Erdoğan: Başka çaremiz kalmadı

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu 27. Dönem 3. Yasama Yılı çalışmalarına başladı.

Erdoğan: Başka çaremiz kalmadı




Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu 27. Dönem 3. Yasama Yılı çalışmalarına başlıyor. 

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu 27. Dönem 3. Yasama Yılı çalışmalarına başladı. 

İlk tören Meclis Atatürk Anıtı'nda yapıldı. Anıta çelenk konulduktan sonra, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Ardından Meclis Genel Kurulu, saat 15.00'te toplandı. İlk KOnuşmayı TBMM Başkanı Mustafa Şentop yaptı ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Meclis Genel Kurulu'na seslendi. Erdoğan konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken yüzde 50+1 tartışması için "Bu durum bir anayasa değişikliği gerektiriyor. Dolayısıyla konuşma yeri Meclis’tir. Ön hazırlığımızı buraya getirebiliriz" ifadelerini kullandı.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop Meclis'te ilk konuşmayı yaptı. TBMM Başkanı Şentop "Bugün milletimizin gözü burada. Demokrasimizin değerini kavramak zorundayız. Şiddet demokrasinin en yıkıcı düşmanıdır" diye konuştu.

Şentop, sözlerini şöyle tamamladı:

- Bu yüzden, Doğu Akdeniz’de, Ortadoğu’da ve bütün coğrafyalarda yegane ölçümüz, milletimizin şerefini ve menfaatlerini, dünya barışını ve bütün insanlık için adaletin gerçekleşmesini esas alarak hareket etmektir. Yüce Meclisimizin kuruluşunun 100. yıl dönümünde milletimizin bizden beklentisi de fikir ve telakki farklılıklarımıza rağmen bu yolda mutabakatla hareket etmemiz, milli çıkarlarımızın tahakkuku için elbirliği yapmamızdır. 100. yılını idrak eden bu yüce ve gazi Meclisin her bir mensubunun bu beklentiye uygun davranacağına inanıyorum.

- Coğrafyaları şekillendiren, tarihe düzen veren milletimizin dünyaya ve insanlığa söyleyeceği söz bitmemiştir. Bilakis milletimiz, kargaşayla malul yeni dünyada sözünün tesiri gittikçe artan ve daha da artacak bir konumdadır. Milletimize ve Türkiye’ye bu gerekçeyle düşmanlığa yeltenenler, kisveleri, gayeleri ve dayanakları ne olursa olsun kaybetmeye mahkumdurlar. Bu hususta milletimizin cesaretine ve kararlılığına en büyük delil de yüzyıl önce 19 Mayıs 1919’da Samsun’dan doğup vatanı saran mücadele ve direniş kararlılığıdır.

 

- Birçok vesilelerle ifade ettiğimiz gibi, Türkiye, bugün artık sadece bir ülkenin ve bir coğrafyanın adı değildir. Türkiye bugün, kendi sınırlarını aşan bir umudun, bir hamlenin ve insanlık davasının adıdır. Ve Türkiye bugün, sadece vatanımız değil, aynı zamanda vazifemizdir.

- Yeni yasama yılının milletimiz, ülkemiz ve bütün insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, başta Cumhuriyetimizin banisi ve Milli Mücadelenin önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşları olmak üzere bu millet için emek vermiş, bu yüce çatı altında hizmet etmiş bütün vatan evlatlarını ve aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle ve şükranla anıyorum."

ERDOĞAN MECLİS GENEL KURULU'NA HİTAP ETTİ

Şentop, TBMM yeni yasama yılının açılış konuşması için Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kürsüye davet etti. Kürsüye gelen Erdoğan'ı AKP'li ve MHP'li milletvekilleri ayakta alkışladı. İYİ Partili vekillerin de ayağa kalktığı, CHP ve HDP'li vekillerin ise Erdoğan'ı oturarak karşıladığı görüldü. Saygı duruşu yapıldı ardından İstiklal Marşı okundu.

Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyle:

"-Ülkemize hizmet eden tüm milletvekillerimizi saygıyla anıyorum.

