Ekonomi düzelir, hukuki istikrar şart

Yurttaş da iş insanı da demokrasi, insan hakları, kanun hâkimiyeti için istikrar arıyor.

Ekonomi düzelir, hukuki istikrar şart


Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren: Döviz bazında borçları olan bütün yatırımcılar geçen sene hop oturup hop kalktık. Maalesef bu, insanı demoralize ediyor. Ama yurttaş da iş insanı da demokrasi, insan hakları, kanun hâkimiyeti için istikrar arıyor.

Enerji, çimento, perakende, kâğıt olmak üzere birçok alanda faaliyet gösteren Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren, enerji sektöründe iki yıldır sorun yaşandığını belirterek kâğıttan, çimentodan, tekstilden takviye ederek enerjiyi ayakta tuttuklarını, Türkiye sanayisi canlanmadan elektrik tüketiminin artmayacağını söyledi.
Özellikle kurlardaki aşırı oynamaların uzun vadeli yatırım yapacak sanayiciyi çok olumsuz etkilediğini vurgulayan Eren, Türk işsizine yararı olması için de üretimin mutlaka Türkiye’de yapılması gerektiğine işaret etti. “Kanun hâkimiyeti bir ülkede yoksa oraya sermaye gitmez” diyen Ahmet Eren ile Eren Holding’in yatırımlarını, Türkiye ekonomisini ve sanayicinin sorunlarını konuştuk.

2019’un sonuna yaklaşıyoruz, Holding açısından nasıl geçiyor, hedeflerinize ulaşacak mısınız?
Türkiye ekonomisinden daha iyiyiz. TL bazında büyüme var bizde. Dolar bazında geçen yılki ciromuz 2.7 milyar dolardı, bu sene tahminimiz 2.5 milyar dolar olacak. Faaliyet gösterdiğimiz alanlarda, özellikle çimentoda iç piyasada büyük bir daralma oldu. Fakat onu ihracatla kapattık. Çünkü Mersin’de aynı zamanda limanımız da var, buradan ihracat yaptık. Diğer alanımız enerji, orada bir daralma var. Enerji tüketimi geçen seneye nazaran düştü. Sanayi üretimi artmadığı için enerji tüketimi de artmadı.
Tekstil ve perakende de daralma olmadı. Yüksek gelir grubuna ürün satıyoruz. Yüksek gelir grubu da ekonomideki daralmadan ötürü bu ihtiyaçlar için olumsuz etkilenmiyor. Yani alacağı bir tişört veya bir gömlek, onların harcaması içinde küçük bir oran. 2001 krizinde de biz bunu görmüştük. Ne Lacoste ne Burberry ne de diğer markaların satışında düşüş olmadı.

TÜRK İŞSİZİNE YARARI YOK

Perakendede mağaza sayılarında bir yavaşlama olmadı mı?

Mağaza sayısının artırılması konusunda fırına bastık. Çünkü adım başı AVM oldu. Biz de hepsine gitmekte nazlı davranıyoruz. Hem yurtdışında hem yurtiçinde mağazalarımız var. Yurtdışındaki mağazalarımıza da Türkiye’de ürettiğimiz ürünleri ihraç ediyoruz. Zaten Türkiye’nin olabildiğince burada üretip satması lazım. Yoksa bir Türk iş insanı gider Çin’de üretir, götürür, Almanya’da Fransa’da satar, parayı da İsviçre de tutarsa Türk işsizine hiçbir yararı yok. Türk işsizine yararı olması için üretimi mutlaka Türkiye’de yapması lazım.

Grup cirosundaki dağılım nasıl?
En büyük alanınız enerji cironun yüzde 40’ı oradan geliyor. Kağıt ve ambalaj yüzde 36 seviyesinde. Tekstil yüzde 15, yüzde 9 da çimento.

