Erdoğan: Dünya petrol üretiminin yüzde 65’i İslam ülkelerinde

“Gelir farkı 200 katı aşıyor”

Erdoğan: Dünya petrol üretiminin yüzde 65’i İslam ülkelerinde


Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Üst Düzey Kamu ve Özel Sektör Yatırım Konferansı'nda konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünya petrol üretiminin yüzde 65’inin İslam ülkelerinde olduğunu söyledi.

Stratejik bağlantı noktalarının birçoğunun İslam ülkelerinde olduğunu ifade eden Erdoğan “İslam ülkelerinde dünya ekonomisindeki toplam payı yüzde 10’u bulmuyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Üst Düzey Kamu ve Özel Sektör Yatırım Konferansı'nda konuştu.

“Müslümanlar olarak 1,7 milyar gibi muazzam bir beşeri kaynağa sahibiz” diyen Erdoğan, İslam ülkelerinin hak ettiği konumda olmadığını söylerken,  “Dost acı söyler ama gerçeği söyler” ifadesini kullandı.

“Gelir farkı 200 katı aşıyor”

En zengin İslam ülkesi ile en yoksul İslam ülkesi arasındaki gelir farkının 200 kattan fazla olduğunu söyleyen Erdoğan şöyle konuştu:

Bu tabii zenginliklerin yanı sıra İslam ülkeleri coğrafi olarak dünya ticaret yollarının tam merkezinde yer alıyor. Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan İstanbul ve Çanakkale Boğazları, Akdeniz'i Hint Okyanusu'na bağlayan Süveyş Kanalı, Basra Körfezi'ni Hint Okyanusu'na bağlayan Hürmüz Boğazı stratejik bağlantı noktalarından sadece bir kaçıdır. Ancak tüm bu imkanlara rağmen, İslam ülkelerinin dünya ekonomisindeki toplam payı, yüzde 10'u dahi bulmuyor. Çok daha vahimi İİT nüfusunun yüzde 21'i, yani 350 milyon kardeşimiz aşırı yoksulluk şartlarında hayata tutunmaya çalışıyor. Milli gelir ve gelişmişlik seviyesi açısından da ülkelerimiz arasında çok ciddi uçurumlar olduğunu görüyoruz. En zengin İslam ülkesi ile en yoksulu arasındaki gelir farkı 200 katı aşıyor. Demek ki Müslümanlar kendi aralarında zekat müessesesini de çalıştırmıyor. Sadece Müslümanlar kendi aralarında zekatı verecek olsa, İslam ülkelerinde fakir kalmaz."

ABD'nin tek başına dünya ekonomisinin yüzde 24'ünü oluşturduğuna dikkati çeken Erdoğan, "İslam ülkeleri daha fazla çaba göstermeli. Bu tablo aynı zamanda samimi bir özeleştiri yapmamız gerektiğine işaret ediyor. Dost acı söyler ama gerçeği söyler. Ben bir dost olarak belki acı olanı söylüyorum ama gerçeği söylüyorum. Onca imkana rağmen hak ettiğimiz konumda olmamazın düşünmemiz gerekiyor. Hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekmeliyiz. Hiçbir komplekse kapılmadan sorunları çözmeliyiz" dedi. 

Erdoğan İslam ülkelerinin ticaretini arttırmak için yeni yollar araması gerekyiğini ifade etti. 

 

“Arnavutluk için 500 konut talimatı verdim”

Erdoğan, "Arnavutluk’ta 500 ayrı konut yapmak üzere de Çevre Şehircilik Bakanımıza talimatı verdim. Şu anda 50 İİT üyesi ülke el ele verdiğimiz anda burada az veya çok miktarı önemli değil bu destekle Arnavutluk'u süratle ayağa kaldırırız. Temenni değil gelip oraya bir tuğla koyacak olan yardımseverler istiyoruz" diyerek Arnavutluk için destek çağrısında bulundu.

Erdoğan Arnavutluk depremi için şunları söyledi:

26 Kasım'da kardeş Arnavutluk’ta bir deprem meydana geldi. Bu depremde 51 kardeşimiz hayatını kaybetti. Burada bir kez daha bu elim olay nedeniyle vefat eden Arnavut kardeşlerimin yakınlarına ve Arnavutluk halkına başsağlığı dilerken, yaralılara acil şifalar diliyorum. Şu anda 50 İİT üyesi ülke el ele verdiğimiz anda burada az veya çok miktarı önemli değil bu destekle Arnavutluk’u süratle ayağa kaldırırız. Tabii temenniler güzeldir ama bizde bir laf var; 'Bal bal demekle ağız tatlanmıyor. Aslolan balı yemektir, balı yedirmektir.' Bizim bunu yapmamız lazım. Tabii burada öncelikle İslami banka. Bence en önemli adımı atması lazım. Türkiye olarak biz bu adımı attık. Yeterli görmüyoruz çalışacağız. Aynı şekilde sayın başbakan birçok ülkeye mektuplar gönderdi. İnşallah oralardan da birçok cevap gelir. Biz bu depremin acılarını ağır tattık. Biz meşhur Düzce depremi, Bolu depremi, Kocaeli Sakarya bu depremleri yaşadık. Biz Van depremini yaşadık. Biz Bingöl depremini yaşadık. Buralarda yaşadığımız acıları iyi biliyoruz. Nasrettin Hocamız damdan düştü doktor arıyorlar; 'Bana doktor getirmeyin damdan düşen birisini getirin' dedi. Biz de bu konularda damdan düştüğümüz için bunu iyi biliyoruz. Temenni değil gelip oraya bir tuğla koyacak olan yardımseverler istiyoruz. Deprem insanoğlunun başına gelen en büyük felaketlerden biri. Bu zor durumda Arnavutluk halkının yanında olmak insani bir görev. Sizlerden kardeş Arnavutluk’un yaralarının kısa sürede sarılması için elinizdeki tüm imkanlarla destek olmanızı istirham ediyorum.

 

Independent Türkçe