ECOWAS, Nijer'de anayasal düzenin tesisi için 'İhtiyat Kuvvetleri' konuşlandıracak

Toplantıya ECOWAS üyesi 9 ülke katıldı

ECOWAS, Nijer'de anayasal düzenin tesisi için 'İhtiyat Kuvvetleri' konuşlandıracak




ECOWAS, Nijer'de anayasal düzenin tesisi için 'İhtiyat Kuvvetleri' konuşlandıracak

Nijerya'nın başktenti Abuja'da bir araya gelen Batı Afrika ülkelerinin liderleri, darbe sonrası Nijer'de demokrasiyi yeniden tesis etmek üzere bir 'ihtiyat gücü' konuşlandırılması konusunda uzlaştı.

Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) Nijer'de anayasal düzenin yeniden tesis edilmesi için 'İhtiyat Kuvvetleri'ni devreye sokma kararı aldı. 

Nijerya'nın başkenti Abuja'da Batı Afrika ülkelerinin liderlerinin katıldığı zirvede alınan karara göre, ECOWAS, Nijer'de "anayasal düzenin tesisi için" üye ülkelerin savunma bakanlarına, İhtiyat Kuvvetleri'ni hazır hale getirme ve konuşlandırma talimatı verdi.

Reuters'ın haberine göre ECOWAS, ilgili taraflara "demokrasinin barışçıl bir şekilde yeniden tesis edilmesini istediğini ancak askeri güç dahil tüm seçeneklerin masada olduğunu" iletti.

Görevden 26 Temmuz'da alınan Bazoum, evinde rehin tutulduğunu söylerken Birleşmiş Milletler de kendisi ve ailesinin sadece kısıtlı yiyecek ve suya sahip olmasından duyduğu endişeyi dile getiriyor.

Bu arada ECOWAS, toplantının ardından herhangi bir askeri müdahale gücünün yapısı, yeri ve önerilen konuşlanma tarihi hakkında ayrıntı vermedi.

2003'te Fildişi Sahili ve Liberya, 2012'de Gine Bissau ve 2013'te Mali'ye barış gücü olarak giren ve istikrarı sağlamaya çalışan ECOWAS'ın ihtiyat kuvvetleri, kriz zamanlarında üye ülkelerin gönderdiği askerlerden oluşuyor.

ECOWAS kuvvetlerinin bir ülkeye müdahalede bulunabilmesi için blok tarafından ortak karar alması ya da Afrika Birliği tarafından görevlendirilmesi gerekiyor.

ECOWAS Komisyonu'ndan açıklama

Konuya açıklık getirmesi istenen ECOWAS Komisyonu Başkanı Omar Alieu Touray, sadece "alt bölgedeki askeri yetkililerin, topluluktan bir yedek güç konuşlandırma" kararlarını teyit edebileceğini söyledi.

Touray, olası müdahalenin finansmanı konusunun da görüşüldüğünü ve "uygun tedbirlerin alındığı"nın altını çizdi.

Yetkili, Nijer'e uygulanan yaptırımların yol açtığı her türlü zorluktan cuntayı sorumlu tuttu.

Blok tarafından atılacak adımların tek bir ülke tarafından değil ortaklaşa atılacağını dile getiren Touray, "Bir ülkenin bir başka ülkeye karşı değil, topluluğun tüm üyelerinin taraf olduğu bir durum var." şeklinde konuştu. 

Toplantıya ECOWAS üyesi 9 ülke katıldı

Toplantıya katılması beklenen 11 devlet başkanından dokuzu hazır bulundu. 

ECOWAS üyesi olmayan Moritanya ve Burundi liderleri de basına açık olmayan toplantıdaki yerlerini aldı.

Bloğun başkanlığını yürüten Nijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubu, toplantının kapalı bölümünden önce yaptığı açıklamada "Yaklaşımımızın temelini diplomatik müzakereler ve diyaloğun oluşturması büyük önem taşıyor." ifadesini kullandı. 

Nijer, Sahra Çölü'nün güneyindeki Sahel bölgesinde, binlerce kişinin ölümü ve milyonlarca insanın yerinden edilmesine neden olan El Kaide ve IŞİD'le bağlantılı gruplara karşı Batılı ülkelerin ortaklık kurabileceği son ülke olarak görülüyordu. 

ECOWAS, bölge genelinde geçmişte yaşanan darbeleri engellemekte başarısız kaldı. 

Nijer, 15 üyeli blokta son üç yıl içinde darbe yaşayan dördüncü ülke oldu.

Yaklaşık 25 milyonluk Nijer halkı, dış yaptırımların etkisini derinden hissediyor.

Başkent Niamey'deki bazı mahallelerin elektriğe erişimi bulunmuyor ve şehir genelinde sık sık elektrik kesintileri yaşanıyor. 

Ülke elektriğinin yüzde 90'ını Nijerya'dan alıyor. 

Nijerya ise darbe nedeniyle elektriğin bir kısmını kesmiş durumda.

Fransa ile ilişkiler

Cunta, iktidarı ele geçirdiğinden bu yana Fransa ile bağlarını kopardı ve halk desteğini güçlendirmek için de eski sömürgecisine yönelik şikayetleri sık sık gündeme getiriyor. 

Ayrıca cunta, bazı Afrika ülkelerinde faaliyet gösteren ve insan hakları ihlalleri yapmakla suçlanan Rus paralı asker grubu Wagner'den yardım istedi.

Batılı bazı araştırmacılar, Moskova'nın Wagner ve diğer nüfuz kanallarını Batılı ülkelerin bölgedeki itibarını sarsmak için kullandığı değerlendirmesinde bulunuyor.

EURO NEWS