Erdoğan'dan Kasım Süleymani çıkışı: "Bu iş burada bitmeyecek"

Ahmet Hakan, Buket Aydın ve Başak Şengül’ün sorularını yanıtladı.

Erdoğan'dan Kasım Süleymani çıkışı: "Bu iş burada bitmeyecek"


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN TÜRK - Kanal D ortak yayınında Ahmet Hakan, Buket Aydın ve Başak Şengül’ün sorularını yanıtladı.

“Cumhurbaşkanı ile Özel” programında konuşan Cumhurbaşkanı, Kasım Süleymani’nin öldürülmesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Bu iş burada bitmeyecektir, bunun muhakkak bir takip eden süreci de olacaktır" dedi. Cumhurbaşkanı Kanal İstanbul ile ilgili "Bizim Kanal İstanbul'umuz yeniden inşa ettiğimiz bir projedir. Montrö kapsamında değildir" ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın açıklamalarının satır başları şöyle:

"Öncelikle sadece Irak'ta meydana gelen olay değil, bölge şuan ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bir taraftan bizler Suriye'de belli sıkıntıları yaşıyoruz. Öbür tarafta Libya ile ilgili gelişmeler. Bütün bunlarla uğraşırken bu sorunun patlak vermesi düşündürücü. Bu olay nereye gider gibi birçok düşünceler var. Şunu tespit etmemiz lazım; ABD, İran arasındaki gerilim zaman zaman tırmanıyor. Bu konu ile olarak Batı ülkeleri ile yaptığımı gelişmeler var. Serin kanlı hareket edilmesi konusunda dileklerimizi iletiyoruz. ABD-İran gerginliğinin çözüme kavuşturulması maalesef bu zamana kadar mümkün olmadı. Irak üzerinden krizin tırmandığını gördük. Astana sürecinde İran ve Rusya ile hareket ediyoruz. Bütün bunlarla beraber Irak ile ilişkilerimiz tarihi itibariyle ortaya koymamak mümkün değil. Türkiye olarak biz dış müdahalelere karşı durduk."

Erdoğan, Süleymani'nin vurulduğu haberinin gelmesinin ardından yaşananları ise "Hemen arkadaşlarımı toparladım ve gerekli açıklamaları yaptık. Hamaneyi'n yapmış olduğu açıklamaya kenara atamamayız. İki tarafta benzer açıklamalar yaptı. Bu gerilimin kontrol altına alınması lazım. Orta Doğu çok yoruldu. Kan gölüne dönmesi için elinden geleni yaptılar, yapıyorlar" ifadeleriyle anlattı.

Suriye'nin İdlib kentinden gelen göç dalgasına ilişkin "İdlib gibi bir yerde 300 bini aşkın insan sınırlarımıza yükleniyor" diyen Erdoğan, "Biz şimdi ne yapacağız. O insanları orada tutmak için elimizden geleni yapıyoruz. İnsani ve vicdani her türlü adımı bu zaman kadar attık. Bugün yine İdlib'de 10'u aşkın sivil öldürüldü. Ruhani'ye itidal tavsiye ettim. Irak Başbakanı, Ruhani ve batı ülkelerle yaptığımız görüşmeler gerçekleştirdik. 8'inde sayın Putin buraya geliyor. Bütün bu konuları bölgesel ve TürkAkım ile ilgili konuları masaya yatıracağız" ifadelerini kullandı.

ABD-İRAN GERİLİMİ

Bölgedeki İran-ABD gerilimine ilişkin de açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Süleymani kendini ispat etmiş bir isimdi. Şu anda bir ülkenin bir devletin en üst kademesindeki bir komutanını tabii ki öldürmek herhalde karşılıksız bırakılmaz diye düşünüyorum. Bu bölgedeki gerginliği maalesef arttıran bir adım olmuştur. Bizler hep Suriye'de anlattık, konuştuk. Donald Trump'a itidal çağrısında bulunmuştum. Buna rağmen uçaklarımızı alamıyoruz. Uluslararası ilişkilerde, ticarette biz bunu nereye yerleştireceğiz. Görüşmelerimizde söylenen şeyde; Biz Türkiye'yi seviyoruz. Her şey yoluna girecek" diye konuştu. 