ÇİMENTO YATIRIMI ASKIYA ALINDI

Çok belirsiz bir dönemden geçiyoruz, askıya aldığınız yatırımlar oldu mu?
Askıya aldığımız alan çimento oldu. Çimentoda ikinci bir hat kuracaktık ancak iç tüketimdeki korkunç düşüş o yatırımımızı erteletti. Mersin’deki çimento fabrikamızın yanında altyapısı hazır ikinci hattı kurma programımız vardı, ama Türkiye’de özellikle konut sektörünün girdiği kriz ve çimento satışlarının daralması bizi bu yatırımdan alıkoydu. Yaklaşık 250-300 milyon dolarlık bir yatırım olacaktı.
Kâğıt ambalaj dışında eliniz rahatlayınca gelecek yılın sonunda ya da 2021’de özellikle yenilenebilir enerji ekipmanları üretimi konusunda araştırma yapıyoruz. Rüzgâr gülleri, güneş panelleri vs.

Eren Holding’de kaç kişi çalışıyor?
Doğrudan çalışan sayısı 8 bin 500. Güvenlik, yemek işini yapan yan kuruluşlarla 10 bin kişiyi aşıyor. En fazla çalışanımız ambalajda.

KAZANÇ BORCA YETMİYOR

Asıl iş alanınız enerjide bu yıl ciddi kriz var, batık oranı yüksek, ne diyeceksiniz?
Hem üretim hem dağıtım tarafında bankaların 50 milyar dolarlık finansmanı var. Bu sektörün şu veya bu şekilde bir krize girmesi durumu henüz yok. Ama belli firmalar için var. Bu da tabii bankalara da olumsuz yansır. Enerjide hem üretim hem dağıtım tarafında büyük yatırımlar yapıldı. Devlet, dağıtım şirketlerini çok büyük paralarla özel firmalara sattı. Şimdi hem üreticilerin hem dağıtımcıların kazançları borçlarını ödeyecek düzeyde değil. Bizim de diğer sektörlerimiz olmasa enerji sektörünü sürdürmemiz çok zor gider. Elektrik üretimine 2.7 milyar dolarlık yatırımımız var. Zonguldak’taki Çatalağzı Termik Santralı Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 7’sini karşılıyor. Türkiye’de faiz oranları çok yüksek. Alıp götürüyor, yetmiyor, kâğıttan, çimentodan, tekstilden takviye etmek suretiyle enerjinin sürdürülmesini sağlıyoruz.

Ne kadar zamandır enerjiyi böyle ayakta tutuyorsunuz?
İki yıldır oradan oraya aktarma yapıyoruz. Gelecek iki yıl daha bu durum sürecek. Çünkü Türkiye’de sanayinin, üretimin artması lazım ki enerji tüketimi artsın. Bizde elektriği satacak yer bulamıyoruz. 2 ay öncesine kadar 5 ünitemizden 1’i çalışıyordu. Son iki aydır yüzde 60-70 kapasite ile çalışıyoruz.

FAZLALIK VAR

Enerji şirketleri neyi öngöremedi de bu kadar batık ortaya çıktı, sorunlar nereden kaynaklandı?

Birincisi devlet, bu yatırımlara lisansı verirken bir makro plana bakıp Türkiye’nin ihtiyacına göre düzenlemeliydi. İkincisi bankalar, bizlere kredi verirken onlarda bakmaları lazımdı, Biz ise bu geleceği tam olara da öngöremedik. Kredilerin bolluğu itti bizi bu işe. Aldık, kredileri yatırdık. Ama şu anda fazlalık var, bu fazlalık ne zaman erir; tabi 4-5 sene sürecek. Devletin alım garantisi dediği rüzgâr ve güneş dışında yeni yatırım yok. Firmaların yeni yatırım arayacak hali de kalmadı. Yeni yatırım için fon lazım. Ne doğalgazcıların, ne yerli kömürcülerin, ne ithal kömürcülerin yatırımı olmaz.

Enerjideki borç miktarınız ne kadar?
Ödeyebilecek güçteyiz, biz yeniden yapılandırma talep etmedik, etmeyeceğiz de.

