Erdoğan’a karşı güç gösterisi

Gazetecilik hayatımın 13 yılı Ankara'da geçti. Siyasi partiler ilgi alanımdı; parlamento muhabirliği filan yaptım…

Bu sebeple…

Binali Yıldırım'ın AKP'li eski politikacılara Ankara'da verdiği yemek üzerinde, meslektaşlarımın niçin pek durmadıklarını anlayamadım! Yemeğin magazin boyutu üzerine bir-iki yazı okudum:

-Davete, menünün Kars'tan gelmesi üzerine “Kaz Partisi” adı verilmesini…

-Depremin ardından yemekli davet verilmesini…

Peki…

Binali Yıldırım neden davet verdi?

AKP kurmay kadrosundan 63 kişiyi çağırdığını ve 42 ismin yemeğe geldiğini öğrendim:

Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Ali Coşkun, Abdülkadir Aksu, Said Yazıcıoğlu, Osman Pepe, Efkan Ala, Suat Kılıç, Hayati Yazıcı, Tuğrul Türkeş, Naci Akbal, Güldal Akşit, Mustafa Elitaş, İsmet Yılmaz, Ahmet Arslan…

Davet gerekçesinde dendi ki, “eski günleri yâd etmek!”

Ankara'da politikacı yemeklerinin altında mutlaka gizli bir neden olduğunu meslektaşlarım iyi bilir. “Kaz Partisi”nin amacı neydi? Öğrendim ki…

-Bu bir Binali Yıldırım hamlesiydi…

-Bu bir Binali Yıldırım'ın güç gösterisiydi…

Kimi karşı mı? Tabii ki Erdoğan'a!

Ankara kulislerinde kabine değişikliği konuşuluyor. Cumhurbaşkanlığı yardımcılığının ikiye çıkarılacağı belirtiliyor. Binali Yıldırım'ın hedefinin, bu koltuklarından birine oturarak “icraatçı bakanlıkları” yönetimi altına almak olduğu söyleniyor!

Hoş tesadüf:

“Kaz Partisi”nin yapıldığı Akman Oteli tanıtımında şu yazılı:

–Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne ulaşım kolaylığıyla otel olarak hizmetinizdeyiz!

ARINÇ'IN NEZAKETSİZLİĞİ

“Kaz Partisi”nin finansörü kim?

Otele kaç liralık fatura kesildi?

Yoksa gizli davetçi, otel işletmecisi Faysal Akman mı? Ya da…

Kazları Kars'tan getiren (Binali Yıldırım döneminde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yapan) Ahmet Arslan mı?

Gerek Faysal Akman, gerekse Ahmet Arslan Karslı. (Binali Yıldırım'ın “çelik çekirdek ekibi” Erzincan-Kars hinterlandından/bölgesinden olması hep dikkatimi çekiyor. Neyse…) Yemeğe dönersem:

Binali Yıldırım “Kaz Partisi” ile Külliye'ye gücünü göstermek istese de, yemekte tatsızlık yaşanmıştı.

Bülent Arınç mikrofonu eline alıp bırakmamış, “eskileri yâd etme” yemeğinde AKP eski milletvekilleri Mehmet Metiner ve Şamil Tayyar hakkında ağır sözler sarf etmişti! Yemekte bulunan kimileri “burası yeri değil” dese de Bülent Arınç'ın konuşmasını sürdürmesi üzerine bazıları yemeği terk etmişti.

Bülent Arınç'ın yemeği sabote etmesi Binali Yıldırım'ın keyfini kaçırmış ve yemeğin erken bitmesine sebep olmuştu…

AKP derinden derine kaynıyor. Bu tür kavgalar daha çok çıkacak. Erdoğan eskiden olsa bu tür çatışmalara müdahale ederdi, artık seyrediyor! AKP'lilerin Ahmet Davutoğlu ya da Ali Babacan safına katılmasından mı çekinip susmayı tercih ediyor?

Aslında… “Kaz Partisi” davetinin AKP'lilerin Davutoğlu-Babacan yanında saf tutmasını engellemek için düzenlendiğini sanmıştım. AKP'li bir kurmayın Binali Yıldırım'ın taktiğini kulağıma fısıldayınca meseleyi kavradım. Öyle ya, protokol gereği meclis eski başkanlarının davet vermesi daha uygun olmaz mıydı?

HAŞİM KILIÇ DEVREDE

Ankara'dan bir siyaset kulisi bilgisi daha vereyim:

Ahmet Davutoğlu “Gelecek Partisi”ni kurdu…

Ali Babacan parti kuruluş çalışmalarını uzattıkça uzatıyor. Her daim yeni tarih söyleniyor. Gecikmenin sebebi ne?

Deniyor ki; Davutoğlu partisinin toplumda yaratacağı heyecanı-ilgiyi görmek istiyorlar!

Sahi, Gelecek Partisi halktan alâka görüyor mu? Medyadan görmediğini yazabilirim. Davutoğlu sadece eleştiri objesi olarak medyada yer bulabiliyor.

Ama Ankara siyasi kulislerde Davutoğlu ve Babacan çok konuşuluyor.

İddiaya göre, Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Haşim Kılıç, Davutoğlu ile Babacan'ı yan yana getirmeye çalışıyor.

Bu iddia doğru veya değil; benim düşüncem farklı:

Cumhurbaşkanlığı sistemi zaten “iki cepheli” politik yarış dayatmıyor mu?

Bir yanda; AKP, MHP, BBP, VP…

Diğer yanda; CHP, İYİ Parti, HDP, SP, Gelecek Partisi, Babacan'ın kuracağı parti olmayacak mı?

Yeni siyasal sistem ittifak kurmayı zorunlu hale getirmedi mi? Davutoğlu ve Babacan sandıkta birleşmeyecek mi? Ama “Haşim Kılıç gibi arabulucuların Davutoğlu ile Babacan'ı birleştirme amacı, siyasi rüzgâr yaratmak” deniyor…

Toparlarsam:

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ.

Odatv.com