LİBYA İLE DOĞU AKDENİZ ANLAŞMASI

Libya ile varılan Doğu Akdeniz mutabakatına ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Biz bu işte dersimizi çok çalıştık. Bu işin süreci Başbakanlık sürecime dayanır. Oradan kıta sahanlığı dahil, büyün Libya ile yaptığımız anlaşmanın adımını Kaddafi döneminde attık. Orada bu karışıklıklar var. Şu anda bizim anlaşma yaptığımız yere uluslararası şirketleri yanımıza alabiliriz. Bu anlaşma buna mani değil. Girit'te kıta sahanlığına girmeden hemen onun doğusundan kendi sahilimize , Akdeniz'de en fazla kıta sahanlığı olan biziz. İçeride kimler rahatsız oluyor? Bu önemli. Geçmişte Yunan ve Rumların bizi Akdeniz'e hapsetme planları bozuldu. NATO zirvesinde, Yunan Başkanıyla görüşme yapma şansı bulduk. 'Biz şuanda devletle anlaşma yaptık. Siz Hafter'le işbirliği yapıyorsunuz' dedik. Hafter kim?" ifadelerini kullandı.

LİBYA TEZKERESİ

TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen Libya Tezkeresi'ne destek için MHP lider Devlet Bahçeli'ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP ise şu şekilde eleştirdi:

"Ana muhalefet partisi, Türk askerine 'lejyoner' diyecek kadar alçalıyor. Bizim askerimiz oraya lejyoner sıfatıyla gitmiyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Trablusgarp'a gitti mi? Gitti. O farklı bir süreçti bunu yaşadı mı? yaşadı. Gazi Mustafa Kemal için bunu yakıştırmak mümkün mü? Bizim askerimizin oradaki görevi koordinasyondur. Oradaki hareket merkezinde süreci ilerletecek. Askerlerimiz peyderpey şu anda gidiyor. Muhalif güç olarak bizim orada farklı ekiplerimiz olacak. Ana muhalefet lideri bir taraftan "Doğu Akdeniz'de şu var bu var" deyip "Türkiye yok diyor" Türkiye'nin orada olması için neden tezkereye destek vermiyorsun? Ana muhalefetin söyleminde çelişki var. Tarihte Trablusgarp'taki haklarımızı elde etmek için girmiştik. Talep var, talep karşısında oraya gidiyoruz. Şu anda bu bölgede çalışmalarımız başlamadı. Türk yetki alanında çalışmalar sürüyor. Suudi Arabistan'ın bizi kınamasından rahatsız olmayız, tam aksine biz onu kınıyoruz ve kınamasını da asla kale almıyoruz." 

SURİYE'DEKİ DURUM

Suriye'deki son durumle ilgili olarak ise Erdoğan, "Suriye'de Rusya ile olan mutabakatımız çok daha farklı. Dün olan olay. 40 tane fidan İHA tarafından vuruldu. Putin ile yaptığımız mutabakatta burada sivil öldürülmesine izin vermeyeceğiz. Rejim, sivil katliamını devam ettiriyor. Suriye'deki insanları bırakamayız. 'Gelin bir plan yapalım ve burada ateşkesi sağlayalım' dedik. Sayın Putin ile bunu görüşeceğiz. Temennim o dur ki ateşkesi sağlayalım ve bombalar sivillerin üzerine inmesin" dedi.

2020'DE ABD İLE İLİŞKİLER NASIL OLACAK?

"2020'de ABD ile ilişkiler nasıl olacak?" sorusuna Erdoğan, "Zor bir dönemden geçtiğimizi inkar edemeyiz. Trump ile güzel telefon görüşmeleri yapıyoruz. Umutlanıyoruz ama sonra bu umut boşa çıkıyor. Sadece bölgesel değil, küresel ilişkileri de sık sık görüşüyoruz. Sayın Trump aleyhinde, kongrede Azil süreci yürütülüyor. Türkiye'yi hedef tahtasına oturtan beyhude hedeflerini reddediyoruz. ABD içinde uzlaşmaz tutumlar var. Son yaptığımız telefon görüşmesinde aynı temennisini yine söyledi. 'Biz bunları çözeceğiz. Nasıl mücadele verdiğimi biliyorsun dedi. Kongrede yaptırım adımlarına teşebbüs ederse karşılığını veririz." şeklinde yanıt verdi. 

