Ege Ekoloji Buluşması yaşamı savunmakta inat etme kararlılığıyla başladı

“Doğamızı yereldeki bilinçli direniş koruyor”

Ege Ekoloji Buluşması yaşamı savunmakta inat etme kararlılığıyla başladı


  1. Ege Ekoloji Buluşması yaşamı savunmakta inat etme kararlılığıyla başladı

Kazdağları’ndan Bergama’ya, Burhaniye’den Akbelen’e, Deştin’e ekoloji mücadelesi verenler 1. Ege Ekoloji Buluşması için Seferihisar’da bir araya geldi. Üç gün sürecek buluşmanın açılış etkinliğinde yapılan konuşmaların ardından Geniş Merdiven grubu konser verdi. İlkay Akkaya da konuk sanatçı olarak gruba eşlik etti.

KEÇİ Kültür Ekoloji Çevre ve İletişim Derneği tarafından düzenlenen ve Seferihisar Belediyesi’nin de destek sunduğu 1. Ege Ekoloji Buluşması’nın açılışı dün akşam Seferihisar Çağan Irmak Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Kazdağları’ndan Akbelen-İkizköy’e  kadar ekoloji ve çevre alanında uzun dönemdir mücadele eden aktivistler, topluluklar ve sivil toplum örgütlerinin buluştuğu 1. Ege Ekoloji Buluşması’nın sunuculuğunu Dernek üyelerinden seslendirme sanatçısı Murat Kerim Ateş gerçekleştirdi.

“Daha etkili olmanın yollarını bulmak zorundayız”

“Söz Mücadele Edenlerin!” açılış etkinliğinde ilk konuşmayı KEÇİ Derneği Başkanı ve Seferi Keçi Yayın Yönetmeni Baha Okar yaptı. Okar konuşmasında, “Sizler; Kaz Dağları’ndan Menteşe Dağları arasındaki kıyı şeridine kadar yer alan Çanakkale, Balıkesir, Manisa, Denizli, İzmir, Aydın ve Muğla’da illerinden geldiniz. Hâlihazırda iklim krizinin etkilerini yaşayan bölgemiz yanlış imar politikaları, maden ve taş ocakları, bölgenin ihtiyacından çok bölgeye zarar veren enerji sahaları ve turizm odaklı yapılaşmanın tehdidi altında.” dedi. Ege’nin kültürünü ve doğasını savunmanın birbirinden ayrı tutulamayacağını vurgulayan Okar, konuşmasına şöyle devam etti: “Ekolojik sorunların herkes için bir ölüm kalım meselesi olduğunu duyurmanın, doğayla barışık ve adil bir yaşamın tek mümkün gelecek olduğunu toplumun önüne koymanın, daha güçlü yollarını bulmak zorundayız. Birbirimizden öğreneceğimiz çok şey var. Birbirimizden güç almalı ve birbirimize güç vermeliyiz.”

Okar ayrıca ekolojik ve çevre hakları üzerine planladıkları bu buluşmaları her yıl düzenli şekilde gerçekleştirmek istediklerini, mücadelenin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde ve her bir oluşumun güçlenmesine katkı koyacak buluşmalara dönüştüreceklerini söyledi. KEÇİ Derneği olarak üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışacaklarını vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.

Seferihisar için bir şans

Baha Okar’ın açılış konuşmasının ardından planlı programı nedeniyle etkinlikte yer alamayan Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin’in mesajı okundu.

Yetişkin mesajında, toprağın, denizin, ağacın, tohumun kısacası Türkiye’nin geleceği için yılmadan mücadele veren, mücadeleleri ile hepimize umut olan mücedele edenleri Seferihisar’da ağırlamaktan kaynaklı çok mutlu olduklarını belirtirken, bu değerli buluşmayı Seferihisar’da gerçekleştirmeniz ilçemiz için büyük bir şans olduğunu iletti.

Yetişkin mesajında, “Ormanlarımız talan edilirken, binlerce yıllık zeytin ağaçları madenler için yok edilmeye çalışılırken, her gün başka bir doğa katliamı haberi ile uyanırken, Ege Ekoloji Buluşması’nın hem Seferihisar hem de tüm Türkiye ekoloji mücadelesine can suyu olacağına inanıyorum. Bugün aranızda olamasam da Akbelen’den Kazdağları'na, Bergama’dan Burhaniye’ye, Edremit’ten Yatağan’a ve diğer bölgelerden gelen tüm çevre mücadelecilerini saygı ve sevgi ile selamlıyorum.” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından uzun süredir köylerine yapılmak istenen jeotermal enerji santraline (JES) karşı mücadele eden Orhanlı köyü adına, Orhanlı Köyü Kültür Doğa Gençlik ve Spor Derneği’nden Galip Ener sahneye çıktı.

