Erdoğan: Türkiye'yi darbe anayasasından kurtarıp demokrasiye yakışır sivil anayasaya kavuşturacağız
Arz talep dengesini bozanlara para cezası
Erdoğan: Türkiye'yi darbe anayasasından kurtarıp demokrasiye yakışır sivil anayasaya kavuşturacağız
Erdoğan, iktidarın yeni adli yılda tüm vatandaşların adalete erişimini kolaylaştırmaya devam edeceğini ve bin hakim ve savcı yardımcısı alarak kapasiteyi güçlendireceğini bildirdi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye'yi darbe anayasasından kurtarıp, demokrasimize yakışır sivil anayasaya buluşturma çabasını ittifak ortaklarımızla istişare içinde başlatacağız.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
Erdoğan, iktidarın yeni adli yılda tüm vatandaşların adalete erişimini kolaylaştırmaya devam edeceğini ifade etti.
Erdoğan’ın konuşmasından önemli satır başları özetle şu şekilde:
1000 hakim ve savcı yardımcısı alarak kapasitemizi güçlendireceğiz
üniversite öğrencilerine 10 GB internet ve cep telefonu desteğine ilişkin detaylar bir sonraki Kabine Toplantısı'nda ele alınacak
2024 Mart'ta ödenecek 2023 buğday, arpa, yulaf, çavdar tritikale, çeltik üreticilerinin mazot, gübre desteklerini ekimden itibaren hesaplarına tanımlayacağız
Nice badirelerin üstesinden gelen bir yönetim olarak enflasyonu dize getireceğimize inanıyorum.
Arz talep dengesini bozanlara para cezası
Arz talep dengesini bozacak şekilde hareket eden otomobil bayisi ve galericilere bugüne kadar 221 milyon lira idari para cezası kesildi.
Stokçuluk yapan perakendecilere kesilen ceza 188,5 milyon lirayı geçti.
İkinci el araçların ticaretiyle ilgili düzenleme yaptık. Fiyatları şişirenleri engellemek amacıyla kimlik doğrulaması ve para cezası müeyyidesi getirdik.
İdari para cezaları ve men cezalarının caydırıcı hale gelmesi açıktır. 2024 bütçesinde bu doğrultuda gereken adımları atacağız.
Bu ülkeyi bir avuç azınlığın malı, bu milleti de aynı azınlığın kölesi olarak gören müstekbirlerin devri çoktan kapanmıştır.
Deprem bölgesi gündemimizin ilk sıralarındaydı. Kimi vicdan ve ahlak ukalaları hala depremzedelere hakaret etmekte, onların acıları üzerinde ısrar ederken biz yaraları sarmayı sürdürüyoruz.
Yardımları sistemli bir şekilde ulaştırıyoruz. Şehirlerimizi hızla yeniden ayağa kaldırmak için bölgede ardı ardına temel atma törenleri gerçekleştiriyoruz.
Adıyaman'da söz verdiğimiz 65 bine yakın konut ve köy evinin yarısından fazlasının inşasına başlamış olduk.
Yerinde dönüşüm projemize Hatay'daki başvuru sayısı 86 bini geçti. Bu şehrimizi de kısa sürede ayağa kaldırmanın gayreti içindeyiz.
Ülkemizin 2023 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamları açıklandı. Buna göre ilk çeyrekte yüzde 3,9 ikinci çeyreği yüzde 3,8 ile tamamladı.
OECD ülkeleri içinde büyüme hızında ikinci sıradayız
Böylece Türkiye ikinci çeyrekte OECD ülkeleri arasında Kosta Rika'nın ardından en yüksek oranda büyüyen ikinci devlet olmayı başardı.
İkinci çeyrek ihracat rakamlarımızda da benzer tabloyu görüyoruz. Türkiye mal ve hizmet ihracatını artıran üç ülke arasında yüzde 2,3 oranı ile ikinci sırada yer alıyor.
Orta yüksek ve yüksek teknoloji ürün ihracatımızın toplam ihracat içindeki payının yüzde 40'ı geçmesi bir diğer sevindirici haberdir.