YERLİ OTOMOBİL

Yerli otomobil ve tasarımına ilişkin Erdoğan, "İlk arkadaşlar tasarımını getirdiği zaman. Bana ayrı bir heyecan vermişti. 5 Babayiğit bu işe girdi ve atılan adımda CEO arkadaşımız kendisini yurt dışında ispatlamış biridir. 3 tasarım ortaya çıkmış vaziyette. İçinde bir rahatlık, konfor var. Boyuma rağmen içinde rahat oturuyorum. Tam manasıyla testler bittiğinde hız noktasında mesafe alabiliyor. Bu yılın sonu itibariyle teste büyük adım atmış olacaklar ama. Fabrikanın yerini belirledik. 1 milyon metrekarelik bir alan üzerinde Gemlik'te deniz kenarında bir yer veriyoruz. Çünkü ticarette ulaşım önemli. İhracat altyapısı da iyi olursa hem kazandıracak hem de dünyada otomobiliniz iyi bir yer edinecek. Halkımızın rahatlıkla alabileceği bir fiyatta olacak diye düşünüyorum. O olmazsa sürümden kazanma felsefesi işlemez. Biz elektrikli bir otomobil yapıyoruz." dedi. 

KANAL İSTANBUL TARTIŞMALARI

Kanal İstanbul Projesi ve konuya ilişkin tartışmalara ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Burada önemli iki faktör var. Bunlardan bir tanesi bu işin planlaması yapılmıştır. Bunun en önemli şeyi bu plan, proje. Burada biz yap işlet devret ile yapabiliriz. İki, milli bütçeyle yaparız. Neler söylemiyorlar ki, burada su sıkıntısı olacak. Açık açık bunu anlatmaya devam ediyoruz ve en sonunda gerekirse sadece bu konuyu ele alan bir sunumu yapacağım.  Arkadaşlarım bu konulara cesaret edip söylemiyorlar ama ben cesaret ederek söylüyorum. Benim Asya ve Avrupa yakamı tehdit eden bir konuda gereğini yaparız. Çünkü biz Romen tankeriyle bir facia yaşadık. 7 ay o tanker burada yandı. Eğer biz bunlara engel olmazsak yarın daha büyük bir facianın gelmeyeceğini kim tahmin edebilir. Kanal İstanbul'da böyle bir sıkıntı söz konusu olmayacağı gibi biz adeta biz yeniden İstanbul'u çevrecilik ve şehircilik projesi olarak inşa edeceğiz. Boğaz farklılık arz ediyor. Yeni inşa edeceğimiz yerde ise tedbirlerimizi biz bütün olumsuzluklara karşı alıyoruz. Boğaz'dan sadece hafif kuru yük gemileri geçecek. Can ve mal güvenliği sağlanmış olacak. Yeni bir uluslararası su yolu sağlanmış olacak. Montrö sadece Boğaz'ı bağlar. Montrö bir tarihtir. Bizim Kanal İstanbul'umuz ise yeniden inşa ettiğimiz bir projedir. Montrö kapsamında değildir." diye konuştu.

EKONOMİDEKİ SON DURUM

Ekonomideki son duruma ilişkin de açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2008'de demiştim ki 'Kriz bizi teğet geçer.' Şu an parti çalışması yapan arkadaşlar karşı çıkmışlardı. Çünkü talimatı IMF'den alıyorlardı.Ve inandığımı ben de kararlı bir şekilde sürdürdüm. Bunlar faizciydi. Ben faizlerin devamlı düşürülmesini istiyorum. Faiz sebeptir enflasyon neticedir ve doğru orantılıdır. Faizi düşürdükçe enflasyon da düşer. Faiz de enflasyon da tek haneli olacak" dedi. 

BELEDİYE BAŞKANLARI İLE GÖRÜŞECEK Mİ?

Belediye başkanları ile görüşme gerçekleşir mi sorusuna ise Erdoğan, "Hiçbir mani yok. Tüm Büyükşehir Belediye başkanlarıyla bir araya geliriz. Bu iş gönül ve hizmettir. Vatandaşımıza daha iyi hizmeti götürmek için bunu yapmak zorundayız. Cumhurun başı olarak da Belediye Başkanlarımızın talepleri, eksikleri nedir dinleyip gidermeliyiz. Terörle arasına mesafe koyan, şiddetten uzak duran herkesle oturur konuşurum" diye yanıt verdi. 

 

Odatv.com