Epilepsiyi Görmezden Gelmek Bulaşıcıdır!
Epilepsi Bulaşıcı Değildir! Görmezden Gelmek Bulaşıcıdır!
Türkiye’de yaklaşık 1 milyon epilepsi hastası bulunuyor. Türk Epilepsi İle Savaş Derneği, 10 Şubat Dünya Epilepsi Günü kapsamında bu yıl 4’üncüsünü gerçekleştirdiği “Epilepsi İçin Bak” kampanyası ile herkesi epilepsinin farkında olmaya davet ediyor. Bugüne kadar binlerce kişi tarafından desteklenen kampanya, epilepsili bireylerin yaşadıkları zorluklara ve toplumsal baskılara dikkat çekiyor. Kampanyanın 4’üncü yılında da binlerce epilepsili birey ve yakınlarının sesi olduğuna değinen Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Naz Yeni; “Epilepsi, herkesin başına gelebilecek kronik, aynı zamanda tedavi ile yüksek oranda kontrol altına alınabilecek bir hastalık. Buna karşılık bugün hala toplumumuzda süregelen yanlış bilgiler nedeniyle epilepsi hastaları günlük hayattan dışlanıyor. Epilepsi İçin Bak kampanyası ile epilepsiye olan ön yargıları ortadan kaldırmayı ve epilepsili bireyleri topluma kazandırmayı hedefliyoruz’’ diyor. İsteyen herkes Epilepsi İçin Bak sosyal medya hesapları üzerinden mor gözlük filtresiyle fotoğrafını çekip #EpilepsiİçinBak, #DünyaEpilepsiGünü ve #YılOlmuş2020 hashtag’leriyle paylaşım yaparak kampanyayı destekleyebiliyor.
Beyinde var olan elektriğin aşırı artması sonucu ortaya çıkan epilepsi, dünya genelinde en sık görülen nörolojik hastalık olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’de bugün yaklaşık 1 milyon epilepsili birey yaşıyor. Doğru tedaviyle hastaların çoğunun kontrol altına alınabildiği epilepsi hakkındaki ön yargılar ise hastaların hayatını zorlaştırıyor.
Türk Epilepsi İle Savaş Derneği tarafından UCB Pharma’nın koşulsuz katkılarıyla hayata geçirilen ve bu yıl 4’üncüsü düzenlenen “Epilepsi İçin Bak” kampanyası toplumun herkes gibi bir parçası olan epilepsili bireylerin ve yakınlarının yaşadıkları zorluklara dikkat çekiyor.
Epilepsi Bulaşıcı Değildir! Görmezden Gelmek Bulaşıcıdır!
Türkiye’de birçok kişi hala epilepsi hastalığını tam olarak bilmiyor. Epilepsi hakkındaki en büyük ön yargıların, hastalığın bulaşıcı olduğu başta olmak üzere birçok yanlış bilgiden kaynaklandığı görülüyor. Epilepsiye olan bakış açısı nedeniyle bugün birçok epilepsili birey; iş sahibi olamıyor, okula gidemiyor, evlenemiyor. Epilepsiyi ve ülkemizdeki algısını değerlendiren Prof. Dr. Naz Yeni, epilepsili bireylerin birçoğunda düşünülenin aksine zeka ve fiziksel gelişim geriliği olmadığını vurgulayarak sözlerine şöyle devam ettirdi: “Epilepsili bireyler de herhangi birimiz gibi çalışabilir, okula gidebilir, evlenebilir hayatın tüm sosyal alanlarında aktif rol alıp üretebilir. Epilepsi kronik bir durumdur ve bazı bireylerde ilaç tedavisiyle kontrol altında tutulabileceği gibi, bazılarında da tamamen yok olabilir. Epilepsisi olduğunu bildiğimiz bir bireye sürekli “hasta” olduğunu hatırlatmak da hiç doğru bir yaklaşım değil. Bu durum motivasyonlarını kötü yönde etkileyebileceği gibi aynı zamanda bireyde anksiyete, depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkların oluşmasına da sebep olabilir. Bu nedenle epilepsili bireylere, herkese olduğu gibi davranmalı ve epilepsinin farkında olarak onlara destek olmalıyız” dedi.
Nöbet Anında Doğru Müdahale Çok Önemli!
Nöbet geçiren bir epilepsi hastası ile karşılaştığımızda alacağımız aksiyonlar da büyük önem taşıyor. Bu kişilere doğru şekilde destek olmak ve yanlış uygulamalardan kaçınmak gerektiği yönünde uyarılarda bulunan Prof. Dr. Naz Yeni konuyla ilgili şunları söyledi: “Epilepsili bireylere yardım etmek adına nöbet anında halk arasına da sıkça başvurulan soğan koklatma, tokat atma ya da hastanın ağzını zorla açmaya çalışma gibi eylemler kesinlikle tercih edilmemeli. Bu eylemler epilepsili bireyi nöbetten çıkarmaz tam tersine, o kişiye zarar verme riski çok daha yüksektir. Bu nedenle kriz geçiren bir kişi ile karşılaştığımızda bu kişiyi anında etrafındaki sert cisimlerden uzaklaştırmalı, kafasının altına yumuşak bir cisim koymalı ve darbe almasını engellemeli, ağzı eğer açıksa hastayı yan çevirerek ağzından gelen sıvının akmasına yardımcı olmalı ve nöbetin 5 dakikadan uzun sürmesi durumunda hızlıca ambulans çağırmalıyız. Unutmayalım ki nöbet anında bir epilepsili bireye doğru müdahale ile hayatını kurtarabilir yanlış müdahale ile de can güvenliğini tehdit edebiliriz. Bu nedenle her birimiz nöbet anında ilk müdahale hakkında bir bilinç sahibi olmalıyız.”