Ekümeniklik Tartışmaları: Türkiye Cumhuriyeti'nin Egemenliği Tehdit Altında mı?

Lozan Anlaşması ile Güvence Altında

Ekümeniklik Tartışmaları: Türkiye Cumhuriyeti'nin Egemenliği Tehdit Altında mı?


Ekümeniklik Tartışmaları: Türkiye Cumhuriyeti'nin Egemenliği Tehdit Altında mı?

YEREL GÜNDEM / İSTANBUL

Son dönemde yeniden gündeme gelen 'Ekümeniklik' tartışmaları hakkında önemli açıklamalar yapan Patrik Bartholomeos'un Hukuk Danışmanı Avukat Kezban Hatemi, bu konuya dair Euronews için bir makale kaleme aldı. Hatemi, ekümenik unvanının yalnızca ruhani bir sıfat olduğunu vurguladı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenliğine hiçbir tehdit oluşturmadığını belirtti.

Ekümeniklik: Sadece Ruhani Bir Unvan

Hatemi, ekümeniklik sıfatının dini ve ruhani bir anlam taşıdığını ifade ederek, Türkiye açısından hiçbir siyasi veya idari sonuç doğurmayacağını vurguladı. Patrik Bartholomeos’un da bu unvanın yalnızca dini bir anlam taşıdığını defalarca belirttiğini hatırlattı. Türkiye’nin laik bir devlet olduğunu vurgulayan Hatemi, Patrik’in Hristiyan müminleri tarafından kullanılan unvanların devletin gündeminde olmadığını ifade etti.

Lozan Anlaşması ile Güvence Altında

Lozan Anlaşması'nın 42. maddesine atıfta bulunan Hatemi, Türk hükümetinin Müslüman olmayan azınlıkların dini kurumlarını koruma altına aldığını belirtti. Patrikhane’nin ruhani yetkilerinin bu anlaşma ile güvence altına alındığını ve bu statünün tarihi bir temele dayandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Açıklamaları

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2010 yılında ekümeniklik unvanı ile ilgili yaptığı açıklamayı hatırlatan Hatemi, Erdoğan’ın "Ecdadımı rahatsız etmediyse beni de etmez" sözlerine dikkat çekti. Bu ruhani unvanın Türkiye’ye zarar vermeyeceğini belirten Hatemi, aksine bu unvanın Türkiye’nin din özgürlüğünü güvence altına alan bir ülke olarak Hristiyan dünyası ile diyaloğunu güçlendirdiğini ifade etti.

Patrikhane ve Ruhani Bağlar

İstanbul Patrikhanesi’nin dünya Ortodoks kiliselerine metropolit atama yetkisine sahip olduğunu belirten Hatemi, bu yetkinin Fatih Sultan Mehmet döneminden beri tanındığını söyledi. Patrikhane’nin kutsal Miron yağını üretip dünya genelindeki Ortodoks kiliselerine gönderdiğini belirten Hatemi, bu ritüelin kıtalar arası ruhani bağlar kurduğunu ifade etti.

Hatemi'nin bu açıklamaları, ekümeniklik tartışmalarının Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliğini tehdit etmediğini ve bu konunun tamamen dini bir mesele olduğunu ortaya koyuyor.

www.yerelgundem.com

Kaynak: Euro News