“Enerjide yeni dinamikler kapsamında geniş bir teknoloji portföyüne ihtiyaç var”
“Hızla Değişen Enerji Sistemini Keşfetmek”
İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi’nden (IICEC) “Hızla Değişen Enerji Sistemini Keşfetmek” Semineri Minerva’da yapıldı
“Enerjide yeni dinamikler kapsamında
geniş bir teknoloji portföyüne ihtiyaç var”
Enerji ve iklim konularında kilit paydaşları bir araya getiren ve sektörde öne çıkan konularda analitik ve nesnel araştırmalar, fikir alışverişi ve bilgi paylaşımı için seçkin bir platform sağlayan Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC), bu hedef doğrultusunda sektörün önemli isimlerine ev sahipliği yapmaya ve enerji sisteminde öne çıkan konularda yeni araştırmalar açıklamaya devam ediyor
Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC), 26 Eylül 2019 tarihinde dünyanın önde gelen üniversitelerinden MIT Enerji İnisiyatifi (MIT Energy Initiative) Araştırmacısı Dr. Emre Gençer’i konuk etti. Gençer, IICEC Enerji ve İklim Araştırmaları Serisi kapsamında hazırladığı “Hızla Değişen Enerji Sistemini Keşfetmek” isimli araştırmayı enerji alanındaki paydaşları ve kamuoyu ile paylaştı.
Araştırmada, enerji sistemindeki gelişim ve dönüşümün elektrik, ulaştırma ve sanayi sektörleri arasında daha fazla etkileşimi öne çıkardığı, yeni dinamikler kapsamında mevcut tekniklere ek olarak yenilikçi modelleme çalışmalarına ve sistem düzeyinde analizler için yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekiliyor. Enerji sektöründe talep artışı karşılanırken eş zamanlı olarak karbon yoğunluğunun da azaltılması bakımından önem taşıyan elektrik sektörüne ve hidrojen teknolojisine odaklanılan bu araştırma, enerji sisteminin bütüncül olarak ele alındığı, veri ile desteklenmiş, analitik yaklaşımların önemine işaret ediyor. Kaliforniya enerji sistemine ilişkin detaylı bir modellemenin vaka çalışması olarak gösterildiği bu analitik çalışma, gelişen enerji sisteminde öne çıkan teknolojik ve operasyonel dinamiklere ışık tutuyor.
Raporu hazırlayan Emre Gençer, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği gibi alanlarda şimdiye dek sağlanan gelişmelerin enerji sektöründe karbon ayak izinin azaltılması bakımından önemli olduğunu belirterek, elektrik sistemi dışındaki alanlarda da teknolojik gelişmelerin önemine dikkat çekti. Gençer, hidrojenin yeni bir enerji taşıyıcısı olarak kullanımının önem taşıdığına dikkat çekerek, hidrojenin etkin şekilde kullanımı ve karbonun ayrıştırıp depolanmasıyla, hidrokarbon yakıtların daha sürdürülebilir şekilde değerlendirebileceğini ifade etti.
Emre Gençer, geliştirdikleri modelleme sisteminin sonuçları kapsamında enerjide dönüşümün ana vektörlerini detaylı olarak irdelediklerini belirtti. Gençer, enerjide talep artışı, enerjiye erişim ve karbon yoğunluğunun azaltılması dinamikleri çerçevesinde, bölgesel karakteristikleri de dikkate alan, bütüncül modelleme yaklaşımlarına ve geniş bir teknoloji portföyüne ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Teknolojik gelişmelerin yanısıra piyasa tasarımı konusunda da yenilikçi yaklaşımlar önemli
Dr. Emre Gençer’in sunumunun ardından raporun ele alındığı panele ise ETKB Enerji İşleri Emekli Genel Müdürü Budak Dilli ve SHURA Direktörü Dr. Değer Saygın konuşmacı olarak katıldı.
Budak Dilli, enerjide dönüşümün piyasa ve sistem işletmesi bakımından da yenilikçi yaklaşımlar gerektirdiğine işaret ettiği konuşmasında şu noktalara dikkat çekti:
“Geçiş döneminin tasarlanması büyük önem taşıyor. Sürdürülebilirlik perspektifiyle, enerji güvenliği ve maliyet boyutlarını da gözeten, yenilikçi yaklaşımlar üzerinde çalışılması gerekiyor. Bu çerçevede, piyasa tasarımı ve işleyişi, sistem işletmeciliği gibi alanlara da odaklanılmasını önemli görüyorum.”
Enerji sektörünün küresel karbon salımları bakımından çok önemli olduğuna dikkat çeken ve IRENA çalışmalarından önemli bulguları da paylaşan Dr. Değer Saygın görüşlerini şöyle dile getirdi:
“Sadece elektrik sektöründe değil, enerji sektörünün diğer bileşenlerinde de karbon yoğunluğunun azaltılmasına gereksinim var. Yenilenebilir enerjinin yanısıra, enerji verimliliği ve gelişme sürecinde olan karbon yakalama ve depolama teknolojileri de karbon yoğunluğunun azaltılması bakımından büyük öneme sahip. Hidrojen üretimi ve enerji sektöründe kullanımı konusunda teknolojik gelişmelere ek olarak piyasa tasarımı ve finansman konusunda da gelişmeler sağlanması gerekiyor.”
IICEC Direktörü Prof. Carmine Difiglio,toplantıyı şu sözlerle değerlendirdi:
“Sabancı Universitesi ve MIT Enerji İnisiyatifinin, MİTei kurucusu ve aynı zamanda eski ABD Enerji Bakanı Profesör Ernest Moniz ile başlayan uzun süreli bir işbirliği bulunduğunu belirterek, “Dr. Emre Gençer’i temiz enerji geleceğine geçiş konularını tartışmak üzere Minerva Han’da konuk etmekten çok memnun olduk. Dr. Gençer’in araştırması ve sunumu, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında yeni enerji teknolojilerinin gelişimi ve önemine ilişkin ciddi bulgular içeriyor. Bu önemli bulgular, IEA İcra Direktörü Dr. Fatih Birol’un Sabancı Üniversitesi’nde geçtiğimiz günlerde yaptığımız bir toplantıda belirttiği, dünya genelinde 45 temiz enerji teknolojisinden sadece 3 tanesinin gelişim ve kullanım düzeyi bakımından yeterli seviyede olduğu, diğerlerinin ise potansiyellerinin altında gelişme gösterdiği tespiti ile de uyumlu.”
IICEC Araştırma Direktörü Bora Şekip Güray da, enerjide yeni dinamiklerin ve sektörler arasındaki etkileşimlerin anlaşılması, sürdürülebilir enerji geleceği için verimli teknolojiler de dahil çözümler geliştirilmesi bakımından analtik modelleme yaklaşımlarının önemli bir araç olduğunu belirterek, Sabancı Üniversitesi IICEC olarak bu alanda önemli çalışmalar gerçekleştirmekte olduklarını söyledi.