Ekonomik gelişme için ara elemana ihtiyaç var

Sorunların temelinde kalifiye eleman açığı yatıyor

Ekonomik gelişme için ara elemana ihtiyaç var




Ekonomik gelişme için ara elemana ihtiyaç var


 Türkiye’de ara eleman açığı devam ederken, özellikle meslek lisesi mezunlarının tercih ettiği önlisans programlarının kontenjanları yıllar içinde azaldı. Bu duruma dikkat çeken 
İstinye Üniversitesi (İSÜ) Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Fatih Çınar, Türkiye’nin ekonomik gelişiminin sağlanabilmesinin ara eleman ihtiyacının giderilmesine, ara elaman ihtiyacının giderilmesinin ise önlisans kontenjan ve yetkinliklerinin arttırılmasına bağlı olduğunu belirtiyor.

İş dünyasının ara eleman ihtiyacı devam ediyor. İŞKUR’un Temininde Güçlük Çekilen Meslekler (TGÇM) 2020 yılı verilerine göre, Türkiye’de gerekli mesleki beceriye sahip eleman bulunamaması nedeni ile en çok eleman açığı olan meslekler arasında dikiş makinesi operatörü, ahşap mobilya imalat ustası, garson, makineci, torna tezgâhı operatörü depo görevlisi, üretim imal işçisi gibi üniversitelerin önlisans programlarıyla bağlantılı meslekler yer alıyor. İstinye Üniversitesi (İSÜ) Meslek Yüksekokulu (MYO) Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Fatih Çınar, önlisans programlarının kontenjanlarının her geçen yıl daraltıldığını bunun da ara eleman açığının giderilmesi yönelik ihtiyaçlar bağlamında olumsuz bir sonuç yarattığının altını çiziyor.

 

Sorunların temelinde kalifiye eleman açığı yatıyor

 

Türkiye’nin sektörel gelişimi açısından en önemli gereksinimlerinin başında ara eleman ihtiyacının geldiğini belirten Çınar, “İyi yetişmiş olmayan ara elemanlardan oluşan herhangi bir sektör kaliteli üretim yapamaz” diyerek, sözlerine şöyle devam ediyor: 

“İş dünyasının ara elaman talebi her zaman vardır. Mavi yakalı diye ifade edilen ara/teknik eleman iş gücü ihtiyacı sanayileşmenin ve üretimin temel gücünü oluşturuyor. Sektörüne göre değişmekle birlikte, bir beyaz yakalı çalışanın istihdam ihtiyacına karşılık en az üç katı mavi yakalı çalışan ihtiyacı ortaya çıkıyor. Lisans ve önlisans kontenjanlarına baktığımızda bu denklemi göremiyoruz. Türkiye’nin sorunlarının başında ekonomik alanda yaşanan sorunlar geliyor. Ekonomik alanda karşımıza çıkan girişimcilik, ekonomik gelişme ve büyüme, kaliteli üretim, uluslararası rekabet gibi sorunlarının temelinde ise kalifiye ara eleman açığı yatıyor.”

 

Uluslararası rekabet için iyi yetişmiş personel önemli bir ihtiyaç

 

Çınar, ara eleman açığının ve işsizliğin olumsuz sonuçlarını ise şöyle sıralıyor:

“Bireyin işsiz kalması, kendisinin ve ailesinin geçimini sağlayamaması sebebiyle bireysel sorunlar ortaya çıkıyor. Fiziksel ve psikolojik olarak sağlıksız bireylerden oluşan toplumsal yapı birçok problemle ile karşılaşabiliyor. Bunların başında kriminolojik olaylar, suça yatkınlık geliyor. Bir diğer tahribatı makroekonomik sistemde görmek mümkün. İyi yetişmemiş ara elemanlardan oluşan herhangi bir sektör kaliteli üretim yapamaz ulusal ve uluslararası alanda rekabet edemez. Bu hem imalat hem de hizmet sektörü için geçerli bir önerme. İyi yetişmiş çalışanlardan oluşan bir kurum çalışanlarının katkılarıyla daha yaratıcı, girişimci, üretken ve verimli olacaktır. Basit gibi görünmesine karşın ara eleman, teknik personel yetiştiren önlisans programlarının ülke için önemi, resmi veya akademik istatistiki analizlerden çok açık bir şekilde görülüyor.”

 

İhtiyaca göre planlama yapılmalı

 

Üniversite okumak isteyen ve sınava giren gençlerin yaklaşık yüzde 68’i üniversite önlisans veya lisans eğitiminden mahrum kalıyor. Önlisans programlarındaki kontenjanların yıllar içinde daraltıldığını bu durumun ise iş dünyasının ve piyasanın ihtiyaç duyduğu ara eleman ihtiyacının kalifiye personel ile karşılanmasını olanaksız hale getirdiğini belirten Çınar’ın önerileri şu şekilde:

 

“Önlisans programlarının üniversite kontenjanları yıllar içinde daraldı. Oysa ekonomik büyümenin ve üretimin artırılabilmesi için bizzat iş yapan, çalışan insan gücünün yetkinliğinin artırılması gerekiyor. Bu insan gücünün çağın gerektirdiği bilimsel eğitimi alması üretimin kalitesini doğrudan etkileyecektir. Nitelikli ve iyi yetişmiş personel tarafından yapılan üretimin kalitesi yüksek olacak böylece uluslararası alanda rekabet gücü de yüksek olacaktır. MYO’lar ülkenin ve sektörlerin güncel ihtiyaçlarını dikkate alarak ara eleman ihtiyacına göre stratejik planlama yapmalılar. Biz İSÜ MYO olarak hangi iş alanlarında eleman ihtiyacı ve talebi olduğunu yakından takip ediyoruz. Mezunların iş bulma sorunlarıyla karşılaşmamaları için kamu-özel/ulusal-uluslararası alanda en çok eleman temininde güçlük çekilen mesleki programlar ile eğitim öğretime devam ediyoruz. Şu anda Adalet, Aşçılık, Bilgisayar Destekli Tasarım ve Animasyon, Bilişim Güvenliği Teknolojisi, Bilgisayar Programcılığı, Gıda Teknolojisi, Otomotiv Teknolojisi, Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri, Uçak Teknolojisi programlarımız mevcut. Bu programlarımızın eğitim öğretim içerikleri son bilimsel gelişmelere ve güncel ihtiyaçlara göre düzenlenmektedir. Talep olması halinde ihtiyaç duyulan alanlarda da yeni bölümler ve programlar açılması ya da içerik düzenlemesi yapılması mümkündür.”