Rusya ve Ukrayna arasındaki kriz devam ediyor. Rusya Savunma Bakanlığı, Rusya'nın Ukrayna sınırındaki bazı birliklerin tatbikatlarını tamamlayıp üslerine dönmek için hazırlıklara başladıklarını açıkladı.

Son olarak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'da Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ile yaptığı görüşmede Rusya'nın füzeler ve diğer güvenlik konularında Batı ile diyaloğu sürdürmeye hazır olduğunu söyledi. Putin, "Avrupa'da savaş istemiyoruz" dedi. Putin ayrıca, Donbass'taki sorunların çözüme kavuşması gerektiğini belirten Putin, çözümün Minsk mutabakatına dayalı olması gerektiğini söyledi.

Söz konusu gelişmelere ilşikin Cumhuriyet'e değerlendirmelerde bulunan Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, "Rus birliklerinin çekilme haberleri doğru ise mutlaka yorumlanması gereken önemli bir gelişimi işaret etmektedir" dedi.

PUTIN AMACINA ULAŞAMADI

Ukrayna’nın, özünde Atlantik ile Avrasya güç merkezleri arasındaki güç mücadelesinin geliştiği alan olarak önem kazandığına dikkat çeken Eslen, “Haberler doğru ise, Rusya, ABD’den ve NATO’dan talep ettiği güvenlik garantilerini elde edemeden ordusunu çekmiş olacaktır” diye konuştu.

Rusya’nın, bu yığınaktan beklediği siyasi amaçlara ulaşamadığına dikkat çeken Eslen, “Rusya’nın gerçekten amacı; NATO’nun genişlemesinin, Ukrayna’nın NATO üyesi yapılmasının önlenmesi ise ilgili garantileri sağlayamamış olacaktır. Bu gelişme, Putin’in uyguladığı stratejinin siyasi amaçları sağlama yeteneğinde olmadığını göstermektedir” dedi.

PUTIN NE YAPMALIYDI?

Putin’in izlemesi gereken adımlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eslen, şunları kaydetti:

“Eğer Putin, Ukrayna sınırına yeterli askeri güç yığdıktan sonra, ‘Bu askeri güç burada kalıcı olacak, Ukrayna NATO üyesi olursa kullanılacak’ mesajı verse idi stratejisi daha güçlü ve tutarlı olabilirdi. ABD, bu süreçte Rusya’yı Ukrayna’ya müdahale etmesi için sürekli tahrik etmiş, Putin ise Ukrayna’ya müdahalenin ABD tuzağına dönüştüğünü idrak edince farklı bir stratejik davranışa yönelmiştir.”

PUTIN GÜÇ GÖSTERİSİ YAPTI

Eslen, Putin’in bu süreçte uyguladığı strateji ile siyasi amaçlarına ulaşamasa da 130 bin kişilik orduyu NATO’nun karşısına yığabileceğini göstererek NATO’ya karşı bir güç gösterisinde bulunduğunu söyledi.

Bu gelişmeden sonra ABD’nin NATO’yu genişletmesi ve Ukrayna’nın NATO üyeliğine kabul edilmesinin daha da zora girdiğini kaydeden Eslen, şu ifadeleri kullandı:

“Atlantik ve Avrasya güç merkezleri arasındaki bu gerilimin savaşa dönüşmeden sonuçlanması, gerilimin öznesine dönüşen Ukrayna halkını mutlu edecektir. Atlantik ile Avrasya arasındaki bu güç mücadelesi bölgesel ve küresel yeni dengeler kuruluncaya kadar devam edecektir. Bu güç mücadelesi, coğrafi konumu nedeni ile Türkiye’yi yakından ilgilendirecektir.”

CUMHURİYET