Enflasyonu dize getireceğimize inanıyoruz
Allah'ın izniyle tüm enflasyonu dize getireceğimize inanıyoruz. Döviz kurundaki ve enflasyondaki yükseliş fiyatları doğrudan etkiliyor. İzah edilemeyecek fiyat artışı yapıldığına şahit oluyoruz
Yaşadığımız deprem felaketi ve küresel ticarette yaşanılan küçülmeye rağmen elde ettiğimiz büyüme başarısı istihdam ve üretimin korumasını sağlamıştır. Pek çok uluslararası kuruluş ülkemizin 2023 büyümesiyle ilgili tahminleri yukarı yönlü revize etmeye başlamıştır.
Uluslararası kuruluşların bazısı art niyetli bazısı da potansiyelimizi kavrayamıyor
Uluslararası kuruluşların bazısı art niyetli bazısı da potansiyelimizi kavrayamadığı için her alanda düşük rakamlar açıklıyor
Ülkemizde birileri yaydıkları yanlış malzemelerle destek verip, teşvik ediyor. Günün sonunda ortaya çıkan rakamlar elbette bu oyunu bozuyor. Buna rağmen ısrarla açıklama yapan kurumların kendi itibarlarına zarar verdiği açıktır.
Elbette meşakkatli yolda kimi zaman beklenmedik durumlarla karşılaştığımız, hatta küçük de olsa gerilemeler yaşadığımız oluyor. Ama her seferinde hızla toparlanıp eskisinden de iyi neticelerle yolumuza devam ediyoruz.
Türk siyasetinde kifayetsiz ve muhteris iklim maalesef bunları da zehirlemektedir
Yıllık enflasyonun yükselmesi, hayat pahalılığı ile mücadelemizin daha sıkı yapmamızı gerektiriyor. Bu uzun ve sabır isteyen süreçtir.
Yaşadığımız deprem felaketi ve küresel ticarette yaşanılan küçülmeye rağmen elde ettiğimiz büyüme başarısı istihdam ve üretimin korumasını sağlamıştır.
Sinsi operasyonların kol gezdiği sosyal medyadan etkilenerek bu furyaya katılanların sayısı az değildir.
Yıllık enflasyonun yükselmesi
Yıllık enflasyonun yükselmesi, hayat pahalılığı ile mücadelemizin daha sıkı yapmamızı gerektiriyor.
Ülkemizde hayat pahalılığın gerekçelerine baktığımızda hammadde, bakliyat, enerji, işçilik, kira gibi unsurların öne çıktığını görüyoruz.
Kur ve enflasyondaki artış oranların ötesinde bir fiyatlama güdüsüyle karşı karşıyayız
Döviz kurları ve enflasyon da fiyatları doğrudan etkiliyor. Çalışanların ücretlerine yapılan her artış daha para insanların cebine girmeden kat be kat fazlasıyla her ürüne, hizmete yansıtılıyor.
Petrol fiyatlarında her artış etiketlere aktarılırken düşüşler görmezden geliniyor. Aynı ürün ve hizmetin farklı yerlerde makasın çok açıldığı durumlar var. Kur ve enflasyondaki artış oranların ötesinde bir fiyatlama güdüsüyle karşı karşıyayız.
Herkes, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olsun olmasın tüm bireylerin var olma, kendini ifade etme hakkına saygı göstermek zorunda
Herkes, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olsun olmasın tüm bireylerin var olma, kendini ifade etme hakkına ve oy tercihlerine saygı göstermek mecburiyetindedir.
Kendi özgürlük alanını diğerlerinin haklarının eşiğinde sınırlamayı bilmeyen faşist zihniyet hem milletimiz hem yargı önünde hesap vermeye mahkumdur.
Otobüslerde, metrolarda, yolda insanlarımızı taciz etme noktasında küstahlıklarla daha çok karşılaşmaya başladık
Hiç kimse kusura bakmasın. Sırf yabancı diye, sırf başı örtüşü diye insanlara hakaret etmek asla kabul edebileceğimiz bir davranış değildir.
Başaramayacaksınız. Bunu 14 Mayıs'ta ve 28 Mayıs'ta gördük, milletin attığı bu şamardan hala ders almadınız, akıllanmadınız.
EURO NEWS