Erdoğan: Türkiye yeni bir İstiklal Harbi veriyor ve hamdolsun zafere doğru yürüyor
“Şu anda henüz kararımı vermedim ama soru işareti”
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan içinde geçilen süreci Türkiye'nin kuruluşunda verilen İstiklal Harbi ile bir tuttu. Erdoğan, toplantının ardından 13 Kasım tarihinde ABD’ye yapılması planlanan ziyarete ilişkin, “Şu anda henüz kararımı vermedim ama soru işareti” açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Meclis grup toplantısında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Türkiye yeni bir İstiklal Harbi veriyor ve hamdolsun zafere doğru yürüyor'' dedi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Vatanımızın bekası için canlarını feda eden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Halen sınırlarımızın içinde ve dışında milletimizin geleceği için fedakarca görev yapan güvenlik güçlerimize şükranlarımı sunuyorum. Binlerce yıllık tarih yolculuğumuzdaki son devletimiz olan cumhuriyetimizi yaşatmak için gayret gösteren, ter döken herkese teşekkür ediyorum.
AK Parti olarak hem Meclis’te, hem hükümette yaptığımız çalışmalarla ülkemize, cumhuriyet tarihinde yapılanlardan kat be kat fazla eser, hizmet kazandırdık. Bunun için Cumhuriyet bayramlarını törenle kutlamak zorunda kalmadık. Eserlerin açılışıyla hizmet yarışına çevirdik. Bugüne kadar Marmaray’dan geçen yolcu sayısı 403 milyonu buldu. Bundan 3 yıl önceki 29 Ekim’de de başkentimizde Yüksek Hızlı Gar Binasını hizmete aldık. Geçen yıl da İstanbul Havalimanı’nın resmi açılışını yaptık.
Allah’ın izniyle Türkiye önündeki psikolojik ve fiziki bariyerleri yıkmıştır. Bugün artık karşımızda kendine güvenen, tarihinden güç alan, milleti ve devletiyle aynı ideallerine kenetlenmiş bir ülke var. Dün adeta yok sayılan, kendi sınırları içinde hareket eden bir ülke görünümden bugün küresel düzeyde oyun kuran bir devlet haline geldi. 3 – 5 milyar dolarlık manipülasyonla ekonomimizin çökertildiği, 3-5 terör eylemiyle ülkemizin hizaya sokulduğu günler hamdolsun geride kaldı. Artık her alanda kendi iradesini ortaya koyabilen, gerektiğinde yedi düvele meydan okuyabilen bir Türkiye var.
Bu noktaya milletimizle birlikte verdiğimiz 17 yıllık mücadelenin sonunda ulaşabildik. Siyasette ve yönetimde millete rağmen değil, milletle birlikte beraber hareket etmeyi prensip edinen bir anlayışın hakim olması halinde Türkiye’nin neler yapabileceğini tüm dünyaya gösterdik.
Bugüne kolay gelmedik. Hem ülkenin yöneticileri olan bizler, hem de moral kaynağımız olan milletimiz çok büyük bedeller ödedi. Vesayet odaklarının direnişinden darbe teşebbüslerine, terör saldırılarından sınırlarımızın tacizlerine, köşeye sıkıştırılma gayretlerinden milli birliğimize yönelik tuzaklara kadar pek çok badireyle yüzleştik. Tüm bu süreçte sadece Rabbimizden yardım istedik, sadece milletimize güvendik. Hamdolsun yüzümüzü kızartacak, bizi güçsüz bırakacak hiçbir durumla karşı karşıya kalmadık.
Girdiğimiz her mücadelede Rabbimizin yardımını da hep yanımızda bulduk. Biz de kibre kapılmadan kerameti kendimizde görmedik. Dik durduk ama diklenmedik. Zaferle değil seferler mükellef olduğumuz bilinciyle hep daha çok çalıştık, daha çok dua ettik, daha çok milletimizle bütünleştik.
