Erdoğan'dan yargı krizi sonrası CHP'ye tepki: Meclis eylem yeri değil, oturmak için yer arıyorsanız parka gidin

Yargı krizinin kökeni

Erdoğan'dan yargı krizi sonrası CHP'ye tepki: Meclis eylem yeri değil, oturmak için yer arıyorsanız parka gidin




Erdoğan'dan yargı krizi sonrası CHP'ye tepki: Meclis eylem yeri değil, oturmak için yer arıyorsanız parka gidin

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada yargı krizinde hem bir kez daha Anayasa Mahkemesi (AYM) karşısında Yargıtay'ı savundu, hem de Meclis'te "Adalet Nöbeti" başlatan CHP'ye tepki gösterdi.

Erdoğan, "Meclis eylem yeri değil, ülkenin meselelerine çözüm üretme mercidir. Oturma eylemi yapma yeri hiç değildir. Oturmak için yer arıyorsanız parka gidin" dedi.

"AYM ile Yargıtay arasındaki mesele, iki yüksek yargı organının görev alanlarıyla ilgili görüş farklılığından ibarettir" dİye konuşan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim kazandırdığımız bireysel başvuru hakkı konusunda yaşanan sorun bir süredir ifade ediliyordu. İki yüksek yargı organı, bu konudaki şikayetlerini dile getiriyorlardı. AYM'nin, 130 bin dosya sayısına ulaşan bir işyükünün altından kalkması, mevcut şartlarda mümkün değil. Yargıtay'ın yaptığı açıklamalarda dile getirdiği serzenişleri gözardı edemeyiz.

"Devlet Başkanı sıfatıyla bize bu tartışmada hüküm vermek değil, hakem olmak düşer. İnşallah biz de bu sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getireceğiz. Kişisel eleştirilerimizi baki tutarak, 2 yüksek yargı organı arasındaki içtihat farklarının giderilmesi için gayret göstereceğiz.

"Sorunun acil çözümü; konuyla ilgili anayasal ve yasal değişikliklerin süratle yapılmasından, kalıcı çözümü ise yeni ve sivil bir anayasadan geçmektedir. Bunun adresi de yüce Meclis'tir."

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise AKP Meclis Grup Toplantısı öncesi yaptığı açıklamada, AYM'ye bireysel başvurunun kaldırılmasının söz konusu olmadığını söyledi.

Tunç, "Bireysel başvuru hakkını biz getirdik. Geriye dönmek diye bir durum söz konusu olamaz" dedi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 8 Kasım'da, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay için “hak ihlali” kararı vererek tahliyesi gerektiğine hükmeden AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararı almıştı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel bu gelişmeyi “yargı darbesi” olarak nitelendirmiş, ana muhalefet partisi Meclis Genel Kurulu’nda “Adalet Nöbeti” başlatmıştı.

Bugün Kuzey Kıbrıs'ta Erdoğan'a yanıt veren Özel, "CHP'deki değişimin onun uykularını kaçırdığı çok belli. Ben bundan çok memnunum" dedi.

Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ona kötü bir haberim var; parti içinde değişim yaşandı ama asıl değişim iktidarda yaşanacak. İktidarı değiştireceğiz, Cumhurbaşkanını değiştireceğiz. Önce yerel seçimlerde büyük bir başarı elde edeceğiz, ardından da genel seçimlerde vatandaşımızın sandığını talep edeceğiz."

Akşener: Anayasa Mahkemesi üyelerimiz sahipsiz değildir

Öte yandan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de bugün partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda yargı krizini değerlendirdi.

Meral Akşener, “Anayasa değişikliğini konuşmadan önce mevcut Anayasa’ya uymanız gerekiyor. Siz daha, var olan Anayasa’nın hükümlerini yok sayarken neyi, nasıl değiştireceksiniz?” dedi.

Can Atalay davasıyla ilgili "hukuk skandallarının" 8 Kasım itibarıyla anayasa ve devlet krizine dönüştüğünü söyleyen Akşener, AKP'nin yeni Anayasa tartışmaları ile krizden "siyasi rant" devşirmeye çalıştığını belirtti:

"Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin oluşturduğu, hukuk dışı fiili durum, devlet nizamını aksatmış ve bir anayasal devlet krizine neden olmuştur. Halbuki; Anayasa Mahkemesi kararları kesindir. Yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlar.

