'Erdoğan sonrasında kimin planı varsa bizi mahvedecek dedim'
AĞAR ARADI, "ELAZIĞ'A GİTMEDİ
'Erdoğan sonrasında kimin planı varsa bizi mahvedecek dedim'
Suç örgütü lideri Sedat Peker, kendisi ile fitili ilk ateşleyenin Rubin'in "Tayyip Erdoğan sonrası oraya simge birinin seçilmesini sağlar. Arka perdeden de ülkeyi o yönetir" iddiası olduğunu söyledi.
Organize suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle hakkında kırmızı bülten talep edilen Sedat Peker, dün akşam yeni bir video daha yayınladı.
Sedat Peker, 71 dakikalık bu videosunda “Zaferin Büyüklüğü Mücadelenin Zorluğuyla Ölçülür" başlığına yer verdi.
Her videosunda masaya kitaplar koyarak mesaj verdiğini söyleyen Peker’in önünde bu sefer Yılmaz Özdil’in Son Cüret kitabı vardı. Peker'in arkasında ise Hz. Ali görseli yer aldı.
İşte ayrıntılar...
Sedat Peker, kendisi hakkındaki gelişmelerin fitilini iki olayın ateşlediğini söyledi. Peker, "Bu benim hikâyem. 1,5 senedir sıkıntıları ben yaşadım, o yüzden dolayı bana akıl vermeyin. O yüzden parça parça koparacağım, canları yakacağım" dedi.
Bugünkü videosunda Yıldırım Demirören'den de söz eden Peker'in masasında bu kez Yılmaz Özdil'in 'Son Cüret' isimli kitabı vardı.
"FİTİLİ İKİ OLAY ATEŞLEDİ"
Peker, kendisi hakkındaki gelişmelerin fitilini ise iki gelişmenin tetiklediğini söyledi, "Fitilin ilk ateşlenmesi Michael Rubin adında Amerikalı bir yazarın, yazdığı yazıyla oldu.
'Sedat Peker etki alanını bu şekilde geliştirmeye devam ederse, Tayyip Erdoğan sonrasında, Tayyip Erdoğan'a ihanet etmez' dedi.
'PanTürkizm görüşüne sahip bu kişi bu şekilde güçlenmeye devam ederse, Tayyip Erdoğan sonrası oraya simge birinin seçilmesini sağlar. Arka perdeden de ülkeyi o yönetir' dedi. Buna inanan ruh hastaları oldu, işin kötü yanı bizim arkadaşlarımız da gururlandılar, 'Artık seni dünyada insanlar daha iyi anlayacak, konumunu anlayacaklar' dediler. Dedim ki, bu tuzak, bize tuzak kurdular. Tayyip Erdoğan sonrasına kimin planı varsa bizi mahvedecekler dedim" ifadelerini kullandı.
AĞAR ARADI, "ELAZIĞ'A GİTMEDİ
Peker, ikinci gelişmenin ise Elazığ'da şehit ailelerinin daveti üzerine yapacağı mitingin iptal ettirilmesi olduğunu söyledi.
Mehmet Ağar'ın kendisini arayarak ve aynı gün CHP'nin de mitingi olduğunu belirterek "karışıklık çıkacak" dediğini aktaran, Elazığ ziyaretini iptal etmesini istediğini söyleyen Peker, şehit yakınlarının herkesten önce geleceğini belirttiğini, ziyareti iptal etmeyeceğini söylediğini anlattı.
Peker bir yakınına daha aratıldığını, ona da ziyareti iptal etmeyeceğini söylediğini, bunun üzerine mitinginin valilik tarafından yasaklandığını söyledi.
"HÜRRİYET'İ BEN BASTIRDIM"
Peker, Hürriyet gazetesinin basılması için AKP’li bir milletvekilinin “Bizim gençlik kolları bu işleri bilmez” diyerek kendisinden ricacı olduğunu ve saldırıyı gerçekleştirmeye yardımcı olduğunu açıkladı. Doğan medya satışı sürecinin bu saldırı ile başladığını ileri sürdü. İşte o açıklama;
“Hürriyet gazetesi… Sizin gazetenizi ben bastırdım. Suç ikrarı yapıyorum. Bastırtmadan önce gelen milletvekilinin telefon sinyallerine bakabilirsiniz. Milletvekili, ‘Bizim gençlik kollarından birtakım arkadaşlar gidecekler. Onlar profesyonel değil. Sen böyle artık… Ben gönderdim…’ Lan ne oldu maaşı kadar namusu olanlar. Savcılar işte ikrar, delil. Ben yaptım. Milletvekili söyledi… Aydın Doğan yaşlı adam. Bir taraftan ölüm korkusu sardı. Bir taraftan devam eden mahkemeyle… Lan senin oturduğun koltukta benim emeğim var. Ben pislik, siz temizlik he… Namussuzsunuz ulan. Pambukören… (Yıldırım Demirören’e sesleniyor) Seni adım adım takip edeceğim, Azerbaycan her şey…”
"CUMHURBAŞKANI'NA GİDEN İŞADAMLARI ÜÇ ARAMADAN GEÇİYOR"
İşadamlarının Cumhurbaşkanı'na gidince üç aramadan geçirildiğini, hırsız muamelesi yapıldığını şu sözlerle iddia etti:
"Bizim böyle çok şanlı, basında tanıdığımız büyük işadamları var ya, sayın cumhurbaşkanımızın yanına gidince güvenlik amacıyla üç tane aramadan geçiyor. Ordaki görevli kardeşlerim anlattı; Poliste hırsızlara yapılan muamele vardır, 'saatini çıkar, şununu çıkar bununu çıkar' diye, bunlara saatini çıkar, oyunu çıkar, buyunu çıkar, bildiğin hırsız muamelesi yapıyorlar. Gerçi polis biliyor, bunlar da hırsız, bir ihale kapayım diye, ve öyle gurursuzlar ki... Bir tek Turgay Ciner, o demiş 'Noluyor arkadaşlar, nedir bu demiş...' Ben bunlara yalı çetesi diyorum, onlar para için her şeyini, onurunu gururunu satan adamlar, o kadar paranız var, hırsız muamelesi yapılıyor size yine gidiyorsunuz... Biri çıkar demez mi, Cumhurbaşkanına 'bize kapıda böyle böyle yapıyorlar' diye. Tabi 300 milyon dolar, 500 milyon dolar, 1 milyar dolar ihale, ondan sonra onu çıkar üstünden, bunu çıkar... Onlar işadamı ben organize suç örgütü lideri ondan sonra... Soydunuz devleti tarihin her döneminde."
CUMHURİYET