ABD ile Türkiye arasında varılan mutabakat sonrası terör örgütüne, güvenli bölgeden çekilmesi için 5 gün süre verilmişti. Bu süre bu akşam doluyor. Erdoğan kritik saatlerde Moskova'da olacak. Rusya ziyareti öncesi açıklamalarda bulunan Erdoğan, ABD ile varılan mutabakat sonucu durdurulan Barış Pınarı Harekâtı'nın mutabakata uyulmaması durumunda kaldığı yerden devam edeceğini dile getirdi. YPG'nin bölgeden çekilme faaliyetlerinin devam ettiğini de ifadeden Erdoğan, Silahların depolandığı yerleri de tespit ettik. Kim bilir nerelerden daha neler çıkacak! Bu silahlar Amerika tarafından buraya gönderildi. Sayın Pence ve Pompeo ile yapılan görüşmelerde bu konuların hepsi konuşuldu. Götürebildiklerini götürecekler o ayrı konu, ama kalanları biz toparlayacağız." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmek ve bir dizi ziyarette bulunmak üzere Rusya’ya gidiyor. Erdoğan Soçi’ye hareketinden önce Ankara Esenboğa Havalimanı’nda açıklamalarda bulunuyor.

GÜNDEMDE BARIŞ PINARI HAREKATI VAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye’de oluşturulmak istenen terör koridorunun ortadan kaldırılmasına yönelik başlatılan ve ABD ile varılan mutabakat sonucu durdurulan Barış Pınarı Harekâtı ile ilgili bilgiler verdi.

KONUŞMADAN SATIRBAŞLARI

ABD ile varılan mutabakata uyulmaması durumunda harekâtın kaldığı yerden devam edeceğini dile getiren Erdoğan, “Amerika’nın ülkemize verdiği sözler tutulmazsa, harekatımızı kaldığı yerden bu sefer çok daha büyük bir kararlılıkla devam ettireceğiz” dedi.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları

Sayın Putin ile yapacağımız görüşmenin ağırlıklı bölümü Suriye’de yaşanan gelişmelerden oluşacak.
Barış Pınarı Harekâtı ile 2200 kilometrekarelik alan terörden arındırıldı, 444 kilometrenin terörden temizlenmesini hedefliyoruz.

Amerika’nın ülkemize verdiği sözler tutulmazsa, harekatımızı kaldığı yerden bu sefer çok daha büyük bir kararlılıkla devam ettireceğiz.

Vicdan ve vizyon sahibi tüm ülkelerin, Suriyelilerin vatan hasretini sonlandıracak bu projeye destek vermesini bekliyoruz. Yoksa Türkiye 8 yıldır tek başına sırtında taşıdığı bu yükü kaldıramaz.

Şimdiye kadar İran’ın da katkılarıyla sahada sükunetin sağlanması için çok büyük bir çaba harcadık.

Türkiye ile Rusya, terörün her türlüsüyle mücadele konusunda hemfikirdir.

Barış Pınarı Harekâtı, Türkiye’nin güvenliğinin yanında Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini de garanti altına alacaktır.

Suriye’nin geleceğinde YPG, PKK gibi örgütlere yer yoktur, olmayacaktır.

Putin ile rejim unsurlarının bulunduğu alanlardaki YPG varlığının sonlandırılması konusunda da görüşmelerde bulunacağız.

(Macron’un ‘Çatışmasızlık süresi uzatılsın’ teklifi ile ilgili  soru üzerine) Macron’dan bana böyle bir teklif gelmedi, kendisi zaten bu tür konuları genellikle teröristlerle görüşmeyi tercih ediyor. Bizim bu konudaki muhatabımız Fransa değil ABD’dir.

ABD’NİN VERDİĞİ SİLAHLARIN DEPOLANDIĞI YERLERİ TESPİT ETTİK

Silahların depolandığı yerleri de tespit ettik. Bu silahlar Amerika tarafından buraya gönderildi. Burada bir terör devleti kurulacak bunun kurulmasına Türkiye olarak biz müsaade mi edelim? Bu adımların tamamı Suriye’nin bölünmesine de yöneliktir.

Suriye’nin geleceğinde PKK/YPG’ye yer yoktur. Rusya ile işbirliği içerisinde bölgemizi ayrılıkçı terör belasından kurtarmayı ümit ediyoruz.

Şu anda çekilme devam ediyor. Savunma Bakanımdan aldığım son bilgilere göre 700-800 kişi civarında bir çekilme oldu.

8 yıldır mültecileri ağırlıyoruz. 40 milyar doların üzerinde harcama yaptık, AB sözünü tutmadı.

(İran’ın Barış Pınarı Harekatı açıklaması hakkında sorulan soru üzerine) İran’dan gelen bazı açıklamalar gerçekten bende ciddi manada üzüntüye sebep olmuştur. İran aslında 15-20 yıl öncesine varıncaya kadar geçmişine bakarsa, nükleer başlıklı silahlar konusunda Erdoğan’ın İran’la ilgili takındığı tavırları tüm dünya bilir.

Biz tüm bu tavrı her şeye rağmen yaptık ama İran’dan bazı çatlak sesler çıkıyor. Sayın Ruhani’den değil, yanındaki mesai arkadaşlarından bazı çatlak sesler çıkıyor. Tabii bunları başta Sayın Ruhani olmak üzere susturmaları gerekirdi. Ve bu, başta şahsım olmak üzere tüm mesai arkadaşlarımı ciddi manada rahatsız etmektedir. Zira biz şu anda Soçi mutabakatının 3 ülkesiyiz, biz bu süreci nasıl yürüteceğiz?

Astana’dan başlayan ve Soçi’yle devam eden bu süreçte ortaklık içerisinde bulunan ülkeler birbirine bu şekilde ihanet eder mi? Bu yapılanlar yanlıştır ve bu süreçle ilgili olarak ben kendilerini ciddi manada kınıyorum.

(Çekilmenin ardından YPG’nin silahları ile ilgili gelen soru üzerine) Çekilirken taşıyabildiklerini taşıyorlar, taşıyamadıkları depolarda kalıyor. Bütün bunlar konusunda biz söylediklerimizin yine arkasındayız.

Sayın Pence ile Pompeo ile yapılan görüşmelerde bu konuların hepsi konuşuldu. Götürebildiklerini götürecekler o ayrı konu, ama kalanları biz toparlayacağız.

(Avrupa liderleriyle görüşme) Böyle bir planlama yok, ancak Sayın Boris Johnson’la bir görüşmemiz oldu, kendisi bir görüşme teklif etti. Ben de kendilerine bunun yapılabileceğini ancak bir şartım olduğunu söyledim.

Bu görüşme İstanbul veya Şanlıurfa ile Gaziantep şehirlerimizden birinde olabilir dedim. Alternatif bir şey istiyorsa da 3-4 Aralık tarihinde Londra’da NATO Liderler Zirvesi’nde de görüşebileceğimizi söyledim ve noktayı böyle koyduk.

ÖNCE BAŞBAŞA ARDINDAN HEYETLER ARASI GÖRÜŞME

Erdoğan Moskova’da Devlet Başkanlığı Rezidansı’nda Putin’le baş başa gerçekleştirecekleri görüşmenin ardından heyetlerarası görüşmeye katılacak.

SÖZCÜ