TÜRKİYE'Yİ SURİYE GİBİ YAPACAKLARINI SANANLARA CEVABIMIZI İNLERİNE GİREREK VERDİK
Eksiklerimiz, hatta hatalarımız elbette olmuştur. Ama art niyetimiz, içten pazarlığımız, korkumuz asla olmadı. Şartlara, rakiplere veya düşmanlara değil, sadece rabbimize teslim olduk. Sadece milletimize tabii olduk. En karanlık gecenin bile bir sabahı olduğu gerçeğini unutmadık. Bunun en çarpıcı örneğini 15 Temmuz gecesi yaşadık. Sadece 16 saat. 16 saatin sonunda elhamdülillah darbecilere gereken dersi bildiğiniz gibi o gece vermiş olduk. FETÖ’cü teröristler uçaklarıyla, helikopterleriyle, tanklarıyla gecenin karanlığında üzerimize geldiğinde milletimizle birlikte direndik. Ve sabahın ilk ışıklarıyla beraber zafere ulaştık. Nasıl oldu? Tankların altına atan milletimizle oldu. Silahların karşısında adeta ölüme meydan okurcasına yürüyen kardeşlerimizle oldu. Bütün bunlarla beraber Rabbim de zaferi lütfetti. Ülkemizin her meselesinde bu anlayışla, bu kararlılıkla hareket ettik.
Türkiye’yi Suriye gibi, Irak gibi, Libya gibi yapabileceklerini sananlara cevabımızı, inlerine girerek, güvendikleri dağları başlarına yıkarak verdik.
TÜRKİYE YENİ BİR İSTİKLAL HARBİ VERİYOR
Eğer eski Türkiye refleksleriyle hareket etseydik inanın bana çok büyük bir felaketi yaşıyor olurduk. Bugün yıkıntılarımız karşısında ağlıyor durumda değilsek, bunu milletimizle ortaya koyduğumuz direniş ve yeniden şahlanış iradesine borçluyuz. Her ne kadar birileri hala Türkiye’nin verdiği bu büyük mücadelenin farkında değilse de milletimiz olup biteni görüyor ve hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyor. Evet Türkiye yeni bir İstiklal Harbi veriyor. Ve hamdolsun zafere doğru adım adım yürüyor. AK Parti olarak bizim kendi birliğimizi, kardeşliğimizi güçlendirmemiz gerekiyor. Cumhur İttifakı olarak ortaya koyduğumuz performans parlamento içinde de kendini gösterdi. Temennimiz bunun daha ileri safhalara yürümesidir. Milletimize de sesleniyorum. Bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız ve hep birlikte Türkiye olacağız.
AVRUPA'YA TEPKİ: YANLIŞ YAPIYORSUNUZ
Barış Pınarı Harekatı ile gördük ki karşımızdakiler bir asır önce ne hissediyorsa onu hissediyorlar. Görünüşte ne kadar gelişmiş olursa olsun içlerindeki ilkelliği her fırsatta ortaya koyuyorlar. Barış Pınarı Harekatı başladığından beri terör örgütü mensupları tarafından ülkemiz aleyhine 700'e yakın eylem gerçekleşti. Bu eylemler bunların ülkelerinde düzenleniyor. Ses var mı, yok. 79'u doğrudan bayrağımıza, camilerimize, vatandaşlarımıza yönelik şiddet içeriyor. 36 insamızın saldırılarda yaralandı. Terör örgütü yandaşları Avrupa devletlerinin himayesinde gerçekleştiriyor. Emniyet güçleri masumları korumak yerine karşı tarafın daha rahatça hareket etmesini sağlıyor. Yanlış yapıyorsunuz. Kendi ellerinizle beslediğiniz terör yılanı eninde sonunda sizi de ısıracaktır. Sokaklarınızda bombalar patlamaya başladığında yaptığınız yanlışı elbette anlayacaksınız.
