Emekli komutanlar ve savunma sanayii uzmanları, Bayraktar'ın tank sözünü tartışıyor
SİHA’lar tankların devrini kapatarak askeri tarihin yıldızları arasına girdi mi?
Emekli komutanlar ve savunma sanayii uzmanları, Bayraktar'ın tank sözünü tartışıyor: SİHA’lar tankların devrini kapatarak askeri tarihin yıldızları arasına girdi mi?
SİHA üreticisi Baykar'ın genel müdürü Haluk Bayraktar'a göre SİHA'lar tankların devrini kapattı. Peki uzmanlar bu iddiaya ne diyor? Independent Türkçe emekli komutanlara ve sivil savunma sanayii uzmanlarına sordu
Askeri sanayinin gelişmesiyle birlikte tüfeğin mızrağa, topun kalelere üstün gelmesi dünya genelinde siyasal sistemleri kökünden değiştirdi.
Namludan barut doldurulan tüfekler yerini kurşun atanlara bıraktığında savaşlar hem daha acımasız hale geldi hem de zamanla ateş gücünü arttıran devletler bir diğerine galebe çalmayı başardı.
Ağır ateş gücünün kazananı belirlediği 1. Dünya Savaşı'nda cephelerde görülmeye başlayan tanklar 2. Dünya Savaşı'nda da büyük stratejik değişimler sağladı.
Tank ve zırhlı muharebe araçlarının ortaya koyduğu harp kanunu dünya genelinde hala geçerliliğini koruyor.
İHA ve SİHA üreticisi Baykar'ın Genel Müdürü Haluk Bayraktar dün kişisel Twitter hesabından bir paylaşım yaptı. Bayraktar, ''Tank ve benzeri ağır konvansiyonel araç ve teçhizatların dönemi kapandı'' dedi ve ekledi: ''Robotik ve akıllı sistemler sahada oyun değiştirici rol üstleniyor.''
Bayraktar, son teknolojiyle Türk Silahlı Kuvvetleri için İHA ve SİHA üretiyor. Özellikle Suriye'deki operasyonların ardından Türkiye'nin SİHA kullanma kapasitesi yabancı basın ve uzmanların ilgisini çekti.
Bu yönüyle Bayraktar'ın ''tank dönemi kapandı'' önermesi dikkat çekici. Çünkü tank döneminin kapanmış olması, dünya genelinde hala tank ve ağır zırhlılara harcanan milyarlarca doların buharlaşması ve doktrin değişikliği anlamına geliyor.
Independent Türkçe, emekli komutanlara ve savunma sanayii araştırmacılarına tankların devrinin kapanıp kapanmadığını sordu.
''Bayraktar'a katılıyorum, yeni tank yapmaya gerek yok''
Genelkurmay İstihbarat Eski Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin, Haluk Bayraktar'la aynı fikirde.
''Bayraktar'ın görüşüne katılıyorum. Doğru söylemiş. Yeni tank projesini gerekli görmüyorum'' diyen Pekin, şunları dile getirdi:
Yeni tank projesi yerine mevcut tankların zırh ve motor güçlerinin artırılıp, tanksavarlara karşı koruma sistemleri yüklenerek modernize edilmesinin daha doğru olacağı düşüncesindeyim. Tanklar ateş gücü nedeniyle bir süre daha kullanılabilir ama yeni tank yapmaya gerek yok. Çünkü robotik sistemler devreye giriyor. ABD bile muharip uçaklarının yarısını insansız yapmayı, yapay zekayla uçurmayı planlıyor. Yapılan testlerde yapay zekayla insan pilotlar karşı karşıya geldiğinde yapay zekanın daha üstün çıktığının tespit edildiği de belirtilmekte. Bu şartlarda Türkiye'de önceliğini bu gelişmeye göre yapmalı.
Emekli Albay Işık, tankların döneminin kapandığı görüşüne katılmıyor.
Stratejik Düşünce Enstitüsü Savunma ve Güvenlik Koordinatörü Mithat Işık böyle düşünmüyor. Özel Kuvvetler'den emekli bir albay olan Işık, SİHA saldırıları karşısında tanklarda bir değişime gidilmesi fikrinin son dönemlerde tartışıldığına dikkat çekerek, ''Ancak Bayraktar'ın tankların döneminin kapandığı görüşüne katılmıyorum. Silah üreticilerinin görüşleriyle savaş meydanındaki koşullar farklı olabiliyor'' dedi.
Tankların özellikle meskun mahal çatışmalarında ve stratejik noktaların tutulmasında en etkili güç olduğunu vurgulayan Işık, ''Gece harekatlarında tankların hücum anında çıkardığı gürültü bile düşmanı panikleten bir unsur. Tank çatışma sahasında arkasından ilerleyen personele de koruma sağlar. Ayrıca tanklar da çok gelişti. Hassas vuruş özellikleriyle nokta atışını en ucuza yapabileceğiniz silahlar. SİHA belki bir tankı vuruyor ama belki vurmadığı 40-50 tank daha hücuma devam edebiliyor'' şeklinde konuştu.
Savunma Sanayii Araştırmacısı Arda Mevlütoğlu, Bayraktar TB2 tipi SİHA'lar kısa süre içinde sahada büyük etki yarattığını ve Libya'daki güç dengesinin ve stratejik denklemin değişmesinde büyük rol oynadığını belirtiyor. Azerbaycan-Ermenistan çatışmalarında da SİHA ve kamikaze tipi İHA'ların Ermeni ordusuna kayıp verdirdiğinin altını çizen Mevlütoğlu, tüm bu çatışmalarda SİHA'ların başta Pantsir olmak üzere çok sayıda hava savunma sistemini imha etmeyi başardığını hatırlatıyor.
