“En Zoru Ailelerin Bekleyişine Tanık Olmaktı”
“En büyük zorluk etkili olabileceğimiz bir yer bulmaktı”
“En Zoru Ailelerin Bekleyişine Tanık Olmaktı”
WASHINGTON - Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ili etkileyen 6 Şubat depremlerinin ardından arama-kurtarma çalışmalarına katılmak için Adıyaman’a giden ABD ekibi, deprem bölgesinden izlenimlerini ve büyük yıkımda karşı karşıya kaldıkları zorlukları VOA Türkçe’ye anlattı.
Depremden sonra saatler içinde aktive edilen ve hızla Türkiye için ABD'den yola çıkan ekip, yerel yetkililerle bir araya geldikten sonra belirlenen görev yerleri Adıyaman’a ulaşmalarının ardından köpekler, hassas cihazlar ve mühendisleriyle enkazda çalışma yürüttü.
ABD Uluslararası Kalkınma Dairesi (USAID) öncülüğünde çalışmaları yürüten ekibin koordinasyonundan sorumlu lideri ve iki üyesi, afet sonrası zor koşullara rağmen, halk tarafından cana yakın ve alçakgönüllü şekilde karşılandıklarını vurguladı.
Arama-kurtarma ekibinin üyelerinden Frank Infante, karşı karşıya kaldıkları tahribatı, “Haberlerde bazı görüntüleri görmüştük. Ama bizzat görüp tüm duyularınızla yaşamadan bu kadar büyük bir yıkımı idrak etmek zor’’ sözleriyle anlattı.
Koordinasyon sorunu yaşandı mı?
Uluslararası yardım ekiplerin destek verdiği arama-kurtarma çalışmalarının özellikle ilk günlerinde koordinasyon sorunu yaşandığına ilişkin haberler basına yansımıştı.
ABD ekibinden Frank Infante ilk aşamalarda zorluklardan birinin Adıyaman’a ulaşmak olduğunu; kendi imkanlarının ve uluslararası imkanların yanısıra yerel imkanların daha verimli şekilde kullanılması amacıyla koordinasyon için görevlendirme yaptıklarını anlattı.
Infante, “Ekipler arasında ilişki ve koordinasyon oluşturulur oluşturulmaz yerel görevlilerle sahada el ele çalışmaya başladık” dedi.
Ekibin koordinasyonundan sorumlu olan Stephen Allen, bölge merkezli çalıştığı için kendisinin Amerika’dan gönderilen arama-kurtarma ekibinden daha önce Adıyaman’a ulaştığını; ancak yerel yetkililerle biraraya geldiklerinde çalışmalara o bölgeden katılması beklenen çok sayıda kişinin de depremden etkilenmiş olduğunu öğrendiklerini söyledi.
“Böyle bir müdahalenin ilk günleri çok kaotik oluyor. Bu normal. Adıyaman’a ulaştıktan sonra AFAD ve yerel yönetim yetkilileriyle buluştuğumuzda, Adıyaman’dan çalışmalara katılacak kişilerin çoğunun orada olmadığını anladık. Trajik şekilde bunun sebebi o kişilerin de depremde evlerini, yakınlarını kaybetmiş olmaları ya da kendilerinin ölmüş olmalarıydı. Depremden etkilenen diğer şehirlerde de benzer bir durum vardı” dedi.
“Ailelerin bekledikleri kişinin canlı çıkmadığını öğrendikleri ana tanık olmak çok zordu”
Bu boyuttaki afetlerde çok büyük zorluklarla karşı karşıya kalındığını belirten Stephen Allen’a göre en büyük zorluk, yıkılan binaların enkazı başında saatlerce ve günlerce sevdiklerinden haber almayı bekleyen ailelerin o anlarına tanık olmaktı.
“Ölü ya da diri yakınlarının içerde olduklarını, mahsur kaldıklarını biliyorlardı. Bu ailelerle konuşmak, umutla beklediklerini görmek ve bekledikleri kişinin canlı çıkmadığını öğrendikleri ana tanık olmak çok zordu. Biz kısa süreli olarak buradayız. Ancak insanlar büyük bir kayıp yaşıyor ve bununla baş etmeye çalışıyor.” sözleriyle durumu anlattı.
Gölcük depreminden 24 yıl sonra bu kez Adıyaman için geldi
USAID ekibinde görevli inşaat mühendisi Dean Tills, 1999 İzmit depreminde de ABD’nin gönderdiği ekipteydi. Bu kez Adıyaman’daki kurtarma çalışmalarına destek için Türkiye’ye geldi.
24 yıl önceki depremde tamamen yıkılan bir apartmanın birinci katında oturan ve enkazda mahsur kalan bir kadını kurtardıkları anı hala hatırlıyor.
“En büyük zorluk etkili olabileceğimiz bir yer bulmaktı”
Adıyaman’da yaşadıkları en büyük zorluklardan birinin ellerindeki ekipmanlarla etkili bir çalışma yürütebilecekleri noktaları bulmak olduğunu söyleyen Amerikalı mühendis, “(Adıyaman'a) umduğumuzdan daha geç ulaşabildik. Faaliyetin halihazırda başladığı evlere rastlıyorduk. Yardım ve destek teklif ediyorduk; ancak çoğu zaman çıkarılabilecek herkesi çıkardıklarını söylüyorlardı ve biz de bir yaşam belirtisi olup olmadığına bakmak için bir sonraki enkaza geçiyorduk” sözleriyle durumu anlattı.
“Pankek çöküş”
1999 İzmit depremi ve 6 Şubat'ta meydana gelen depremdeki yıkımın boyutları arasındaki farkın daha çok kentin büyüklüğüyle alakalı olduğunu belirten Tills, “İzmit’te çok daha eski binalar vardı. Adıyaman’da yeni binaların bazıları depremde ayakta kalmayı başarmış. Ama binaların çoğu pankek çöküşü dediğimiz şekilde yıkılmıştı. Yani katlar birbirinin üstüne devrilmişti” dedi.
Dean Tills, binaların bu şekilde yıkılmasının enkazda arama-kurtarma çalışmalarını zorlaştırdığını ve genellikle bu tür durumlarda tünel açılması ve enkazda bir kişinin sığabileceği bir boşluk bulunması gerektiğini vurguladı.
“İnsanlar sevdiklerine ulaşmak için soğukta bekledi”
Peki Amerikalı mühendisin Adıyaman’daki arama-kurtarma çalışmalarından aklına en çok kazınan görüntü ne oldu?
Dean Tills soruya, “İnsanların sevdiklerine ulaşmak için soğukta beklemeleri ve bizimle birlikte o soğukta yan yana çalışma dirayeti. Her gece sıfırın altında bir soğuk vardı. Biz kat kat giysilerimizle rahattık. Onlarsa o havada üzerlerinde günlük kıyafetlerle beklediler” yanıtını verdi.
ABD ekibi deprem bölgesinde helikopterlerle hasar tespit çalışmalarının yanısıra ısıtıcı, bebek bezi, hijyen malzemesi gibi yardımların sevkiyatına yoğun destek veriyor.
Amerikalı yetkililer, şimdiye kadar 5 bin 500’den fazla binada yapılan inceleme sonucu binlerce kişinin evlerine dönmesinin sağlandığını belirtiyor.
VOA