Ekrem İmamoğlu CHP’den farklı mı?

CHP'nin eski günahları peşini bırakmıyor!

Ekrem İmamoğlu CHP’den farklı mı?


Ekrem İmamoğlu CHP’den farklı mı?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkalığı’na sürpriz bir şekilde seçilen Ekrem İmamoğlu’nun açıklamalarını takip ederken insan heyecanlanıyor.

19 yıl CHP’nin İzmir iktidarında gazetecilik yapmış bir gazeteci ve yazar olarak İmamoğlu ile CHP farklı mı demekten kendimi alamıyorum.

Başkan İmamoğlu vakıflara yapılan 354 milyon liralık mali kaynağı kestiğini açıkladı. Daha önce de yandaş medya diye tabir edilen, Ak Parti ve Erdoğan’a yardım ediyormuş görünen, yaptıkları ferasetsiz haberlerle kendisine İstanbul Belediye Başkanlığı koltuğunu hediye eden yandaş medyanın para musluğunu kestiğini açıklamıştı.

CHP’nin iktidar olduğu belediye başkanlıklarında durum hiç de farklı değildi. İzmir’de, Antalya’da İmamoğlu’nun büyük bir devrim gibi sunduğu olayların çok daha ilerisinde skandallar yaşanmıştı.

O skandalları yazan bir gazeteci ve yazar olarak CHP’nin hışmına uğradım. Gazetemin tabelaları indirildi. 19 yıllık gazetecilik hayatımda CHP’li belediyeler Basın İlan Kurumu üzerinden gazeteme verilmesi gereken reklamları vermedi. İzmir Adliyesi’nde Adli Mobbing’e maruz kaldım. Bir haberden iki kez yargılandım. CHP’li belediye başkanlıklarındaki suiistimalleri yazdığım için adliye ve reklam sopasıyla dövüldüm. İnanılmaz haksızlıklara maruz kaldım. Yaşadığım hukuksuz olayları Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi de biliyor.

 

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu elinde “Adalet” pankartı ile yürürken, Yusuf İnan ve Yerel Gündem gazetesinin yaşadığı hukuksuzlukları görmedi.

Ben gazeteciyim. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın yaptırdığı villasıyla siyaset yapıyordu. Kendisinin de villa yaptırdığını belgeledim ve haberi yazdım.

CHP düşmanı ilan edildim.

Benim yaptığım gazetecilikti. Onbinlerce haber ve köşe yazısı yazdım. Bir tanesi tekzip edilmedi.  Tekzip edilmeyen haberlerim nedeniyle İzmir Adliyesi’nde soruşturma ve dava bombardımanına tutuldum.

Yalan yok.

UYAP sistemi açık. Hele son açılan dava tam bir rezalet. Benim hayatımda delilsiz hiçbir şey yok. Son açılan davada imzası olan savcılar araştırılsın. Hangisinin CHP ile ilişkisi var, hangisinin ilgisi yok kendileri karar versinler.

Benim bildiğim CHP hak hukuk tanımıyor.  Derdin nedir diye sormuyor. Dinlemiyor. Sadece demir yumruğu maharetli bir şekilde muhaliflerine vuruyor.

Devletin para kaynaklarını Ekrem İmamoğlu’nun tam da anlattığı şekilde kullanıyor. Aksini söyleyen varsa, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ilçe belediye başkanlıklarındaki reklam, tanıtım ve temsil giderleriyle ilgili belediyelerin kendi açıkladıkları raporları okumalarını tavsiye ediyorum.

 

 

O nedenle soruyorum. Ekrem İmamoğlu bizim bildiğimiz CHP’den farklı mı?

İGC ve TGF Başkanlığı yapmış bir ismin, Atilla Sertel’in elinden milletvekilliği mazbatası alındı. Hem de CHP'li bir şahıs tarafından. Atilla Sertel yaşadıklarını kaç kez anlattı. İsteyen bir kez daha dinleyebilir. Veya google'dan eski haberleri okuyabilir.

Yanlışsam, yanlış denilsin. 

Ben hatam varsa düzeltirim.

Türkiye'de hiçbir yasal belge olmadan, yapılan açıklamaları yayınlayan tek medya kuruluşunun imtiyaz sahibiydim.

Ha CHP artık değişti ise sözüm yok. Ekrem İmamoğlu vakıflara, yandaşa reklamları keser ve bu kaynakları tüm İstanbullular için harcarsa alkışlarım. O da öncekiler gibi vakıflara vermekten vazgeçtikleri kaynakları kendi yandaşlarına  aktarırsa, CHP hiçbir zaman iktidar olamaz.

Yazdığım doğru haberler nedeniyle beni CHP düşmanı ilan ettiler. Ben CHP düşmanı değilim. Olmadım da. Sadece doğruları yazdım. CHP, sadece benim eleştirilerime kulak verseydi, şimdi iktidardı.

 

 

Benim çocukluğumda bizim kasabanın belediye başkanı CHP’li idi. Bizim kasabaya üç gazete gelirdi. İkisi Cumhuriyet, biri de Tercüman. Cumhuriyet’in biri CHP’li Belediye Başkanı Naci Eren’e, diğer Cumhuriyet ilkokul öğrencisi Yusuf İnan’a, Tercüman da belediye muhasibine gelirdi.

Ülkücü bir ailenin çocuğuydum. Babam kasabamıza ilk Ülkü Ocağı’nı açan kişiydi.  Başbuğ Türkeş’i yakından tanıyan bir aileydik. Başbuğ Mevki Hastanesi’nde tutuklu olarak yatarken ziyaret eden çocuk bendim.

Aynı çocuk, Yusuf İnan ilkokul ve ortaokul döneminde sol kültüre ait ne kadar kitap varsa hepsini okudu. Rahmetli Naci Eren her gün bir kitap verirdi. Cumhuriyet Gazetesini de benim için o alırdı.

Rahmetli babam;  “Reis bey Yusuf’u gominist mi yapmak istiyorsun” derdi. O da "İzzet abi, Yusuf gazetelerde kadın kız bacaklarına mı baksın istiyorsun. İşte tertemiz gazete" derdi.

Ben buydum. Böyle bir eğitim ve kültür ile yetiştim. Çocukken okuduğum sol yayınların hepsinde doğruluk, dürüstlük anlatılırdı. Aziz Nesin’in el basımı kitaplarına kadar okumuştum.

Kitaplarda anlatılan solculuk ile CHP’nin solculuğu hiç örtüşmüyordu.

Ekrem İmamoğlu her şeyi silip kitaplarda anlatılan solculuğu hayata geçirecekse, kendisi gibi dürüst bir ekibi varsa, şapka çıkarırım.

Elim şapkamda bekliyorum ve takipteyim.

 

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

E-Mail: [email protected]