Erdoğan'dan Talabani yönetimine PKK uyarısı
"Dış politika çıkar eksenli inşa edilir"
Erdoğan'dan Talabani yönetimine PKK uyarısı
Mısır dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PKK'ya destek vermekle suçladığı Süleymaniye'deki Talabani yönetimini uyardı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ın son dönemde üst üste Irak'a ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatan Erdoğan, "Erbil yönetimiyle terörle mücadele konusunda yakaladığımız ivme olumlu bir istikamette ilerliyor. Fakat Süleymaniye, yani KYB yönetimi defalarca uyarmamıza rağmen terör örgütü PKK/YPG/PYD'ye kol kanat germeye maalesef devam ediyor" dedi.
Dubai'de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani ile gerçekleştirdiği görüşmeyi kastederek "Şimdi yaptığımız görüşmede biz bu konuyu da gündeme getirdik ve uyarımızı yaptık. Kimse bizden farklı bir duruş beklemesin, gereken tepkiyi veririz. Bu meseleyi es geçemeyiz. Elimizden gelen adımları atıyoruz, atacağız" ifadeleri kullanan Erdoğan, "Birçok konuya tahammülümüz olabilir ancak konu bekamız ve milli güvenliğimiz ise müsamaha kapılarını sonuna kadar kapatır, gereği neyse yaparız. Amaç bize düşmanlık beslemek ise ona da verecek tepkimiz, alacağımız tedbirler vardır, daha sıkı adımlar atmaktan da çekinmeyiz" diye ekledi.
Kuzey Irak'ın Süleymaniye kenti, 2017'de ölen Celal Talabani'nin oğlu Bafel Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) partisinin kontrolünde bulunuyor. Dışişleri Bakanı Fidan geçen ay TBMM'de yaptığı konuşmada, "Süleymaniye'ye yönelik yaptırımlarımıza rağmen KYB, PKK'ya müzahir tutumunu değiştirmezse daha ileri tedbirler almakta tereddüt etmeyeceğiz" uyarısında bulunmuştu.
"Dış politika çıkar eksenli inşa edilir"
Erdoğan, uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'ye davet ettiği Sisi'nin bu ziyaretinin zamanlaması hakkında da "Nisan ayı başında Sayın Sisi'nin yemin töreni söz konusu. Dolayısıyla Nisan ya da Mayıs'ta Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştirecek" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mısır'a bu ziyaretimiz Sayın Sisi'nin çok ısrarlı davetiyle gerçekleşti. Ben de kendilerine Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızın gerçekleştirilmesini, bu adımın atılmasını teklif ettim. Kendileri de bunu kabul ettiler. Dışişleri Bakanlarımız irtibatlarını devam ettirecekler. Büyük ihtimalle Sayın Sisi Nisan veya Mayıs'ta Ankara'ya gelerek iade-i ziyareti gerçekleştirmiş olacak" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı, Mısır'la ilişkilerde açılan yeni sayfa hakkında ise "Dış politika, karşılıklı çıkar eksenli inşa edilir ve o zeminde yönetilir. Dolayısıyla iki ülkenin birlikte ve aynı istikamette senkronize adımları kuşkusuz çıkarınadır. Bizler de, Mısır tarafı da bu gerçekliğin farkında ve yeni dönem bu sağlam zemin üzerine bina ediliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, "Önümüzde çok kritik sınamalar var ve gelecekte dünyayı hangi öngörülemeyen zorlu süreçler bekliyor bilmiyoruz. Bu nedenle bugünden hem bölgemizde hem dünyada barışı ve huzuru korumak için bir arada olmak zorundayız. Önümüzde iki ülkeyi de kalkındıracak iş birliği alanları mevcuttur ve sırası geldikçe adımlar atılacaktır" dedi.
Türkiye'nin Afrika kıtasındaki en büyük ticari ortağı olan Mısır'la ticaret hacminde 15 milyar dolarlık hedefi yakalamakta kararlı olduklarını belirten Erdoğan, Sisi'yle Gazze konusunu da ele aldıklarını belirtirken "Gazze'deki katliamların bir an önce durdurulmasını, Filistin davasının kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşmasını teminen Mısır'la iş birliğimizi daha da artırma niyetindeyiz" dedi.
İsrail'in Refah'a hava saldırıları
İsrail'in Gazze'nin Refah kentine düzenlediği hava saldırıları ve planladığı kara operasyonu hakkında da konuşan Erdoğan, "İsrail'in Refah bölgesine saldırıları her zamanki vicdansızlıkları. Konuyu sayın Sisi ile de görüştük. 'Oradaki insanların güvenliğinden taviz vermemiz mümkün değil' ifadesini kullandık" dedi.
Erdoğan "Düşünün, sivillere 'Şu bölgeye gidin orası güvenli' deyip oraya bomba yağdırmanın insani değerlerle, savaş hukukuyla, uluslararası hukuk ve insan hakları ile bağdaşır bir yönü var mı? İnsanlık, bu çığlığı bir an önce duymak zorundadır. Bu soykırıma sessiz kalmanın vebali de hesabı da çok büyük. Tarih, o insanların göz göre göre katledilmesine göz yumanları yargılayacaktır. Bu soykırıma imza atanlar ise zaten şimdiden tarih önünde suçlu ilan edilmiştir" diye ekledi.
DW