Emekli büyükelçi Namık Tan: 10 ülkenin sessiz kalması çok zor, doğal olarak karşı hamle yapacaklar
'PARTİ İLERİ GELENLERİ İKNA EDEBİLİR AMA GERİ DÖNÜŞÜN MÜMKÜN OLMADIĞI NOKTADAYIZ'
Emekli büyükelçi Namık Tan: 10 ülkenin sessiz kalması çok zor, doğal olarak karşı hamle yapacaklar
Türkiye'nin eski Washington büyükelçilerinden Namık Tan, 'istenmeyen adam' krizini değerlendirdi: 10 ülkenin sessiz kalması çok zor; Türkiye'ye karşı hamle yapacaklar doğal olarak.
DUVAR - Türkiye'nin eski Washington büyükelçilerinden Namık Tan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 10 büyükelçi için yaptığı 'istenmeyen adam' çıkışına ilişkin değerlendirmesinde, "10 ülkenin sessiz kalması çok zor; Türkiye'ye karşı hamle yapacaklar doğal olarak ama işlerse bir diplomasi onlar işletebilirler" dedi. Tan, ABD ve Almanya dahil yedisi NATO müttefiki, altısı Avrupa Birliği üyesi 10 ülkenin büyükelçilerinin, Osman Kavala'nın AİHM kararları doğrultusunda serbest bırakılması çağrısının ardından patlak veren krizi, "Ankara ile Batı arasında böyle bir kırılma daha önce hiç yaşanmadı. Her durumda Türkiye'yi çok zor bir süreç bekliyor" diye yorumladı.
'PARTİ İLERİ GELENLERİ İKNA EDEBİLİR AMA GERİ DÖNÜŞÜN MÜMKÜN OLMADIĞI NOKTADAYIZ'
DW Türkçe'den Hilal Köylü'ye konuşan emekli büyükelçi, Erdoğan’ı ikna etmenin ya da bu krize bir çözüm bulmanın mümkün olup olmadığı sorusuna şu yanıtı verdi: "Erdoğan’ın talimat vermesi hafta sonu oldu. Dışişleri henüz bir adım atmadı, atamaz da. Burada muhtemel bir Erdoğan’ı ikna süreci yürüyorsa bunu AKP'nin önde gelenleri, parti yönetimi yapabilir. Dışişleri Bakanlığı ya da bakan Mevlüt Çavuşoğlu tek başına bir şey yapamaz. Yine de geri dönüşünün mümkün olmadığı bir noktadayız."
'DIŞİŞLERİ'NİN FONKSİYONU OLMADIĞI ÇOK ÖNCE ORTAYA ÇIKTI'
Tan’a göre, Dışişleri Bakanlığı Erdoğan’ın talimatını yerine getirecek ve 10 ülkeye "En kısa zamanda büyükelçilerinizin ülkemizden ayrılmasını istiyoruz" notası verilecek. Dışişleri’nin Erdoğan’ı ikna edip edemeyeceğine ilişkin tartışmalar yapılırken kimi gerçeklerin gözden kaçırıldığını söyleyen Tan, "Dışişleri’nin hükümetin dış politika belirleme sürecinde ağırlıklı bir rolü ve fonksiyonu olmadığı büyükelçiler krizinden çok önce ortaya çıktı. Dışişleri işlevsiz. Bu yüzden şimdi Dışişleri’nin değil AKP yönetiminin ne yapacağını göreceğiz. Ama orda da genel başkan Erdoğan, bu unutulmamalı" ifadelerini kullandı.
'BÜYÜKELÇİLERİN YÖNTEMİ YANLIŞTI'
Namık Tan, 10 büyükelçinin Kavala'nın serbest bırakılması için ortak açıklama yapmasını "yöntem olarak yanlış" bulduğunu, bu açıklamanın "Erdoğan’ın elini siyaseten güçlendirdiğini" de söyledi: "Büyükelçiler; Türkiye'ye insan haklarının evrensel ilkelerini hatırlatıyorlar. Doğru ama bu hatırlatmayı topluca yapmak neden? Açıklamayı neden ülkelerin dışişleri ya da hükümet sözcüleri yapmıyor. Ankara’da toplu bir açıklama yapmak ekonomik anlamda iyice zayıflamış Erdoğan’ın elini bir anlamda güçlendirmek oluyor. Erdoğan’ın Türkiye'de ekonominin bozulmasının sorumluluğunu Batı’ya yükleyeceğini hesaba katmalıydılar."
Tan, Dışişleri Bakanlığı resmi prosedürü başlattıktan sonra 10 ülkenin ancak "sessiz bir diplomasi" yürütmesiyle krizin çözülebileceğini düşünüyor. Tan, "10 ülkenin sessiz kalması çok zor; Türkiye'ye karşı hamle yapacaklar doğal olarak ama işlerse bir diplomasi onlar işletebilirler. Ankara ile Batı arasında böyle bir kırılma daha önce hiç yaşanmadı. Her durumda Türkiye'yi çok zor bir süreç bekliyor" dedi. (DW Türkçe)