Sarı yelekliler sadece bir ülkede olmayacak, bütününde olacak. Gelin yol yakınken bu yanlıştan dönün. Biz Türkiye olarak her türlü terörün üstesinden geliriz. Biz bin yıldır kesintisiz bir mücadele içindeyiz. Bunlar sadece sömürmeyi bilir. Siz sivilleri acımasızca katletmeyi bilirsiniz. Terör balonları bir gün mutlaka patlayacak. Biz her fırsatta ikaz görevini yaparak vicdani sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz. Diğer ülkelerden beklentimiz teröriste terörist gibi masuma masum gibi dıavranmalarıdır. Yurtdışında bulunan tüm vatandaşlarımıza diyorum ki Türkiye daima yanınızdadır. Vatandaşlarımızın uğradığı saldırılar konusnuda gereken her türlü girişimde bulunacak mutlaka hesap soracağız. Terörle mücadelede inşallah yakın dönemde yeni müjdelerimiz olacak.
"SPORCULARIN SELAMINDAN KORKACAK KADAR ZAVALLILAR"
Sadece Avrupa'da yaşayan 5 milyonun üzerindeki vatandaşımız birlik ve beraberlik içinde hareket ederek gücünü ortaya koyduğunda kendine çeki düzen vermeyecek hiçbir ülke yoktur. Bunlar Barış Pınarı Harekatı nedeniyle askerini selamlayan sporcularımızdan korkacak kadar zavallıdır. Bir kız tekvandocumuz asker selamını çakıyor, bunlar korkuyor. Tablo bu. Onun için biz durmadan kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Selamımıza da ara vermeyeceğiz.
Barış Pınarı Harekatı asla bir sürpriz değildir. Bu bir bölgeyi terörden temizleme harekatıdır. O kuşak 444 km. Tel Abyad-Resulayn arası kontrol altında. Bizim için yeterli mi değil. Tel RIfat'taki teröristlerin temizlenmesi sözünü aldık. Münbiç'ten de YPG'yi temizleme sözünü aldık. Temizledik diyorlar. Silahlı kuvvetlerimiz takibi içinde. Bir diğer önemli adım da, Tel Rıfat'ın batısına doğru Kobani. Buranın da teröristlerden boşaltılması, kontrolümüz altına girmesi lazım. Buraya Suriyeli kardeşlerimiz girecek, gerçek sahipleri girecek.
AB'YE SESLENİYORUM
Buradan AB başta olmak üzere terör örgütünü destekleyenlere sesleniyorum; yanlış yapıyorsunuz. Bazı ülkeler milli güvenliklerine tehdit gördüğü teröristleri bulup ortadan kaldırıyorlar. Türkiye'nin de aynı hakka sahip olduğunu kabul ediyorlar demektir. Buna ellerini sıktıkları, övgüler dizdikleri teröristler de dahildir. İnşallah yakında bu konuda milletimiz müjdelerimiz olacaktır.
ABD ZİYARETİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Erdoğan, 13 Kasım tarihinde ABD’ye yapılması planlanan ziyarete ilişkin, “Şu anda henüz kararımı vermedim ama soru işareti” açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı, “Bazı ülkeler milli güvenliklerine tehdit olarak gördükleri teröristleri her nerede olursa olsun bulup ortadan kaldırıyorlar. Öyleyse Türkiye’nin de aynı hakka sahip olduğunu kabul ediyorlar demektir. Buna ellerini sıktıkları, övgüler dizdikleri teröristler de dahildir. İnşallah yakında bu konuda milletimize müjdelerimiz olacaktır” açıklamasına yönelik soruya, “Niye acele ediyorsun. Bu işlerin haberi verilir mi? Amerika haber vere vere mi geldi?” cevabını verdi.
Erdoğan, grup toplantısında yaptığı, “Bizim tabii ki B ve C planımız da var. Vakti, saati geldiğinde onu da yapacağız” açıklamasına ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi:
“Şu anda A planını uyguluyoruz. Devriyeler vesaire devam edecek ve bu devriyelerden sonra arazideki bütün gelişmelere göre de nerede ne gibi adımlar atılması gerekiyor, işte Ayn El Arab’ta olabilir ya, Münbiç’te beklenenler eğer yerine getirilmiyorsa buralarda B planına, C planına geçebiliriz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile yakın bir zamanda görüşme yapıp yapmayacağı sorusuna da, “Her an olabilir, gelişmelere göre” yanıtını verdi.
CUMHURİYET