-İstiklal harbimizin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Cumhuriyeti’mizin bu günlere gelmesinden emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.

- Suriye'de, Irak'ta, Afganistan'da, Somali'de, Katar'da, Lübnan'da, Balkanlar'da ve daha birçok ülkede bayrağımızı gururla sallandıran güvenlik güçlerimize şükranlarımı iletiyorum. Bu yıl, İstiklal Harbimizin başlangıcının 100. yıl dönümü. Bu kutlu yolculuk, 23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılışıyla yeni bir safhaya evrilmiştir. TBMM, dönemin tüm zorluklarına göğüs gererek bu kutlu yürüyüşü taçlandırmıştır. 

- Türkiye'nin en büyük gücü birliktir. Beraberliktir, dayanışmadır. Bu öyle bir güçtür ki ne parayla, ne diğer imkanlarla kıyas kabul eder. Bu nedenle her fırsatta bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız diyorum. Bu nedenle terörle ve şiddetle arasına mesafe koyan tüm kesimleri milli meselelerde aynı ortak paydada buluşmaya, birlikte hareket etmeye çağırıyorum.

- Demokrasilerde muhalefetin de payı olduğuna inandığımız için bu başarıyı bütün vekillere ait olarak görüyoruz. Emeği olan herkese şükranlarımızı sunuyorum. Türkiye'nin zaman zaman kesintili olsa da demokraside bugün geldiği yer hepimizin ortak zaferidir.

- Yeni yönetim sistemi sorunlarımızı demokrasiyle çözebileceğimizin en büyük kanıtıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni sürekli güncelleyerek en büyük miras olarak gelecek nesillere bırakacağımıza inanıyorum.

“TERÖR VE ŞİDDETLE ARAYA MESAFE KOYAN TÜM KESİMLERİ MİLLETLE BULUŞMAYA DAVET EDİYORUM”

- Terör örgütleriyle dize getirilmeye çalışılan bu millet bir kez daha kıyam ederek ayağa kalkmıştır. Meclis’e sahip çıkmak milli iradeye ve hukuk devletine sahip çıkmak demektir. Siyaset yaparken de önce bu ülkeye ve millete karşı sorumlu olduğumuzu unutmayacağız

- Terör ve şiddetle araya mesafe koyan tüm kesimleri milletle buluşmaya davet ediyorum.

- 18 yıl önce her alanda uzunca bir süre milletimizin oldukça düşük hizmet standartlarına mahkum edildiğini gördük. 18 yıl önce siyaset sahnesine girerken, herkesin yanında olabileceğimize inandık.

- Demokraside ekonomi ve alt yapıda Cumhuriyet tarihinin en büyük icraatının gerçekleşmesinde katkısı olanlara teşekkür ediyorum.

- Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini sürekli güncelleyerek en büyük miras olarak gelecek nesillere bırakacağımıza inanıyorum.

- Ne bedel ödersek ödeyelim Türk milleti olarak insani duruşumuzdan vazgeçmedik vazgeçmeyeceğiz.

"TÜRKİYE SURİYE TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNDEN YANADIR"

- Suriyeli kardeşlerimiz rejimin baskısı altında ezildiğinde gönlümüzün ve sınırlarımızın kapılarını açtık. Bize düşen sığınmacıların bir an önce kendi ülkelerinde yaşayabilecekleri güvenli ortamı sağlayabilmektir. Astana süreci ile büyük bir insani dramın yaşanmasının önüne geçtik.

- Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünden, Suriye halkının siyasi ve idari birliğinden yanadır.

- Birileri sığınmacı sorunununu sırtımıza yükleyerek bize diz çöktürmeye çalışıyor. Soruyorum size, Türkiye böyle bir oyunu kabul edecek kadar aciz bir ülke midir? Türkiye masa başında yazılan senaryoların figüranlığını yapacak kadar öksüz bir ülke midir? Türkiye, geleceğini başkalarının eline teslim edecek kadar sahipsiz midir? Şayet böyle düşünen varsa milletimizi de, bizi de tanımıyor demektir. Suriye’de kurulacak köyler ve ilçelerle ilgili ön çalışmaları yaptık, yerleri tespit ettik, maliyetleri çıkardık. 50 ilçe ve 140 köye 2 milyon Suriyeli yerleştireceğiz.