"Herkes uymak zorundadır. Nitekim; Anayasa’nın 158’inci maddesinin, son fıkrası, aynen şöyledir: Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesi’nin kararı esas alınır. Dolayısıyla, siz hâlâ neyi tartışıyorsunuz?"

Akşener ayrıca Yargıtay’dan bir dairenin, AYM'nin kararına uymamasını ve mahkeme üyelerini "hedef göstermesini" kabul etmeyeceklerini kaydetti:

"Nereye hizmet ettiği, belli olmayan odakların, millet iradesini hedef almasına da asla izin vermeyiz. İşte bu yüzden biz, İYİ Parti olarak, ilk günden beri bu anayasal devlet krizinin, çözülmesi için çalışıyoruz."

"Her ne olursa olsun, Türk milletinin vicdanı, hakkın ve hukukun yanındadır. Tüm yollar kesilse bile Türk milletinin sinesine giden bir yol, her zaman vardır."

Yargı krizinin kökeni

2010 yılında düzenlenen bir kanunla, kişilerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurmadan önce AYM'ye bireysel başvuru yapılabilmesinin önü açılmıştı.

Anayasa'nın 153. maddesinde, "Anayasa Mahkemesi'nin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz" deniyor.

Aynı maddede, "Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazete'de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar" ifadesi de yer alıyor.

Avukat Can Atalay, 14 Mayıs'ta yapılan genel seçimlerde milletvekili seçildi. Ancak Gezi Parkı Davası'nda aldığı 18 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından onandığı için tahliye edilmedi.

Atalay’ın avukatları, Anayasa'nın milletvekillerine yasama dokunulmazlığı getiren 83. maddesine dayanarak seçim sürecinin ardından müvekkillerinin tahliyesi ve hakkındaki yargılamanın durması istemiyle Yargıtay’a başvurdu. Yargıtay bu talebi reddetti.

Can Atalay, Yargıtay'ın kararı sonrası avukatları aracılığıyla AYM'ye bireysel başvuruda bulundu.

Atalay’ın tahliye ve hakkındaki yargılamanın durdurulması istemi ay başında görüşüldü, AYM başvuruyu Genel Kurul’a sevk etti.

Genel Kurul ise Can Atalay'ın seçilme hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı yönlerinden hak ihlali olduğuna karar verdi.

İstanbul 13. Ceza Mahkemesi'nin AYM kararını uygulayarak Atalay'ı serbest bırakması beklenirken, yerel mahkeme dosyada karar verme yetkisinin Yargıtay'da olduğunu belirterek dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne gönderdi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 8 Kasım'da Can Atalay’ın mahkumiyet kararını onayan bir önceki kararın doğru olduğunu belirterek, AYM'nin ihlal kararına uymayı reddetti.

AYM'nin "Anayasa’yı ihlal ettiğini ve yetkisini aştığı" yönünde görüş bildiren Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Atalay hakkında ihlal kararı veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti.

Muhalefet Yargıtay'a tepki gösterirken, hükümet son yarguı krizinin Anayasa'da yapılacak bir değişiklikle aşılması gerektiği görüşünde.

TBMM'de Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) 264, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) 50, Yeniden Refah Partisi'nin (YRP) 5, Hür Dava Partisi'nin (HÜDA PAR) 4, Demokratik Sol Parti'nin (DSP) 1 milletvekili var. Yani Cumhur İttifakı ortaklarının toplam sandalye sayısı 324.

Anayasa değişiklik teklifinin referanduma sunulmadan kabul edilebilmesi için 400, referanduma sunulabilmesi için 360 oy gerekiyor.

Meclis'te halen Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 130, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (HEDEP) 57, İYİ Parti'nin 43, Gelecek Partisi'yle Meclis'te ortak grubu olan Saadet Partisi'nin 20, Demokrasi ve Atılım Partisi'nin (DEVA) 15, TİP'in 4, Demokrat Parti'nin 3, Emek Partisi'nin 2, Demokratik Bölgeler Partisi'nin (DBP) 1 milletvekili var. Bir milletvekili de bağımsız.

BBC TÜRKÇE