirtiyor. Dergiye göre Erdoğan'ı eleştirmeye korkan ekonominin eski ağır topları, cumhurbaşkanı hakkında fısıldayarak konuşmadan önce adlarının açıklanmaması taleplerinde bulunduğunu, bu durumun Erdoğan'ın yeniden seçilmesi halinde daha da kötüye gideceğini, kaybederse iyileşeceğini öngörüyor.

Economist, 14 Mayıs seçimlerini muhalefetin kazanmasının Türkiye'nin komşuları açısından da olumlu olacağını, Batı açısındansa büyük bir jeopolitik değer anlamına geleceğini yazıyor ve “Türkiye bugünlerde Avrupa'nın geri kalanından neredeyse tamamen yabancılaşmış durumda. Avrupa Birliği üyeliği hiç gerçekleşmese bile Kılıçdaroğlu, seçilmesi halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına uymayı, Erdoğan'ın siyasi tutuklularını özgürlüklerine kavuşturmayı taahhüt ediyor. Avrupa da buna uzun zamandır çıkmaza giren vize programını başlatarak, Türkiye'nin AB'nin tek pazar programına erişimini iyileştirerek, dış siyasette daha yakın işbirliğinde bulunarak karşılık verebilir” diyor.

Otoriter liderin iktidardan uzaklaştırılmasıyla Türkiye'nin NATO'yla ilişkilerinin de onarılmaya başlanacağını kaydeden dergi, Erdoğan'ın Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'le yakınlaşarak ve Suriye'deki Kürt güçlere saldırarak “zehirlediği” ABD'yle ilişkilerin iyileşeceğini öngörüyor. Ancak Economist, yeni bir Türkiye'nin Erdoğan'ın Ukrayna konusunda güttüğü “cambazlık” politikasını koruyacağı görüşünde. Buna göre Türkiye Ukrayna'ya İHA tedarikini sürdürür, ancak Rusya'ya yönelik yaptırımlara katılmaz.

Ancak Economist'e göre en önemlisi, Türkiye'de muhalefetin elde edeceği bir zafer, her yerde demokratlara bir mesaj vermiş olur. Araştırma kuruluşu V-Dem'e göre şu anda 56 ülke, ”seçimle işbaşına gelen otokrasiyle” yönetiliyor. Soğuk Savaş'ın sonunda bu sayı 40'tı. Bu da otokratların demokrasiyi tam olarak bir kenara atmadan, ellerindeki gücü sınırlayan yasa ve kurumları aşındırarak yavaş yavaş çökertmeye çalıştığını gösteriyor.

”Kılıçdaroğlu'nu Türkiye'nin bir sonraki cumhurbaşkanı olmasını içtenlikle destekliyoruz”

Economist, Erdoğan'ın seçimi kaybetmesinin demokrasinin uğradığı erozyonun geri çevrilebileceğini ve bunun nasıl yapılacağını göstereceğini kaydediyor. Dergi, “Demokratik muhalefet partileri çok geç olmadan tehlikenin farkına varmalı ve birleşmeli. Hindistan'da bölünmüş muhalefet, otoriter Narendra Modi'nin yüzde 37'lik oy oranıyla egemen olmasını sağladı. Polonya'da durum o kadar kötü değil, ancak muhalefet, popülist iktidar partisine karşı seçim ardına seçim kaybetti” dedi.

Türkiye'deki Millet İttifakı muhalefetinin “bundan çok daha iyisini şimdiden başardığını” belirten dergi, “Kılıçdaroğlu biraz sıkıcı biri olabilir, ancak kararlı bir uzlaşmacı ve mütevazılığı cezbedici; rakibinin tam tersi. Eğer Kılıçdaroğlu kazanırsa bu, Türkiye, Avrupa ve gerçek demokrasi için verilen küresel mücadele açısından dev bir dönüm noktası olabilir. Erdoğan iktidarının ilk yıllarında bazı iyi şeyler yaptı, ancak gücü giderek elinde yoğunlaştırması sağduyusunu ve ahlak duygusunu bulandırdı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'nin bir sonraki cumhurbaşkanı olmasını için içtenlikle destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

İbrahim Kalın'dan Economist'in seçim değerlendirmesine tepki

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Economist dergisinde yer alan yazıya Twitter üzerinden paylaştığı mesajla tepki gösterdi.

Kalın, Twitter mesajında, “Yine heyecan yapmışlar ve eklemişler: “Yeni hükümet Batı’yla hasarlı ilişkileri tamir edecek…” Ben bu dili, söylemi ve hangi bağlamda söylendiğini iyi biliyorum. Sakin olun. Ülkeme talimat verdiğiniz günler geride kaldı. Son sözü millet sandıkta söyleyecek” ifadelerini kullandı.

VOA