SİHA'ların bu denli büyük etkiler yaratabilmelerinin belli bir konsept dahilinde, farklı unsur ve sistemlerle birlikte kullanılmaları ile mümkün olduğunu söyleyen Mevlütoğlu, ''Bunların en başında elektronik harp geliyor'' dedi.
Hassas güdümlü silah sistemleri ile donatılmış, elektronik harp ile desteklenen SİHA'ların düşman hava savunmasına ve mekanize birliklerine çok ciddi kayıplar verdirebildiklerine dikkati çeken Mevlütoğlu, ''Eğer düşman hava savunması güçlü değilse ya da düşmanın ciddi bir hava tehdidi yok ise, SİHA'lar, tank ve zırhlı araç dahil düşman araç ve konvoyları üzerinde yıkıcı etki yaratabiliyor. Bir diğer etkisi istihbarat ile desteklendikleri zaman düşman komuta kademesindeki üst düzey rütbeli, karar alıcı ya da komutan konumundaki önemli şahısların etkisiz hale getirilmesi, böylece düşman komuta – kontrol yapısının felce uğratılması. Bu tip nokta taarruzlar ile SİHA'lar, kısa sürede sonuç alıcı rol oynayabiliyor'' ifadelerini kullandı.
Mevlütoğlu, SİHA'ların kullanım tarz ve konseptlerinin savaş alanlarında yeni değişim ve dönüşümleri tetiklediğini kabul ediyor ama bu değişimin belli platform ve sistemlerinin devrinin sona erdiği anlamına gelmediğini belirtiyor.
Emekli Tümgenerak Kuloğlu: Söylediklerinde bir hakikat payı da var
Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, Bayraktar'ın İHA ve SİHA ürettiği için ticari böyle bir değerlendirme yapmış olabileceğini söylüyor ve devam ediyor:
Ama söylediklerinde bir hakikat payı da var. Görüntülere bakıldığı zaman tank ve benzeri her türlü silah İHA'larca etkisiz hale getirilebiliyor. Bundan dolayı tank gibi araçlara da artık İHA'ları görüp etkisiz hale getirebilecek sistemler gerekiyor. Bu durumda etkinlikleri artar. Daha sofistike teknolojik silahların üretilmesi gerekli ancak bu klasik silahların da bir işe yaramayacağı anlamına gelmiyor.
''Tanklara SİHA'ya karşı mücadele edilebilecek sistemler konulabilir''
Emekli Albay ve eski CHP Milletvekili Dursun Çiçek ise tankların muharebe alanlarında eski gücüne sahip olmadığını, savaş havaya çıktıkça diğer kara silahlarının da etkisiz kalabildiğine değindi.
''Ancak yine de tankların bittiğini söylemek için erken” diyen Çiçek, Tankların üzerine de SİHA'lara İHA'lara karşı mücadele edebilecek sistemler konulabilir. Almanya ve Rusya gibi tank üreten ülkelerin bu konuda çalışmaları var. Tankın üzerine yerleştirilecek bir füze sistemi ile 5 ile 10 km çapında bir alandaki İHA'ları tespit edip etkisiz hale getirebilecek silah geliştirmeye çalışıyorlar. Şayet böyle bir silah geliştirilmezse tankların sonu yaklaşır ama geliştirilir ise bu söz de havada kalabilir'' ifadelerini kullandı.
''Savunma Sanayii açsından iyi düşünülmüş bir söz değil''
''Bir sektörü tümden yok saymak doğru değil. Böyle bir söz İHA'cılarla tankçıları karşı karşıya getirebilir ve savunma sanayimize zarar verir'' iddiasında bulunan Çiçek, Bayraktar'ın açıklamasının savunma sanayi açısından iyi düşünülmüş bir söz olmadığını, kendi savunma sektörünün tanıtımını yapan bir açıklama olduğunu ifade ediyor.
Çiçek, bir deniz piyade subayı olarak tankçıların karşı beyanlarını merak ettiğini de açıkladı.
Bahri Mert Demirel, farklı gruplarda SİHA'ların bulunduğunu belirterek, mühimmat taşıyan SİHA'ların dışında bir de kendisi mühimmat olarak kullanlan kamikaze tipi İHA'ların olduğunu hatırlatıyor.
''Ağ merkezli muharebe doktrinini sindirmiş ülkelerde yoğun İHA saldırısı yapmk kolay değil''
Türk SİHA'larında kullanılan mühimmatların sunduğu bazı avantajların bulunduğunu belirten Demirel, mühimmatların Çözüm Süreci sonrasında tanksavarlar üzerinden geliştirildiği bilgisini vererek, ''Bu mühimmatların etkin şekilde tankları savaş dışı bırakma gücü var'' diyor.
Entegre ağ merkezli muharebe doktrinini sindirmiş hava savunma sistemlerinin kullanıldığı ülkelerde yoğun bir İHA saldırısı yapmanın kolay olmadığını ifade eden Demirel, Türkiye'nin yoğun İHA ve SİHA operasyonları yaptığı ülkelerde kullanılan Rus hava savunma sistemlerinin zayıf olduğunun anlaşıldığını, bu durum TSK'nın elektronik harp kabiliyetiyle birleştiğinde “düşman unsurların” tamamen savunmasız kaldığını vurguluyor.
Demirel de SİHA'lara ''Tank ve zırhlı araç devrini kapattı'' demek için henüz çok erken olduğunu düşünüyor.
The Independentturkish