Enver Paşa: Bir Asker ve Devlet Adamının Destanı

Birinci Dünya Savaşı ve Sarıkamış Harekâtı

Enver Paşa: Bir Asker ve Devlet Adamının Destanı


Enver Paşa: Bir Asker ve Devlet Adamının Destanı

ŞEHİTLER ÖLMEZ / İSTANBUL

Enver Paşa, tam adıyla İsmail Enver, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde önemli bir asker ve siyasi figür olarak tarihe geçti. 6 Aralık 1882 tarihinde İstanbul Divanyolu'nda dünyaya gelen Enver Paşa, Manastırlı Surre Emini Ahmet Bey ve Ayşe Hanım'ın oğluydu. Genç yaşlarından itibaren Osmanlı İmparatorluğu’nun çalkantılı dönemlerinde aktif rol oynayarak, imparatorluğun kaderinde belirleyici bir figür oldu.

Gençlik ve İlk Mücadeleler

Mekteb-i Harbiyye-i Şahane'de eğitim gören Enver Paşa, II. Abdülhamit aleyhtarı propagandaların etkisiyle Meşrutiyet’in ilanı mücadelesinde öne çıktı. 1908’de Meşrutiyet’in ilan edilmesi için dağa çıkarak II. Abdülhamit’e isyan eden en kıdemli subay oldu. Bu dönemdeki cesareti ve liderlik vasıfları, ona "kahraman-ı hürriyet" unvanını kazandırdı. Meşrutiyetin ilanı sonrası Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin askeri kanadının önde gelen isimlerinden biri haline geldi.

Berlin Askeri Ataşeliği ve Alman Hayranlığı

5 Mart 1909'da Osmanlı Devleti’nin Berlin Askerî Ataşesi olarak görevlendirilen Enver Paşa, Almanya'da kaldığı süre boyunca Alman disiplini ve kara ordusunun gücüne hayran kaldı. Bu deneyim, Osmanlı-Alman ilişkilerinin gelişmesine katkıda bulunurken, Enver Paşa'nın Almanya’ya olan hayranlığını pekiştirdi. Berlin’deki görevinde Alman bürokratlarla yakın ilişkiler kuran Enver Paşa, Almanya'nın sosyal yapısına ve askeri gücüne duyduğu hayranlıkla, Osmanlı Devleti’nin kurtuluşu için Alman modelini örnek almaya başladı.

Trablusgarp ve Balkan Savaşları

İtalyanların Trablusgarp'a saldırısı üzerine yurda dönen Enver Paşa, 1911'de Selanik’te yapılan İttihat ve Terakki Cemiyeti Merkez-i Umumi toplantısında, İtalyanlara karşı gerilla savaşı yürütülmesi fikrini savundu. Bu fikri kabul ettirerek, Mısır, Bingazi ve Tobruk'ta Arap liderlerle temaslarda bulundu ve gerilla savaşı stratejisiyle İtalyanlara karşı önemli zaferler elde etti. Bu başarılar, Enver Paşa’nın ününü artırarak yerli halk arasında tanınmasını sağladı.

Babıâli Baskını ve Edirne'nin Kurtuluşu

Enver Paşa, 23 Ocak 1913 tarihinde gerçekleşen Babıâli Baskını’nda öncü rol oynadı ve bu hükümet darbesiyle Kâmil Paşa’ya istifa ettirildi. Bu olay sonrasında padişahı ziyaret ederek Mahmut Şevket Paşa’nın sadarete getirilmesini sağladı. Balkan Savaşları sırasında Edirne'yi Bulgar işgalinden kurtararak "Edirne Kahramanı" olarak anılmaya başladı. 3 Ocak 1914'te Harbiye Nazırı olarak atandıktan sonra Osmanlı ordusunu yeniden düzenleyerek genç subayların önünü açtı ve orduyu modernize etmeye çalıştı.

Birinci Dünya Savaşı ve Sarıkamış Harekâtı

Enver Paşa, Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’na girmesinde önemli rol oynadı. Osmanlı-Alman ittifakının imzalanmasının ardından, 22 Aralık 1914’te başlattığı Sarıkamış Harekâtı, büyük kayıplara yol açtı. Zorlu kış şartları ve lojistik yetersizlikler nedeniyle III. Ordu’nun büyük kısmı yok oldu. Bu harekât, Enver Paşa’nın kariyerinde önemli bir dönüm noktası oldu ve eleştirilerin odağı haline geldi.

Kafkasya ve Bağımsızlık Mücadelesi

Rusya’daki Bolşevik İhtilali’nden sonra Kafkasya’da Osmanlı çıkarlarını korumaya çalışan Enver Paşa, Bolşeviklerle iş birliği yaparak Orta Asya Türklerinin bağımsızlık mücadelesine destek vermek istedi. 4 Ağustos 1922’de Belcuvan bölgesindeki Çegan Tepesi’nde Bolşeviklerle girdiği çatışmada şehit düştü. Enver Paşa’nın ölümü, Doğu milletleri arasında büyük bir üzüntü yarattı ve onun kahramanlıkları dilden dile dolaştı.

Mirası ve Etkisi

Enver Paşa, Osmanlı Devleti’nin çöküş döneminde hem askeri hem de siyasi alanda önemli roller üstlendi. Onun cesareti, liderlik yetenekleri ve vatanseverliği, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında önemli etkiler bıraktı. Enver Paşa’nın girişimleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında da dolaylı olarak etkili oldu. Onun askerî ve siyasi mirası, Türk tarihinin önemli bir parçası olarak günümüze kadar geldi.

Naciye Sultan'ın hatıralarında da belirtildiği gibi, Enver Paşa sadece bir asker ve lider olarak değil, aynı zamanda bir eş ve baba olarak da saygıyla anıldı. Enver Paşa’nın yaşamı ve mücadelesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemindeki büyük değişimlerin ve zorlukların simgesi olarak tarihteki yerini koruyor.

HERKES, HER ŞEY ÖLÜR, SADECE ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com