AMBALAJDA BÜYÜYECEĞİZ

Bundan sonraki süreçte holding olarak ağırlığı hangi alana vereceksiniz?
- Şu anda perakendede yurtiçi ve yurtdışında büyüyoruz. Ambalaj sektöründe kâğıdın tamamlayıcısı olan oluklu mukavva, kutu üretiminde yeni yeni tesisler açtık ve açmaya devam ediyoruz. Ambalajda yeni yatırım için özellikle Gebze, İzmit bölgesinde yer bakıyoruz, bunlar 30-40 milyon dolarlık yatırımlar olacak. Özellikle elektrikli otomobillerin aküleri konusunda bir üretim yapabilir miyiz diye onu araştırıyoruz.

Merkez Bankası, faiz oranlarını düşürüyor. Şu anda düşük faiz tek başına yatırım yapmak için yeterli bir enstrümana mı?
- Şu anda faizi “sıfır” yaparsak yatırım yapar mısın? Onu dışarıdakilere sorun, dış sermaye neredeyse sıfır, yüzde 1.5. Geliyor mu Türkiye’ye? Gelmiyorlar. Maalesef bu ortamın düzelmesi lazım. Herkesin ağzına pelesenk oldu, hukuk hukuk... Doğru ama yani. Kanun hâkimiyeti bir ülkede yoksa oraya sermaye gitmez.

 

HOP OTURUP HOP KALKTIK

n Günlük en çok nelere bakıyorsunuz, dolar kuru sizi nasıl etkiliyor?
Özellikle kurlardaki aşırı oynamalar, uzun vadeli yatırım yapacak sanayiciyi çok olumsuz etkiliyor. Geçen sene ağustosta kurlar fırladı. Yatırım yapmışların borcu döviz bazındaydı.
Çünkü Türkiye’de 10 yıllık krediyi TL bazında kimse bulamaz, yoktur zaten. Döviz bazında borçları olan bütün yatırımcılar geçen sene hop oturup hop kalktık. Maalesef bu insanı demoralize ediyor, yatırım yapmak konusunda demoralize eden sebep sadece bu değil. Hukuk çok önemli, bunun da sağlanması lazım. İş insanı da vatandaş da istikrar arıyor. Hürriyet, demokrasi, insan hakları, söz ve yazı hürriyeti, kanun hâkimiyeti konusunda istikrar arıyoruz. Bunları sağlamamız lazım. İşsizlikteki asıl can alıcı nokta üniversitelerin işsizliği. Kalitesi yüksek kişilere bu memlekette maalesef iş yok.

İÇ BARIŞ SAĞLANMALI

Krizden çıkış için hangi adımlar atılmalı?
Rakamlar iner çıkar, ama önemli olan Türkiye’nin Batı standartlarına uygun çağdaş, hür ve adil bir ülke olmasıdır. Ekonomik sıkıntılar gelir geçer. Bunu sağlayabilirse Türkiye genç, dinamik nüfusu ve girişimci iş insanları sayesinde Avrupa’nın birçok ülkesini yakalayabilir ve geçebilir.
Kısa sürede mi olur uzun sürede mi bilmem ama etrafımızla uyuşmamız lazım. Özellikle iç barışı sağlamamız gerekiyor. Atatürk, boşuna dünya lideri olmamış. “Yurtta sulh cihanda sulh” demiş.

 

Avrupa standartları diyorsunuz, ama Avrupa Birliği ile de ilişkiler kesilme noktasına geldi, ne bekliyorsunuz?
Avrupa Birliği, Türkiye için kutupyıldızıdır ondan vazgeçmememiz lazım. Rusya’ya Çin’e de kayabilirsiniz, ama Türkiye’ye dışarıdan gelen sermayeye bakın. Yüzde kaçı Rusya’dan, Çin’den gelmiş. Avrupa ile ilişkilerimizin çok iyi olması lazım ki hem kanun hâkimiyeti sağlansın hem de Avrupalı sermayedarın, yatırımcının görüşü olumluya dönsün.

 

Şehriban Kıraç / CUMHURİYET