Ekonomide yeni fay hattı: Petrol fiyatları
"2020'de vatandaşın reel gelirini vurabilir"
Aramco saldırısı ile petrol fiyatlarında yaşanan yükseliş, ekonomik durgunluk içindeki Türkiye’nin yükünü artıracak. Uzmanlara göre, petrol kaynaklı maliyet artışları 2020 başından itibaren fiyatlara yansıyacak.
Suudi Arabistan'da devlete ait petrol üreticisi Saudi Aramco'nun 14 Eylül Cumartesi günü insansız hava araçları ile vurulması sonrasında yükselen petrol fiyatları, petrol ihtiyacının yüzde 90'dan fazlasını yurtdışından karşılayan Türkiye için ekonomide yeni bir fay hattının ortaya çıkmasına yol açtı.
DW Türkçe'ye konuşan uzmanlara göre, son 3 çeyrektir küçülen Türkiye ekonomisi 2020 başından itibaren artan enerji maliyetleri ve yeni zam dalgasıyla baş etmek zorunda kalacak.
"Yeni zamlar yolda"
Suudi Arabistan'ın petrol üretimini eski seviyelerine getirmek için rezervlerini kullanmak zorunda kalacak olması, tüm ülke ekonomilerinde 'arz güvenliği' endişesi yaşanmasına neden oluyor. Türkiye ise, enerjide dışa bağımlı bir ülke olarak petrol piyasasında yaşanan dalgalanmalardan en çok etkilenecek ülkelerden biri olarak öne çıkıyor.
Boğaziçi Üniversitesi Enerji Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM) Direktörü ve Enerji Ekonomisi Derneği (EED) Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, artan petrol fiyatlarının Türkiye için 'yeni zamlar' anlamına geldiğini söylüyor. Nitekim ilk zamlar kendini hemen akaryakıt fiyatlarında gösterdi. Aramco saldırısı sonrasında 1 hafta içinde motorine iki kez zam yapılarak fiyatı 20 kuruş artırıldı. Benzinin litre fiyatına ise bir seferde 35 kuruş zam yapıldı.
"Elektrik üretimini olumsuz etkileyebilir"
Petrol fiyatlarında uzun süredir ilk kez finansal piyasalardan kaynaklanmayan, direkt üretim kaynaklı bir fiyat yükselişi yaşandığını dile getiren Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, "Artık ilave bir jeopolitik gerginlik olmasa bile, fiyatlar eski seviyesine düşmeyecek. Bu da Türkiye ekonomisi üzerinde çok ciddi bir yük olarak karşımıza çıkacak" diyor.
Yalnızca petrol değil doğalgazda da ithalat faturasının artacağını ifade eden Prof. Kumbaroğlu, "Türkiye Rusya’dan doğalgaz ithalatını da petrol fiyatlarına endeksli şekilde yapıyor. En geç Ocak ayında doğalgaz fiyatlarında da Aramco etkisini göreceğiz" diye konuşuyor. Kumbaroğlu'na göre, Türkiye’de doğalgaz ile elektrik üreten şirketlerin mevcut mali krizlerinin üstüne bir de ithalat sorunu yaşanırsa, elektrik arzında sıkıntılar da baş gösterebilir.
Şirketler maliyet endişesi taşıyor
Şirketler, şimdiden petrol fiyatlarından kaynaklanacak maliyet artışlarını hesap etmeye çalışıyor. Türkiye'deki önemli uluslararası yatırımlardan biri olan Japonya merkezli dünyanın en büyük klima üreticilerinden Daikin'in Türkiye CEO'su Hasan Önder, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "Türkiye gibi sanayisi ham madde ithalatına bağlı ülkelerde petrol fiyatlarındaki bu artışlar, üretime negatif etki edecek" diyor.
Yaklaşık yüzde 10 artan petrol fiyatlarının tüm şirketlerin üretim planlarında değişime yol açacağını ifade eden Önder, "Ancak küresel ticarette Türkiye'nin rakibi olan ülkeler de petrol ithalatçısı olduğu için, bu durum belli bir seviyeye kadar rekabete zarar vermeyecektir. Temennimiz, kısa sürede fiyatlarda eski seviyelerine bir geri çekilme yaşanması" diye konuşuyor.
