Eklem sağlığınızı fitoterapi ürünleriyle koruyabilirsiniz!
Eklem esnekliği için yağ formüllü ürünler daha etkili
Dünya nüfusunun yüzde 88’i ağrıdan şikayet ediyor. Bel ve sırt ağrısından yakınanların oranı ise yüzde 94. Uzun süre hareketsiz kalma, yaşanan kilo sorunları, ağır egzersizler, sedanter yaşam ve çeşitli hastalıklar sebebiyle kemik, eklem, bel, boyun ve kas ağrıları çok sık yaşanıyor. Tedavi edilmediğinde ise yaşam kalitesini büyük ölçüde olumsuz etkiliyor. Ancak ağrı çekenlerin çoğu bu sorunla nasıl başa çıkabileceğini bilmiyor.
Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, bu sorunların her yaşta ve cinsiyette ortaya çıkabileceğini vurgulayarak, “Eklem ve kas ağrılarının tedavisinde topikal (jel formunda) uygulamaların emilim hızı sistemik ürünlere kıyasla daha fazla. Etkinliği klinik çalışmalarla onaylanmış lokal fitoterapi ürünleri ağrı, ödem ve iltihabın giderilmesinde etkili olabilecektir” dedi.
Dünyada en sık görülen sağlık sorunların başında bel ve eklem ağrıları geliyor. Gün içinde hareketsiz kalma, bilgisayar başında uzun süre oturma, ağır egzersizler ve zorlaşan yaşam koşulları ile birlikte bel, boyun ağrıları başta olmak üzere eklem ağrıları giderek artıyor. Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bu ağrıların karşısında çoğu kişi ne yapacağını bilmiyor. Ancak bu ağrılar tedavi edilmediğinde günlük yaşantının rutinlerini yerine getirme ya da sevdiğimiz bir aktiviteden bizi alıkoyarak sorunlara yol açabilir.
Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada Prof. Dr. Erdem Yeşilada, bu ağrı ve fonksiyon kayıplarının giderilmesinde fitoterapi ürünlerinin kullanılmasını önerdi. Boswellia serrata (Akgünlük), Celasturus paniculatus, zencefil, karabiber, lavanta özütlerinin ağrı ve ödem giderici etkisine dikkat çeken Prof. Dr. Erdem Yeşilada şu bilgileri verdi:
Türkiye’de Akgünlük olarak bilinen Boswellia serrata bitkisinin özütleri dünyadaki en iyi iltihap önleyici, ödem ve şişlik gidericidir. Bu özütler jel formunda bir üründe kullanıldığında etkisi 2 ile 6 kat artıyor. Hindistan’da yetişen Celasturus paniculatus bitkisinin özütleri ağrı kesicidir. Zencefil, karabiber, lavanta özütlerinin de yine ağrı kesici, ödem ve şişlik giderici etkileri bilinmektedir. İçeriğinde bu özütler bulunan topikal (sürülebilir) fitoterapi ürünlerinin ağrı ve şişlikler üzerindeki etkinliği klinik deneylerle kanıtlanmıştır.”
Hareket kabiliyetinin artırılması için topikal ürünler kullanın
Sedanter yaşamı olanlar, sürekli bilgisayar başında oturanlar, hareketsizlikten eklem tutukluğu yaşayanlar, ağır spor sonrası eklem ağrısı şişliği hissedenler, osteoartrit hastaları, bel ve boyun ağrısı yaşayanlarda hızlı etki gösteren topikal fitoterapi ürünleri kullanılması yararlı olabilmektedir. Boswellia serrata, Celasturus paniculatus, zencefil, karabiber, lavanta içeren topikal yani yağ formüllü ve hızlı emilim sağlayan ürünlerle hareket kabiliyetinde iyileşmeyi, eklem esnekliğinde artışı, ağrı ve şişlikte azalmayı daha hızlı ve etkili sağlayabilirsiniz.
Etkin tedavi için fitoterapi ürünlerini tercih edin
Prof. Dr. Erdem Yeşilada bitkilerle tedavi konusunda şu noktalara dikkat çekiyor: Herkes bitkilerin sağlık için kullanımıyla ilgili bilgiler veriyor ama bunların hepsi doğru değil. Biz bitkiler üzerinde sadece in vitro (test tüpleri ile yapılan) deneysel çalışmalara güvenmeyiz. Çünkü vücuda girdikten sonra mide ve bağırsakta değişime uğrar, farklı moleküllere dönüşür. Bu maddelerin hepsini akılcı kullanmak gerekiyor. İnsanlar panik yapmadan doğru tavsiyeleri uygulamalı. Güncel tedavi yaklaşımında aktarlardan alınan bitkilerle doğru tedaviyi uygulamanız mümkün olmaz. Bu nedenle bitkilerden elde edilen çağdaş üretim koşullarına uyularak hazırlanan standardize edilmiş fitoterapi ürünleri ile etkin bir tedaviye cevabı sağlanabilir. Standart bitki ekstreleri ile istenilen doz ayarı yapılabilir, daha yüksek oranda etkili içeriğin istenilen miktarda verilmesi sağlanır, standart ekstrelerle her uygulamada istenilen kan seviyesine erişilir. Bu suretle etkin bir tedavi cevabı sağlanabilir.
Ağrı çekenlerin %40’ı hangi tedaviyi uygulayacağını bilmiyor
Yapılan araştırmalara göre dünyadaki insanların;
% 88’i ağrıdan şikayet ediyor,
%53’ü yaşadığı ağrıyı acı olarak tanımlıyor,
% 94’ü bel ve sırt ağrısından yakınıyor.
Ağrı çeken insanların %40’ı ise ağrıyı gidermek için hangi tedaviyi uygulayacağını bilmiyor.
İnsanların %60,50’sinin bel ağrısı için hastaneye başvurmadan önce ilaç kullanıyor ve %38,20’si tıbbi olmayan yöntemlere başvuruyor.