- Açık ve net söylüyorum. Biz bu dayatmaya, bu senaryoya boyun eğmeyiz. Millet olarak ser veririz, istiklalimizden ve onurumuzdan kesinlikle taviz vermeyiz. Suriye konusunda karşı karşıya kaldığımız durum budur. Bu oyunun sonunun geldiğini defaatle geldiğini söylüyorum. Sabırlık davrandık, kararlılığımızı sürekli ifade ettik. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları bu kararlılığımızı somut bir tezahürüdü

- Maalesef, Fırat’ın doğusunda bu yöntemle Arzu ettiğimiz neticelerin hemen hiçbirine ulaşamadık. Kendi yolumuzda devam etmekten başka çaremiz kalmamıştı. Türkiye'nin kaybedecek tek bir günü kalmamıştır.

- Faizler, bir önceki yıl sonuna göre bugün, ticari kredilerde 10 puan, konut kredilerinde 15 puan gerilemiştir. Önümüzdeki günlerde yeni verilerin açıklanmasıyla enflasyonun yeninden tek haneli rakama ineceğine inanıyorum.

- Merkez bankamızın döviz rezervleri yeniden 100 milyar doların üzerine çıktı, şu aralar 103 milyar dolar seviyesine ulaştı. IMF defterini, tekrar açılmamak üzere kapattığımızı, altını çizerek tekrar ifade etmek istiyorum.

"YARGI REFORMU İLK PAKETİNİ TAMAMLADIK"

- 11’inci Kalkınma Planı’ndaki yol haritamızı takip ederek, önümüzdeki seçimsiz 4 yılı en iyi şekilde değerlendireceğiz.

- Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin ilk paketini tamamladık. İl reform paketi tüm milletvekillerimizin değerlendirmesine sunuldu. Daha çok hak ve özgürlükleri genişletmeyi amaçlayan hususları içeren bu paketi yenileri takip edecektir.

- Elbette Cumhurbaşkanı, milletvekillerinin yerine geçip kanun çıkarmaya, hâkimlerin yerine geçip hüküm vermeye kalkacak değildir.

"DEPREM DEĞİL BİNA ÖLDÜRÜR GERÇEĞİ..."

- Geçen hafta İstanbul’da yaşanan deprem, bize karşı karşıya olduğumuz tehlikeyi bir kez daha hatırlatmıştır. Deprem değil bina öldürür gerçeği, her depremde bir kez daha yüzümüze adeta şamar gibi inmiştir. Şimdi önümüzde yaklaşık 1,5 milyon acil dönüşüm bekleyen yapı var.

- Deprem gibi hayati meselelerin siyaset üstü olduğuna inanıyoruz. Aksi yöndeki her tavır ve beyan ülkemize zarar vermekten başka bir şeye yaramayacaktır."

Yeni yasama yılında tüm milletvekillerine başarılar dileyen Erdoğan, konuşmasını bitirmesinin ardından kürsüden indi.

YÜZDE 50+1 SORUSUNA NASIL YANIT VERDİ

Mecliste yaptığı konuşmadan sonra Erdoğan, yüzde 50+1 tartışması üzerine “Bir yıl önce millet onay verdi milleti yormayalım. Bu durum bir anayasa değişikliği gerektiriyor. Dolayısıyla konuşma yeri Meclis’tir. Ön hazırlığımızı buraya getirebiliriz. Onun için iktidarıyla, muhalefetiyle el ele vererek bunu gerçekleştirebiliriz” diye konuştu.

AKP’nin kurucuları arasında da yer alan Faruk Çelik, cumhurbaşkanı seçilmek için gereken yüzde 50+1 oranının değiştirilmesi önerisinde bulunmuştu. Çelik, "İlk turda yüzde 40 ve üzeri oy alan seçilsin. Yüzde 50+1 formülü Türkiye'yi yorar" ifadelerini kullanmıştı.

Odatv.com