Cari fazla dönemi sona erebilir
Türkiye ekonomisi son 1 yılda sanayi üretimindeki yavaşlama ve ithalatta yaşanan gerileme sonucunda dış ticaret açığını büyük oranda kapamayı başarmıştı. Hatta Merkez Bankası tarafından son açıklanan verilere göre, cari işlemler dengesi Haziran'da 548 milyon dolar açık verse de, yıllık bazda 538 milyon dolar ile 2002'den beri ilk kez fazla vermeyi başarmıştı.
DW Türkçe'ye konuşan İstanbul Kültür Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sinan Alçın, "Petrol, Türkiye gibi ekonomiler için damarlarda dolaşan kan gibi işlev görüyor. Petrol arzında yaşanan en küçük sıkıntı, ekonominin tüm kollarında kendisini hissettiriyor" diyor.
Önümüzdeki aylarda petrol fiyatları ve hammadde ithalatında yaşanacak yükselişle birlikte cari açıkta yaşanan suni iyileşmenin de sona ereceğini ifade eden Alçın, "Ekonomi büyümeye geçmeye başlayınca, ithal girdi ihtiyacı yeniden artacak ve dolayısıyla cari açık genişlemeye devam edecek" diye konuşuyor.
"2020'de vatandaşın reel gelirini vurabilir"
Prof. Alçın'a göre, son yıllarda uyuyan bir tehdit olarak gözlerden uzak kalan petrol, yeniden ülke ekonomisinin gidişatı açısından tehlikeli bir fay hattı haline geldi. Bu koşullarda Merkez Bankası'nın yıl sonu için yüzde 13,9'luk enflasyon beklentisinin de tehlikeye girdiğini dile getiren Alçın, "Enflasyonda petrol fiyatlarından kaynaklanan bir artış 2020 yılında asgari ücretin belirlenmesinden toplu iş sözleşmelerine kadar vatandaşın reel gelirini direkt etkileyecektir" diyor.
Aramco saldırısı sonrasında petrol fiyatlarındaki artışın yalnızca kısa süreli arz şokundan kaynaklanmadığını, aynı zamanda petrol üretiminin içinde bulunduğu riskleri de göstermiş olduğunu kaydeden Prof. Alçın, şöyle konuşuyor:
"Petrol fiyatlarındaki artış, Türkiye gibi kırılgan ekonomilerini çok olumsuz etkileyecek. 1973 yılında İngiltere'nin Libya'daki petrol kuyularına yönelik saldırı düzenlemesi, o dönemde Türkiye’nin sanayi üretiminin yarı yarıya düşmesine neden olmuştu. Bugün yaşanan saldırı ise orta vadede Türkiye’nin maliyet enflasyonunu yükseltecek. Hem enerji ithalatında fatura kabaracak, hem de üretici maliyetleri yükselecek. "
Ne olmuştu?
Son yıllarda 100 dolar seviyesinden 40 dolara kadar gerileyen ham petrol varil fiyatı, yılda yaklaşık 50 milyar dolarlık enerji ithalatı yapan Türkiye’nin dış ticaret açığına olumlu katkı yapmıştı. Ancak Aramco saldırısı sonrası petrolde ortaya çıkan arz güvenliği endişeleri, fiyatları hızla yukarıya taşımaya başladı.
Günlük 5.7 milyon üretimin yapıldığı tesislerin vurulması küresel petrol arzında bir anda yüzde 6'lık düşüş yaşanmasına neden oldu. Saldırı sonrası gerek Brent tipi petrol gerekse ABD ham petrol fiyatları neredeyse yüzde 15 yükseldi. Suudi Arabistan tarafından yapılan petrol arzının saldırı öncesi seviyelere dönüldüğüne dair açıklamalar sonrasında fiyatlar bir miktar gerilese de, petrol fiyatları 14 Eylül öncesine göre yaklaşık yüzde 10 yükselmiş oldu.
Bugün itibariyle Brent petrolün varil fiyatı 64,81 dolardan, Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili ise 58,54 dolar seviyelerinden işlem görüyor.
Aram Ekin Duran
Deutsche Welle Türkçe