“Doğamızı yereldeki bilinçli direniş koruyor”

Galip Ener konuşmasında, İzmir’in kadim üretim havzalarından birisi olan ve bir vadi içerisinde kesintisiz çam ormanlarının olduğu bir coğrafyada kendi kültürünü koruyan bir köy olarak tanımladığı Orhanlı Köyü’nde “üç yıl önce JES’ler ile ilgili bir bilgileri yokken, artık çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporlarını ezberler hale geldik” dedi. Vadi içerisinde beş ayrı jeotermal alanı belirlendiğini ve mücadeleleriyle hepsine karşı kazanım elde ettiklerini belirtti.

“Mücadelelerin motor gücü kadınlar”

Galip Ener’in ardından sözü, altın madenine karşı direnişleriyle hafızalara kazınan ve Kozak Yaylası’nı savunmak için mücade eden Bergamalılar adına Bergama Çevre Platformu’ndan Erol Engel aldı. Erol Engel, 90’lı yılların başından bu yana mücadele sürdürdüklerini ve bu mücadelelerde motor gücünün her zaman kadınlar olduğu vurguladı.

Uzun yıllardır verdikleri mücadelenin Erzincan İliç’ten Fatsa’ya, Akbelen’den Burhaniye’ye büyüdüğünü, kapitalizmi Kazdağları mücadelesi ile dize getirdiklerini ifade etti.

“Yaşamın her alanında kadınlar en önde”

Engel’in ardından Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan da hem Ege’nin çeşitli bölgelerinden gelen mücade edenleri ve salonu tıklım tıklım dolduran dinleyicileri selamlayarak söze başladı. Doğan konuşmasında yaşamın her alanında Karadeniz’den Gürgenli Nine, Karadeniz’de sarı yazmalı kadınlar, Sarı Keçililerden Pervin Çoban, Bergama’dan Sebahat gibi mücadele eden kadınların hep en önde olduğunu söyledi.

Mücadele ödülü İkizköylülerin

KEÇİ Derneği ekoloji buluşmalarında doğa ve ekoloji mücadelesi veren mücadele insanlarına, topluluklarına her yıl bir ödül vermeyi kararlaştırdı. Bu yılın mücadele ödülünü Akbelen Ormanlarının savunucuları, İkizköylüler aldı. Muğla’nın Milas ilçesinde Akbelen Ormanları için 637 gündür direnen İkizköylülere mücadeleyi simgeleyen zeytin fidanı ödülünü Kazdağları’ndan Süheyla Doğan takdim etti.  

Ödül sırasında söz alan İkizköy’den Melahat Çulha avukatlar, destek çıkanlar olmasa bu direnişi asla yapamayacaklarını belirtirken, eskiden beş tır arı kovannı gelen bölgeye artık bir kamyon arı gelmediğini söyledi. İnsanların bölgede ölürken, buna hep beraber çare bulmamız gerektiğini belirtti.

Nejla Işık da her gittiklere yere İkizköy’den selam getirdiklerini söylerken, İzmir’e geldiklerinde otogarda ilk göze çarpanın çimento fabrikası olduğunu ve ata mirası ülkemizde artık bunları görmek istemediklerini belirtti.

İkizköy avukatlarından Arif Ali Cangı ve İbrahim Hakkı Atal da sahnede söz alarak, İkizköy’ün hikayesinin meşru olarak kendi savunma mücadelesi olduğunu ve yürütmeyi durdurma kararı olmamasına rağmen şirketin halkın gücünden korktuğu için giremediğini söyledi.

“Deştin Çayı özgür akacak”

Ödül töreninin ardından yaşadıkları alana kurulmak istenen çimento fabrikasına karşı direniş nöbetinde olan Deştin Köyülüleri adına, Deştin Çevre Platformu’ndan Haluk Özsoy Deştin halkının 1993’ten bu yana süren mücadelesini ve bugün yaşananları anlattı. Yaşanan hukuksuzluklara dikkat çeken Özsoy, “Deştin Çayı özgür akacak” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Haluk Özsoy’un ardından 2005 yılından bu yana bölgede ekoloji çevre ve kültür alanında aktif faaliyet yürüten, KEÇİ Derneğinin de bileşenleri arasında yer aldığı EGEÇEP adına EGEÇEP Sözcüsü ve Burhaniye Çevre Platformu üyesi Süleyman Eraslan söz aldı.

Konuşmaların ardından konuk sanatçı İlkay Akkaya ile birlikte Geniş Merdiven grubu konser verdi. Buluşma 15 ve 16 Nisan 2023 tarihlerinde Teos Ormancı Tatil Köyü’nde ekoloji alanında deneyim aktarımları, medyanın kullanımı, hukuk ve bilim konularında gerçekleştirilecek atölye, söyleşi ve forumla devam edecek.

www.sehitlerolmez.com