Erdoğan... Elinize o fotoğrafları neden almadınız

Devletin kilit görevlerine liyakati/ yeterliliği olmayan kişileri doldurdunuz.

Erdoğan... Elinize o fotoğrafları neden almadınız


Hiç kusura bakmayın… Devletin kilit görevlerine liyakati/ yeterliliği olmayan kişileri doldurdunuz. Her uluslararası sorunda bugün yaşadıklarımızın benzeri başımıza geliyor.

15 gün önce…

Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda konuşma yaptı.

Aldı eline haritaları İsrail'in zulmünü anlattı.

“Mursi'yi unutmayacağız” dedi.

“Cemal Kaşıkçı'yı hep hatırlatacağız” dedi.

15 gün sonra…

Mehmetçik, teröre karşı Barış Pınarı Harekâtı'na başlayınca Batı medyası ayağa kalktı. Batı kamuoyundan tepkiler yağdı.

Peki…

Eğer biz binlerce yıllık devlet isek…

Eğer bizi 17 yıldır yöneten iktidar varsa…

Şunu sormamız gerekmiyor mu:

15 gün önce Kuzey Suriye'ye askeri operasyonu yapacağınız belli idi. O halde siz dünya platformunu PKK/PYD katliamlarını anlatmak için neden kullanmadınız?

Elinize İsrail haritası alacağınıza, PKK'nın yaptığı Başbağlar katliamını ya da öldürdüğü bebeklerin fotoğraflarını neden almadınız?

Başkentin göbeğinde IŞİD ve PKK terörünün gerçekleştirdiği canlı bomba katliamlarından neden bahsetmediniz?

Teröristlerin Suriye topraklarından gelip cinayetler işlediklerinin delillerini ortaya neden dökmediniz?

15 gün sonra operasyona gideceksiniz, dünya medyası orada siz ne yapıyor¬sunuz?

– “Ağaç diktik…”

– “Köprü-tünel yaptık…”

– “Demiryoluraylı sistem uzunluğumuzu artırdık…”

Şaka mısınız? Teröristlerin doğaya zarar verdiğini/ ormanları yaktığını neden anlatmazsınız?

Gidip “ne kadar günlük güneşlik ülkeyiz” propagandası yapmanın âlemi ne?

Terörizme karşı yürütülen uluslararası mücadele askeri boyutuyla birlikte, dünya kamuoyunun kalbini ve zihnini etkileyecek propagandayla kazanıldığını bilmez misiniz? Bizim bu ayağımız neden hep aksak?

Zekamızı-aklımızı mı kaybettik?

TESADÜF DEĞİL

Walter Laqueur (1921- 2018)…

Almanya'da doğdu, İsrail'e göç etti ve İngiltere ile ABD'de yaşadı. Terör konusunda uzmanlaşmış gazeteciydi. (Ki Londra'da CIA'nın finanse ettiği Doğu Avrupa kültürünü etkilemeyi hedef alan Sovyet Araştırması'nı kurdu; dergi çıkardı. Vs.)

Bu Laqueur'ın bir sözünü hiç unutmam:

– “Medya teröristlerin en büyük dostudur.”

İlk anda şaşırtıcı geliyor ama doğrudur!

Mesele şu:

Medya hep bir hikâye/ anlatı/ dram peşindedir…

Diğer yandan terör örgütlerinin de, eylemlerini meşrulaştıracak hep bir hikâyesi/anlatısı vardır. (“Askerler köye geldi kadınlar dahil herkesi çırılçıplak soydu” gibi!) Bu anlatıda “dram” gören medya, terörist mesajların kamuoyuna taşımasında büyük rol oynadığının farkında bile olmaz. Medya “romantizme” bayılır! Bu nedenle korkuyu kasten istismar etmenin suç ortağıdır. İtibariyle devletler…

Terörizmle mücadele etmenin en etkili yolu olarak, örgüt anlatısının/ propagandasının yerini alacak daha iyi bir hikâye bulmak zorundadır!

Mesela… İngiliz devleti 2007 yılında iletişim birimi olan Araştırma, Enformasyon ve İletişim Birimi (RICU) kurdu. Görevi terör örgütlerinin “senaryosunu bozmak” idi.

Ne tesadüf aynı yıllarda Türkiye'de, liboş medya ve FETÖ'nün hedefinde iki kurum vardı:

– Genelkurmay Psikolojik Daire Başkanlığı…

– MGK Toplumla İlişkiler Başkanlığı (TİB)…

Psikolojik harbin yetkin isimleri Ergenekon, Balyoz vd. soruşturmalarda “sanık” yapıldı. Devletin bu birimleri ya dağıtıldı, ya da pasifize edildi.

Hanımlar! Beyler! Hiçbir şey tesadüf olmaz…

PKK'dan FETÖ'ye terör anlatısına mahkûm ettiler ülkeyi.

Propaganda konusunda çok yetersiz bırakıldık.

EKRAN RETORİĞİ

Tüm Batı medyasını ve kamuoyunu önyargılı sanmak hata olur.

Onları teröristler “ikna” etmişse, bu sizin suçunuz!

Hiç kusura bakmayın… Devletin kilit görevlerine liyakati/ yeterliliği olmayan kişileri doldurdunuz. Her uluslararası sorunda bugün yaşadıklarımızın benzeri başımıza geliyor.

Küresel medyaya Suriye'ye operasyon yapmak zorunda olduğumuzun anlatısı/ hikayesi oldu mu? Hayır! Bayılıyoruz “Türk'ün Türk'e propagandasına!” Eee çünkü bu kolay; medyayı avucuna al, vasat kafaların yerel “geyik muhabbeti” ile günü geçir!

Dünya kamuoyunu etkileme kapasitemiz yok.

Hiç kızmayın Batı'ya! Siz ne yapmadığınızın özeleştirisini yapın önce…

Yahu! İktidarın en etkin isimlerinden biri ekrana çıkıyor “Mehmetçik'in savaşa gittiğinden” bahsediyor! Ne savaşı?

ABD ve İngiltere on yıl önce 2009 yılında “terörle savaş” sözünü bile metinlerinden ve demeçlerinden çıkardı. Çünkü: Teröristlerin bunu “İslam'a karşı Batılı Haçlı Seferi” diye kullandığını fark etti!

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ.

Odatv.com